16 Ocak 2020 Perşembe / Bilim ve
Siyaset - Orhan Bursalı
Kadir Has Üniversitesi’nin 10
yıldır düzenli bir şekilde sürdürdüğü Türkiye Eğilimleri araştırmasında –Kasım
sonu– kararsız seçmenin dağıtılması
sonucu AKP’ye yüzde 40,2 oy gözükürken, CHP’nin oy oranının yüzde 33’e
yükselmesi, yeni bir tartışmayı gündeme getirdi: CHP’nin daha çok seçmeni kucaklama
politikasının yanı sıra, seçmenin de uçlardan merkeze yaklaşma eğilimi ortaya
çıktı. Partiler arasında seçmen geçişkenliğinin merkezde toplandığı görülüyor
CHP’nin oy oranındaki artış,
belediye seçimlerindeki CHP başarısının genel seçimleri de etkileyici rolünü
ortaya çıkardı. Uzun zamandır ilk kez CHP böyle yüksek bir oy oranına ulaşıyor.
Kesinlikle CHP’ye oy vermem diyen seçmen oranı ise sadece yüzde 10,9. AKP’ye
kesinlikle oy vermeyecek seçmen oranı ise yüksek: Yüzde 26,2. Bu anlamda,
HDP’yi saymazsak (42,3) en kutuptaki parti AKP.
AKP’ye oy veren seçmende de iktidarı
ekonomide ve dış politikada, başarısız bulanlarda artış var.
Tasarruf
edebilen 4,4
Seçmenin yüzde 10 kadarı, bir yıl
içinde ekonomik olarak daha kötü durumda olduğunu belirtirken, yüzde 11’i
kendisini ve ailesini geçindiremediğini, yüzde 19’u ise hiç etkilenmediğini
beyan ediyor. Bugünkü koşullarda halkın sadece yüzde 4,4 tasarruf yapabildiğini belirtirken “bazen”
diyen ise 23,3. Halkın yüzde 72,3’ü tasarruf yapamıyor. Zaten Türkiye tasarruf
yapılamayan ülke, bu da gelirlerin yetmezliğinin göstergesi. Parası olsa,
tasarruf amacıyla yüzde 44’den fazlası altın alacak.
Türkiye’nin gündemindeki en önemli
sorun, ekonomi: 41,6. Ekonomide İşsizlik
bir nolu sorun. Enflasyon arasından geliyor, üçüncü sırada ise gıda fiyatlarındaki
yükseklik. Yani geçim sıkıntısı halkı büyük ölçüde etkiliyor. Vergi sistemini
adaletsiz bulan seçmenin çoğu AKP’den yüzde 25.2. Ortalama yüzde 15,5. Bu
konuda en az şikayeti olan da CHP’li: 3,7
Dış
politikayı başarısız bulanlarda büyük artış: yüzde 28.5; önceki ankette
başarılı bulanların sayısında 4 puanlık düşüş var. AKP’ye oy veren seçmen
de 2017’de yüzde 75.2 başarılı buluyorum
derken, 43,4 e gerilemiş durumda. Fakat MHP’lilerde dış politikayı başarılı
bulanların oranı füze gibi tırmanıyor: Geçen yıl yüzde 20’den bu yıl 45,4’e...
Suriye politikasını başarılı
bulanlarda da 8 puanlık düşüş var.
İktidarda
adeta MHP var!
Zaten MHP AKP’li seçmenden çok
daha fazla kendisini iktidarda hissediyor. Partisinden daha çok AKP’li! En çok
oy vereceği ikinci parti de AKP. Demek, devlet ile MHP seçmeni arasındaki
ilişkiler, alış veriş oldukça yoğun.
Yabancı ülkelerde asker bulundurma
politikasını desteklemeyenlerde önemli artış var. Destekleyenler yüzde 39’un altına düşmüş.
İlginç bir konu, siyasi partilere
güven düşerken, TSK için güvenin yeniden birinci sıraya yükselmesi. Onu
Jandarma ve polis izliyor. Yargıya güven alt sıralarda, medyaya güven ise daha
aşağıda. İktidarın medyayı güdümleyerek
itibarsızlaştırma ve özgürce
haber yapılmasını engelleme politikası 10 yıldır iyi sonuç vermiş!
İlginç olan AKP’ye oy veren
seçmenin de, en çok TSK’ye güvenmesi, Saray 4. Sırada! Saray demişken,
Cumhurbaşkanını kesinlikle başarılı bulanların oranı yüzde 26,4... Önceki yıla
göre biraz yükseliş, 2017’ye göre ise yüzde 40 kadar düşüş.
Ülkenin kutuplaşmasına zengin- yoksul açısından bakanların
oranı yıldan yıla artıyor. Son üç yıl içindeki gelişme: Yüzde 9,5 – 13,7 ve
20,5. Zaten eşitsizlik katsayısına göre
de Türkiye en kötü ülkelerden biri.
Son altın vuruş: Ekrem İmamoğlu’nun çalışmalarını
başarılı bulma düzeyi yüzde 39,1 de kalırken, Mansur Yavaş’a destek yüzde 60’u buluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder