30 Nisan 2919 Salı /
Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Seçim sonuçları belli
iken ve iktidarın artık ülkede bir sırat köprüsü üzerinde yürüdüğü açık seçik
iken, Cumhurbaşkanı’nın “seçimleri biz kazandık”
diyerek bazı belediye meclislerindeki çoğunluğun kendilerine at olduğunu
vurgulamayı seçmesi ne anlama geliyor diye soruyor bazı okurlar.
Yanıtım: Taraftarlarında büyük hayal kırıklığını, ve onlara hakim
olan “Cumhurbaşkanı sahaya çıktığında koparır alır her şeyi” düşüncesinin
sakatlanmasıyla oluşan acabaları gidermeye yöneliktir.
Dikkat edin, AKP’yi AKP
içinden eleştiriler artıyor.
Liderin tüm gücüyle
seçimlere katılmasına rağmen, seçmenin kaçışını önlemediği gerçeğiyle yüzleşti
taraftarlar. Bu önemli bir kırılma anıdır. Ve yerel seçimlerde AKP’nin parti
oyu yüzde 36,5’a inmiştir.
RTE sihri bozuldu
Şu aşamada bu seçmenin
nereye gittiği önemli değildir. AKP’ye oy veren seçmenin önemli bir bölümü de,
iktidara güvenini yitirdi ve sandığa gitmedi. 2018 seçimlerine kıyasla yüzde
4’lük daha az katılım söz konusudur. Gitmeyen seçmenin bir kısmı da şüphesiz
muhalefete oy veren seçmendir. Umutsuzluk ve güvensizlik..
Bu seçimler RTE’nin sihrinin
ağır yara aldığının kanıtıdır.
Dünkü yazım, bu sihrin
kaynağını anlatıyordu: 17 yılda ülkeye giren ve iktidarın har vurup harman
savurduğu milyarlarca - trilyonlarca dolar. Ve seçmenin bundan geniş ölçüde
yararlanması, milli gelirin 5 bin TL’den 10’e çıkması bir olgudur.
Ve işler yolunda giderken, hiç bir ülkede seçmenin çoğunluğu iktidarı
değiştirmez. Bu bakımdan işlerin yolunda gittiği zamanlar, muhalefetin
seçimleri kaybetmesinden daha doğal bir olay yoktur. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’na
tüm
seçimleri kaybettin diye saldırılmasının kökeni, aslında iktidar ve
yandaşlarına dayanır. Bu iktidar propagandasının tekrarlanması hakkaniyete
sığmaz.
Şüphesiz bu saptama,
Kılıçdaroğlu’nun bir çok politikasını eleştirmemek anlamına hiç gelmez. Nitekim
bu eleştirileri sık olarak bu köşede dile getirdim. Zamanlama açısından doğru
bulmadığım için, getirmediklerim de oldu.
Seçim öncesinde
bazılarında CHP kaybetsin, başarı kazanmasın ki Kılıçdaroğlu gitsin gibi
bir düşünce de yaygındı. Bu pireye kızıp yorgan yakmaya (hatta ülke yakmaya!) benziyordu,
ki yanlışlığı net ortaya çıktı.
Yıkılan başka mitler
Bu millet adam olmaz, iktidar milleti yalanla dolanla elde
etti, artık seçimlerden sonuç beklenmez, biçiminde umutsuzluk düşünceleri de çok
yaygındır.
Millet, bu iktidardan
kurtulmanın kapısını açtı: Lütfen buradan girin dedi.
Şimdi gerekli olan doğru
politikalarla, milletle birleşmek.
Gerçekleri açıklama kampanyası
CHP ve muhalefet, çok
özel, sokağa, her CHP örgütünün bulunduğu ve yayılacağı yeni yerlerde,
mahallelerde, politikalar üretmek zorundadır: Bu gerçekleri sürekli açıklamak kampanyasıdır. Liderlerin ve
sözcülerin açıklamaları ve ülkenin gerçekleri, kısa ve özlü, milletin kılcal
damarlarında dolaşıma sokulmalıdır.
Bu başarılabilirse, dönüşüm sağlanabilir. Bu örgüte verilecek
talimatla olmaz, örgütü tabanda yayıp toplum liderleri aracılığıyla
gerçekleşebilir. Muhalefetin on binlerce toplum liderine ihtiyacı vardır ve bu
insanlar eğitilmelidir.
CHP ve İyi Parti iyi bir
ikili olmalı. Tüm muhalefetle ilişkiler geliştirilmeli.
İYİ Partili ortak
adayların daha iyi desteklenerek başarı kazanmasını sağlamak konusunda keşke
çok daha iyi ve örgütlü çalışma yürütülebilseydi.
Hep yazıp çizdiğim, CHP
merkezinin belediyelerle sıkı ilişkiler
kurma konusunda kararlar almasını çok önemli buluyorum.
Önümüzdeki süreç çok
önemli.
İktidarın yeni hamleleri
olacak..
Hele sonraki seçimler..
Bu ayrı bir yazı konusu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder