Orhan Bursalı
Bir bilim insanı liderin ardından.. Merkel...
Siyasette bir bilim insanının ülkeye liderlik yapması çok ender görülür. Hele bir de kadınsa, tarihte belki de tektir (Almanya’da ilk, liderlik derken ben bilimsel liderliğini de ekliyorum). Üst üste dört seçim kazanıp 16 yıl Almanya’yı yöneten, ülkeyi Avrupa Birliği’nin de temel direği ve kendini de lideri haline getiren, Sanayi 4.0’a geçişle sanayisine çağ atlatan ve ülkeyi bilimde de müthiş yerlere getiren Angela Dorothea Merkel’den bahsediyorum.
Merkel, başbakanlığından önce iki kez federal hükümette bakan olarak görev aldı. Fotoğrafta Çevre, Doğa ve Nükleer Güvenlik Bakanı iken (1995).
Üstelik parti koltuğunu da hiç tereddütsüz bıraktığını, seçimlere artık girmeyeceğini aylar önceden ilan ederek partisini ve ülkesini hazırlayan bir liderden... Büyük bir askeri törenle ve en büyük askeri nişanları alarak, askeri bandonun çaldığı, sevdiği şarkıları dinleyerek, 16 yıl boyunca hükümetinde yer alan 52 bakanın da katıldığı törenle 30 yıllık siyaset hayatını da noktaladı. Beethoven ve Frank Sinatra da vardı seçtiği müzikler arasında.
Az kişinin katıldığı toplantı, Savunma Bakanlığı’nın avlusunda yapıldı. Burası 1944’te, bir grup Alman subayın, Hitler’e karşı düzenlediği başarısız suikast sonrası idam edildikleri yerdi.
ALMANLARA VASİYETİ: BİRBİRİNİZE GÜVENİN
Konuşması önemliydi. Pandemi sürecinde karşılaşılan bilim karşıtı her şeye tavır aldı. Özetle: Demokrasi, gerçeklere olan güven de dahil olmak üzere dayanışma ve güvene bağlıdır. Politika bilim ve toplumsal tartışmada güvenin ne kadar önemli ve aynı zamanda ne kadar kırılgan olduğunu gördük.. Bilimsel olguların reddedildiği her yerde, komplo teorilerine ve yayılan nefrete karşı direnmeliyiz... Siyasal zorlama aracı olarak ortaya çıkan nefret ve şiddete karşı demokrasimizi, hoşgörümüzü koruyarak karşı çıkmalıyız, dedi.
Şu sözler de onun: Demokrasimiz kritik tartışmalarla ve yanlışları düzeltmelerle yaşar. (Bizim iktidar söylemlerine ne kadar uzak anlayış! Almanya-Türkiye farklılığının temeli.)
Ve: Artık önümüzde uzanan ve geleceğimizi şekillendiren zorluklara yanıt bulmak, bir sonraki hükümetin görevi... Bunun için sana sevgili Olaf Scholz ve yöneteceğin hükümete, en iyisini, bol başarılar diliyorum.
KUVANTUM KİMYASINDA DOKTORA
Merkel, Leibzig’de Karl Marks Üniversitesi’nde fizik okudu. Sonra Berlin’de (Doğu) Bilimler Akademisi’nin Fiziksel Kimya Merkezi Enstitüsü’nde kuvantum kimyası üzerine doktorasını verdi. Ve siyasete girmeden önce “Prag laboratuvarında gaz-parçacık çarpışmalarının kuvantum mekaniği üzerinde” araştırmalara imza attı.
Alman bilim insanları ve kurumlarıyla çok sık, dahası aylık toplantılar yaptı. “Hidrojen teknolojisi, kuvantum hesaplama ve yapay zekâ gibi gelecek vaat eden alanlara özel ilgi göstererek oturumların gündemini belirledi.” Çok uzmanca sorular sordu.
Alman bilimine desteği her yıl artırarak sürdürdü. Öncü teknolojiler olan yapay zekâ- kuvantum hesaplama gibi araştırma konularına 2 milyarlık Avro özel destek verdi.
Merkel zamanında, Ar-Ge harcamalarına ayrılan pay, gayri safi milli hasılanın yüzde 3’ünden fazla, 24 milyar Avro. Avrupa ortalamasının çok üzerinde. Araştırmalara ve üniversitelere ayrılan bütçeleri 2006’dan beri her yıl yüzde 3-5 oranında artırdığını öğreniyoruz.
Çok önemli kararlara imza attı, atom santrallarının belirli bir sürede kapatılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, bilimde liderlik, iklim değişikliğine karşı sert önlemler...
Merkel’in ardından bilim dünyasındaki hüznü görüyorum.
Kaynaklar:
Merkel’in konuşması, Almanca görüntülü: https://www.youtube.com/watch?v=7tGYAEabLpA
Bilimsel veriler ve Merkel üzerine bir değerlendirme: www.nature.com/articles/d41586-021-02479-6
Merkel ve bilim üzerine Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nde yayımlanan iki makale: 1) Müfit Akyos “Merkel ve Bilim”, sayı 291, 21 Ekim 2021; Celal Şengör, “Doğayı tanıyan kişilerden lider seçme zamanı gelmedi mi?” Sayı 290, 14 Ekim 2021.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder