Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

10 Ocak 2020 Cuma

Amerikancılıkları depreşen ve peş peşe itirafta bulunan mensuplar! İran, Süleymani


5 Ocak 2020 Pazar / Bilim ve Siyaset -  Orhan Bursalı

İran’la 7 yıldır örtük savaş içindeyiz, sözünün ardında yatan...

Amerikan emperyalistleri, Orta Doğu’yu karıştırma, parçalama, kan dökmeyi sürdürme işini tırmandırdı. İran’ın en önemli generalini ve bazı komutanlarını suikastle öldürdü.
Belli ki bu suikast planı hazırdı. Önce gerekli kışkırtıcılığını yaptı, Bağdat Büyükelçiliğine yapılan baskını da bahane ederek, cinayetini yürürlüğü koydu.
Uzun süredir hem Irak’ta hem de İran’da karıştırıcılık zaten yapıyordu.
Kasım Süleymani ve diğerlerini yakından adım adım izliyordu.
İran ve generalleri, ABD ile bir “savaş hali” içinde olduklarını bilmiyor muydu, suikastçiyi tanıyamamışlar mıydı, kendilerini dokunulmaz mı, Amerikalıları suikaste cesaret edemez mi, bu kadar yakından izleyemez mi sanıyorlardı?
Uyumanın bedeli pahalıya mal oldu. Sadece İran’a değil, aynı zamanda bölgeye de, acısını hep beraber çekeceğiz..

Bu çığlık neyin çığlığı
Bunun farkında olmayan iktidar etekleri altına sığınmış, veya gözleri mezhepçilikten ve Şii düşmanlığından başka bir şey görmeyen eblehler, çok kullanışlılar, kendilerini hemen ortaya attılar, Süleymani öldürüldü diye sevinçten çığlık atmaya başladılar.
Neden bu sevinç diye meraktan çatlarken (!), iktidarın “destek ve adam deposu”, sözde akıldanesi, SETA’nın önde gelenlerinden bir “akademisyen”, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde “görevli” , TV’lerin de gözde “tartışmacılarından” biri imdadıma yetişti –aynen şöyle- : “bilmeyen varsa söyleyeyim. tarih boyunca iran hiç dostumuz olmadı. anlamayan varsa anlatalım. Son yedi senedir İranla örtülü savaştayız.
2019’dan 7’yi çıkarın 2012 kalır. Suriye’yi bölme parçalama ve çökertme işlevi.
Ve buna karşı duran, Suriye’nin yanında yer alan bir İran!
Suriye’ye parçalamaya çalışan, adam boğazlayan IŞİD – El Nursa, El Kaide..
Bu tarihlerden itibaren, iki- üç yıl boyunca bu örgütlere, Şam’ı yıkma savaşında destek veren bir iktidar.
Ve bu örgütlere karşı sahada savaşan İran – Kasım Süleymani..
İktidarın adamı “akademisyen” haklı: 3 yıl kadar sahada aynı zamanda İran’a karşı da yeraltında, destek çıkılan Şam aleyhtarları örgütler aracılığıyla açık - örtük uzaktan savaş halindeydi.
İtiraf ediyor!
İtiraf üç-dört yılı kapsamıyor, bugün de İran ile örtük halde savaş halinde olduğumuzu vurguluyor!
Bu nedenle Kasım Süleymani gibi sahadaki bir gücün Amerikan emperyalistlerince öldürülmesine alkış tutuyor.
Emperyalistlerin kankaları..

Amerikan kankalığına terfi
Ama bir ara en büyük düşmanları Amerika’ydı! TV’lerde medyalarında Amerikanın ne emperyalistliğini bırakırlardı ne de ne haydutluğunu.. Emperyalizme karşı çıkışta bizimle yarışa da kalkarlardı!
Bu tutumlarının sahte olduğunu, kanlarında her zaman aslında damarlarında Amerikancılık aktığını biliyorduk.
Şimdi ise tek müttefikleri Trump! Yere göğe sığdıramıyorlar. Ayıya dayı deme, hatta işbirliği yapma zamanı!
İran’a geçmiş olsun bile diyemiyorlar. Bu kadar yani! “Oh olsun, İran zaten düşmanımız” mı, Amerikancılıkları mı?
Yerli ve milli bir ekip, öyle mi?
Bu Amerikancılıkları, Saroz körfezinde bir kanal daha açarak, Amerikalılara Karadeniz yolunu açmaya kadar varıyor!

Rusya ile de savaş halindeler
Bu itirafın içinde saklı bir başka itiraf daha var, şimdilik bunu eksik bırakmışlar, cümlenin esas yapısı şöyle:
bilmeyen varsa söyleyeyim. tarih boyunca iran hiç dostumuz olmadı. Rusya ile de olmadı... anlamayan varsa anlatalım. Son yedi senedir İranla da Rusya ile de örtülü savaştayız.
Evet Suriye’de özellikle İdlip’te Rusya ile de savaş halindeler!
Ruslar Şam ile birlikte topraklarını işgal altında tutan teröristleri sürdükçe, Ruslar karşı seslerini çıkartamıyorlar.
Ama boğazlarda kanallar açarak ve Amerikan savaş gemilerine yol açarak, pratikte ne yapıyorlar?
***
İran rejimi ile bir fikirbirliği içinde değilim. Konu “iç rejim” değil, ama Amerikanın kankaları şüphesiz ki “Ah şu İran Suriye’de olmasaydı, ne güzel Şam da yıkılır ve biz de oraya yerleşirdik” diyecek ve İran ile savş halinde olduklarını itiraf edeceklerdir.
Kasım’ın öldürülmesine alkış tutarken, aslında İran’a da saldırmış oluyorlar!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder