Kanal ve savaş gemilerine Karadeniz özgürlüğü
Şu ‘Kanal’dan yakamı kurtaramadım!
Tam Saray’a halkla ilişkiler konusunda tavsiyelerde bulunacakken, Hazal Ocak
bombayı patlattı, Berat Albayrak bey
“yabancıya gitmesin” diye 13 dönümlük arsayı kapatmış. Maliye Bakanıdır, geliri
gideri, nereden nasıl para kazanılacağını hepimizden iyi bilir. Kaça aldı ve
şimdi satılığa çıkarsa kaça gider. Kaç kat fark yarattı... Bir kısa bilgi ile
bu merak giderilebilir.. Alış zamanı da, 2011 de Çılgın Proje diye açıklandı ve
2012..
İktidarda olmanın ganimeti mi
desek, bilemedim.
Geçen ay Belediyelere Kanal
bölgesinde arsa alımı satımı ile ilgili “araştırma- bilgi edinme- kısıtlaması”
getirildiğinde önemli bir şeyler saklanıldığı belli olmuştu. Şimdi çantadaki
büyük balık bu mudur, yoksa başka kimler var. Büyük Türk Büyüklerinin isimleri
peyderpey anladığım kadar gazete manşetlerinde sıralanacak. Tabii eğer bu
haberlere toptan bir yasak gelmezse..
Kanal’ın bu arsa yönü... Aslında
Kanal’ın büyük çoğunluğu arsa ve rant ile ilgili.. Bir kısmı ise siyaset
üzerinde epey tartışıldı...
Kanal’ın
iki yönü: Rant ve askeri
1)
Kanal esas sivil – yük gemileri geçsin diye yapılmıyor. İki
tarafında aşağısında yukarısında yeni ve zengin kentler kurulsun diye
yapılıyor. Arabistanlılara, iktidarın altında paradan sarhoş olanlara,
zenginlere...
2)
Dolayısıyla Kanal’ın İstanbul’un geniş yoksul kesimlerine zerre
yararı yok, tam tersine yoksullaştırıcı yükü var. İstanbul’da yaşayanlara da
daha fazla sıkışıklık, darlık, belediye bütçesi yetmezlikleri, daha çok
yaşanmaz bir kent..
3)
Kanal, Trakya’yı tarım olarak bitirecek. Berat beyin 13 ve artı
Pederinin 3= 16 dönümlük payı arsayı bir tarım arazisi olmaktan çıkarmıştır.
Zaten hükümet bu işi de yasal olarak hemen halletmiş.
Deprem’in
etkisi
4)
Kanal depremle çöker mi bilmem, bu konuda rivayet muhtelif. Ama
Anadolu’nun batıya doğru yılda ortalama 2,5 cm göçünün altında dört yönlü
olarak ne kadar eğrilir bükülür, gerilir, açılır hesabını jeologlar yapsın.
5)
Kanal bölgesi, Marmara fayının ışınlarının vurduğu yerlerdir.
1999 Gölcük Depreminin İstanbul’a etkisi doğrudan Avcılar bölgesi olmuştur.
Fayın Marmara’da iki bölümlük kırılma olasılığına en yakın olan da Silivri ve
çevresidir. 7’lik, 7,2’lik, 7,4’lük depremin ışınlarının darmadağın edeceği
bölge de buralarıdır.
6)
Kanal üzerinde planlanan onlarca köprüyü, büyük bir deprem
zincirleme kanala mı gömer ne olur bilmiyorum. Deprem, Kanal’ın insan yapımı
betonlarını, ayaklarını ne derece sever bilmiyorum.
ÇED bir çöptür
Çünkü
bağımsız değildir ve iktidarın talimatlarıyla hazırlanmıştır. “Kanal’a çok
inanıyorum” diyen bir şirketin patronu tarafından yapılmıştır. Daha baştan
doğruluğuna inanılan bir kanal için CED raporu hazırlanmıştır. Oraya katkı
veren bilim insanları ortada yoktur, sadece hayaletleri dolaşmaktadır. Hiç
birini bulup konuşulamamaktadır.
Kanal’ın
siyasi yönü ve buradan türetilmeye çalışılan Amerikancılık çok önemlidir:
Amerikan savaş gemilerine kanal
ÇED
raporuna bir de Saroz Kanalı
eklenmiştir. Bu iktidarın rapora koydurduğu projedir. Mehmet Ali Güller yazdı bu konuyu.
Kanal’ın
yapımına büyük projelere kaynak aktaran bir Amerikan şirketi talip çıktı.
İktidar,
siyasi ve askeri olarak, Montrö’nun bağlayıcılığından kurtulmayı
planlamaktadır.
Çanakkale
ve İstanbul boğazlarını kullanmayacak mesela Amerikan savaş gemileri, Saroz –
İstanbul kanalı su yoluyla istediği kadar Karadeniz’e çıkabilecektir. Hiç bir
Montrö kısıtlaması olmadan. İstediği kadar Karadeniz’de kalabilecektir.
Amerikan
şirketinin ortaya çıkışı rastlantı mıdır, bilmiyorum.
Bu kanalın
açılmasını yıllar önce gündeme getiren de aynı zamanda Amerikalılar olduğuna
göre, arka planda ABD’nin finans desteği görülüyor. Bir an önce...
Amerikan
siyasetçileri, büyükelçileri konsolosları, 1990’lı yıllarda Recep Tayyip
Erdoğan’ı hiç yalnız bırakmadılar. FETÖ darbe girişimi boşa çıktıktan sonra,
şimdi yeniden eski ilişkilere geri dönülmektedir.
Bu açıdan
bakıldığında Kanal konusu, aynı zamanda, savaş gemilerine çcağı özgürlük
açısından bir Amerikan projesidir.
Bu yönü
ile Kanal Karadeniz ülkelerine
düşmanlığı taşıyacaktır.
Dünyada
savaş hayaletlerinin dolaştığı bir dönemde..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder