26 Mart 2018 Pazartesi / Bilim ve
Siyaset, Cumhuriyet
Dünkü yazımın sonunda Kaç sahte seçmen yazabilirler, anonsunu yapmıştım, fakat bir
süredir ayıklamakta olduğum eski gazete kupürlerinde dün 2008-2009 yıllarına at
olanları tararken bir hazinenin içine düştüm. İktidarın medyaya ilksavaş açtığı
yıllar. Doğan Holding’e kesilen 6,8 milyar liralık Maliye Bakanlığı vergi –
cezalarıyla ilgili haberler (2009). Ve 2008’de iktidarın yolsuzlukları ile
ilgili Hürriyet, Milliyet, Vatan, Cumhuriyet vb gazetelerinde sayfalar dolusu
yolsuzluk haberleri.
Ve o zamanki başbakanın gazetelere açtığı
savaş, millete şu gazeteleri satın almayın çağrıları..
Mesela Deniz Feneri davası. Milliyet:
Sanıklar bağışları zimmetine geçirdi, önemli bir kısmı Türkiye’ye gönderildi,
gemi – arsa alındı, şirket kuruldu! Vatan: Fener’ Türkiye bağlantıları tek tek
buharlaşıyor. Cumhuriyet: Deniz Feneri ile ilgili sorulara sinirlenen (o
zamanlar başbakana soru sorlabliyordu demek..) gazetecileri azarladı..
Bir gecede olanlar
Cumhuriyet: Bir gecede zengin olanlar,
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları.. Kardeşi FETÖ terör örgütünün
askeri darbesine karışan, o zaman Sakarya Milletvekili v AKP Gn. Bşk.
Yardımcısı Şaban Dişli konusunda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgeler..
Kılıçdaroğlu’nun yine Fırat le yaptığı TV
programında yolsuzluklarını açıklaması.. İstanbul Silivri E 5 karayolu
üzerindeki araziye imar değişikilği yapılması karşılığında ‘1 milyon dolarlık
rüşvetin protokolü’.. Gaziantep
belediyesinin ucuza satın aldığı fıstık arazilerini sattığı partili iş adamına,
hemen arkasından imar değişikliği ile kazandırdığı milyonlar (30.9.08)
Taha Akyol’un Milliyet’te İslam Kesim ve Yolsuzluk yazısı.. Ali
Bulaç’ın maalesef çok sayıda
yolsuzluk var, açıklaması..
Taaa 2006, 24 Aralık, Cumhuriyet) :
AKP’den ihraç edilen Hatay milletvekili Fuat Geçen’den hükümete suçlama: Yolsuzluklara
göz yumuyorlar. Yine aynı yıl Merkez Bankası Bşk Durmuş Yılmaz: belediyeler şeffaf değil, uyarısı.
“Su uyur soygun uyumaz”
2008: Hükümet Kamu ihale Kanunu’nda değişiklik yapıyor ve Kamu hale Kurumunun
denetleme ve inceleme yetkilerini tırpanlıyor. Nedenini o zamanki Başkan: ihale iktidar yakınına gidiyor diye 103
şikayeti ben yaptım.. Artık yetkim yok” açıklaması... Sağlık Bakanlığında Başmüfettiş
Atılay Ergüven’in yolsuzluk artıyor
açıklaması üzerine görevinden alınması ve sayman yapılması... Gül Cumhurbaşkanlığına geldikten sonra, Sezer zamanında Devlet Denetleme Kurulu’nun hazırladığı raporların ortadan
kaybettirilmesi.
Yazarların yolsuzluk yazıları.. Metin Münir: “Su uyur soygun uyumaz.”
Ortalık yolsuzluk haberleriyle yıkılıyor
ve AKP rahatsız oluyor. Başbakanın bu gazeteleri evlerinize sokmayın
veryansınlarına, mesela Aydın Doğan,
“Başbakan
özgür basın ile iftihar etmeli, açıklaması yapıyordu: “Türkiye’de
demokrasi olacaksa, siyasi partiler ve bağımsız yayın organları olacak.. Başbakan
bizi rakip olarak değil, demokrasinin unsurları olarak görmeli..”
(Milliyet, 19 Eylül 2008).
Yaaa, öyle mi!
Hey gidi günler!
Ama bu kadar değil, bakın neler olmuştu
bundan sonra... Yarın..
“SEÇİMLERDE PARMAK BOYASI GERİ GELSİN”
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul
Milletvekili Ali Özcan, seçimlerde çıkmayan parmak boyasının geri gelmesi için
TBMM’ye kanun teklifi verdi. Bir kişinin birden fazla sandıkta oy kullanarak
hile yapmasının önüne geçmesi için bu uygulamanın şart olduğunu savunan Özcan,
özellikle AKP ve MHP’nin ortaklaşa getirdikleri ittifak düzenlemesi ile seçim
güvenliğinin ortadan kalktığını savundu.
Şu gerekçeyi de belirtti:
“Aynı binada oturan seçmenlerin farklı
sandıklara dağıtılmasını sağlayan yeni düzenlemede seçmenlerin sahte oy kullanımını
denetlemesinin imkânsız hale gelecek.. Seçim sistemimizle ilgili pek çok haksız
düzenleme getirdiler.
“Bunlardan biri de seçmenin kendi
binasında tanımadığı kişilerin seçmen listesinde olması halinde itiraz hakkı
vardı. Şimdi sandıkları karıştırarak bu hakkı ortadan kaldıracaklar. Bu durumda
eski usul parmak boyama sistemi ile bir kişinin birden fazla sandıkta oy
kullanmasının önüne geçilmesi şarttır. Başka da bir yolu yoktur. Eğer AKP ve
MHP, seçim güvenliği konusunda samimilerse kanun teklifimi hemen kabul
edeceklerdir.”
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder