Halil İnalcık Hoca, Akademiye siyasi atamalara karşı çıktı ve herkes istifa etsin dedi.. Son Genel Kurul'a katılan 86 üyenin hepsi, Akademi'ye iktidar müdahalesine oybirliğiyle hayır dedi!
Türkiye Bilimler Akademisi’ni mezara gömdüler sonunda.
Aslında 9 yıldır neden bu kadar sabrettiler bilemem! Demek ancak sıra geldi!
Önce YÖK (*) arkasından tüm üniversiteleri, tamamen ve bütünüyle hallettikten
sonra, eh artık şu fındığı da öğütelim
demişlerdir! Ama Akademi, sert cevizdir, Direnen
Akademi (**) örneği ile karşı karşıyayız!
Direnen Akademi
diyoruz da, yanlış anlaşılmasın, siyasi iktidara rest çeken değil; Bilimler Akademi’si olarak kalmakta,
özerkliğine ve ilkelerine sadık kalmakta israr eden, demek istiyoruz. Tabii
ki Akademi Türkiye’nindir ve ülkeye hizmet için vardır! Nitekim yasası da,
devlete/iktidara danışmanlık görevi verir. Ama bu iktidar 9 yıldır Akademi’den,
bildiğim kadar, hiç bir şey istemedi! Anlaşılan, sadece şu akademiyi nasıl yandaşlarıma
peşkeş çekerim diye düşündüler!
İktidar sanıyor ki, herkes kendisine uşaklık etmeye
mecburdur! Üniversiteler üzerinde salladığı/sallattığı sopasıyla yarattığı “büyük sessizliğe” bakıp, Akademi’yi de
hızaya getiririm, sandı!
***
Geçen Pazar günü Akademi’nin Genel Kurulu vardı! Akademi
Başkanı, ünlü beyin cerrahımız Yücel
Kanpolat, iktidarın siyasi tasarrufununu, evet mi hayır mı, diye
oylamaya sundu.
Oybirliği ile, genel
Kurul’a katılan üyeler hayır yanıtını verdiler.
Genel Kurul’a rekor
bir katılım olmuştu. 58 üye ve 28 şeref üyesi, toplam 86 üye!
Büyük tarihçimiz
Halil İnalcık Hoca, Genel Kurul’da Akademi’nin özerkliğinin önemini
vurguladı ve siyasi vesayet altına alınmasına karşı çıktı! Amerikan ve dünyanın
önemli akademilerinden örnekler verdi. Üyelerin toplu istifa etmeleri
gerektiğini belirtti. Halil İnalcık ki, Akademi’ye üye olduğundan bihaber bir
takım bakanlarca “mesela Halil İnalcık’ı
üye yapmıyorlar..” diye, gerekçe yapılmak istenmişti! İnalcık, siyaset
başka, bilim ve akademi başka dedi!
Yine Akademi’ye saldırılardan birinin gerekçesi de Şerif Mardin’in üye yapılmamasıydı. Kanpolat, “Mardin’in de bu durumdan hoşnut olduğunu sanmıyorum” dedi! Mardin,
iktidarın üyelik önerisini reddebilir!
Akademi’den 50 üye, bazıları yurtdışından, istifalarını
göndermişti! Bu sayı şüphesiz artacak. Umarım, Akademi’den alacakları yılda 20
bin TL proje desteği yüzü suyu hürmetine, siyasetin köleleğine evet diyen
çıkmaz!
***
Akademi, iktidar ve yandaşlarının doymak bilmez bir
açgözlülük, iştah, hırs, güç ve güç birikiminin kurbanı oldu! İktidara bunlar
egemen!
Tek parti yönetiminden demokrasiye geçen ülke, bu iktidar zamanında,
demokrasiden yeniden tek parti ynetimine / parti
devletine geri döndü! Kendisine bağlı olmayan hiç bir bağımsız kurum
bırakmadı ülkede! En son İMKB bile devletleştirildi!
İktidar, özellikle paranın
kokusunu aldığı heryeri partileştiriyor! Akademi, ama ağır toptur, bunu
ayaklarına düşürecektir!
***
Akademi üyesi Prof. Engin Umut Akkaya istifa mektubunu benimle paylaştı. Özetle diyor
ki:
Kişisel görüşüm şudur ki,
TÜBA iki nedenle hedef seçildi.. İkincisi üzerinde duracağım. Evrim bilimi özel
ilgi alanımdır. Evrim konusundaki tutum, benim için bilim adamlığının Turnusol
kağıdıdır.. evrim, en sağlam bilimsel kuramlardandır.. Sanırım Yeni Akit'te,
ağızdaki tüm baklalar çıkarılmıştı. KHK'ye tepki "TÜBA'da Ateist Kalkışma" başlığıyla duyurulmuştu. ABD Bilimler
Akademisinin kökten dincilerin, liselerde evrimle ilgili konuların
öğretilmesine karşı yürüttükleri kampanyaya karşı kaleme aldığı kitapçığın TÜBA
tarafından yayınlanması da hedef gösterilmişti. Ayrıca TÜBA’da İlahiyatçı bir
üyenin olmaması da eleştiri konusu olmuştu… İşte hedefler budur, zihniyet
budur.. İktidarın arzu ettiği "çoğunluk" Akademi’de kısa süre içinde
sağlanacak.. atanan yeni üyeler belki Cumhuriyetin kuruluşundan beri yürütülen
reaksiyoner bir kampanyanın nihayetinde, "hakkettikleri" yerlerini
alacaklar.
Atanacak ilk grup, emin olun en az tepki
toplayacak olanlardan özenle seçileceklerdir. Apparatçikler ise yavaş yavaş
yerleştirilecektir. Hep alıştıra alıştıra.
Ben de bugüne böyle bir not düşmek
istedim,
“TÜBA ‘düşerken’ sen ne yaptın
Engin Hocam?” diye bir genç akademisyen sorarsa 20 yıl sonra, söyleyecek
bir iki sözüm olsun diye.
Umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, hiç bir dönem
sonsuza kadar sürmeyecektir. Belki Üçüncü akademide tekrar bir araya geliriz,
kimbilir?
***
Bu arada: Yeni
Akademi kurulma çalışmaları başladı!
---
(*) Başkanı, gelmiş geçmiş bütün başkanlara rahmet okutacak
bir siyasal sadakatle, kendisini atayanları asla mahçup etmedi, kendisine
verilen bütün görevleri harfiyen, milimetrik ölçülerde hatta fazlasıyla yerine
getirdi!
(**) “Direnen Üniversite”, Prof. Hayrettin Ökçesiz’in CBT’de
yayımladığı yazı başlığıdır. Gelecek yıl, üniversitesinde, Direnen Üniversite
adına rektörlüğe adaylığını koyacaktır!
-6 Kasım 2011 /Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder