RTE/AKP ittifaksız ayakta duramaz -1
RTE’nin bir yıldır Ordu ile ittifak içinde olduğunu
yazıp duruyorum. Özellikle darbe girişiminin şoku ile bu yeni politikası biraz
daha şekilleşti. “Birlik-berabirlik”, “Ulus-millet olma” vurguları ön plana
çıktı. Bir yıl önceye kadar izlediği “kamplaştırma” politikalarının üstü
örtülmüş gibi. Kimi büyük teorisyenler bunun bir aldatma, kimi politik
analizciler tamamen göstermelik davrandığını ve bunun darbede yalnız kalmasının
bir kısa sonucu olduğunu söylüyor.
Yani kısa bir süre sonra RTE “titreyip kendine
dönecek”!
Yeni durumda, RTE’nin demokrat olduğunu söyleyen yok.
Otoriter bir kişiliğe sahip olduğu tescilli.
Yarın nasıl ve ne zaman değişeceğini şimdiden
bilemeyiz.
Ama kesin olan şu 1) Koşullar değişti, önemli olaylar
yaşandı; 2) RTE de politika değişimine gitti gözüküyor. Bunu saptamadan analiz
edemeyiz, bugüne kadarki anlayışımıza saplanıp kalırız, dünya döner, biz
bakarız.
Bugün RTE iktidarının ittifak politikalarına bakacak
ve ittifaksız ayakta kalamayacağını savunacağım.
İki dış
güç, yani üst akıl ile büyük ittifak
RTE iktidarını her zaman ittifaklar üzerine kurdu.
Politikalarını, hedeflerini hep bu ittifaklarla gerçekleştirdi.
Nasıl iktidara geldiklerini anımsıyor musunuz?
1) Partisini, küs veya aldanmış sosyal demokrat,
merkez sağ politik aydınlar, yenilikçi milli görüşçülerle birlikte kurdu. Bu
Özal’ınki gibi bir “geniş cephe” parti kuruluşuydu. Bir yeni “kitle partisi”
için normal.
2) Ama en büyük ittifakını ABD, Bush ile yaptı.
Milli Görüş’ün “büyük şeytan”ı,
RTE’nin en büyük kaldıracı oldu, öyle bir kaldırdı ki, iktidara oturttu.
3) AB tabii
ki en büyük iktidar destekçilerinden oldu. Bu iki “dış güç”, bugünkü tanımla lanetli “üst akıl”, RTE’nin iktidara giderek daha büyük bir oy oranıyla
tırmanmasını sağladılar.
Birlikte
Türkiye’nin defterini dürdüler
4) Bu süreçte RTE’nin içeride en büyük destekçisi,
devletin hemen her organında üst düzey ve alt düzey yapılanma içinde olan Fethullah Terör Örgütü idi. FETÖ, aynı
zamanda ABD’nin de çok önemli bir ittifakıydı. Yani ABD Türkiye’yi bu “sivil”
ikili ile kontrol ediyordu.
5) AKP’nin içeride önemli bir ittifakı da, aptal solcu
kılıklı, aydın etiketli, liberal, Türkiye’den de nefret eden “kanaatsız güruh”
oldu. Bu güruh, AKP’nin yanısıra Fetö terör örgütünün de en büyük müttefikiydi.
6) RTE, Türkiye’yi dönüştürme sürecini, ABD+AB+FETÖ+
Liberal güruh sürdürdü, gerçekleştirdi.
7) Bunun için toplumda büyük kamplaşma, ayrışma
zorunluydu ve RTE bunu başarıyla gerçekleştirdi. Birbirinden nefret eden, parça
parça bir ülke yaratıldı. Millet millet olmaktan çıktı, kamplar ayrı bir
Cumhuriyet gibi davrandı.
Kimler
kaybetti?
8) ABD+AB+FTÖ+ Liberal güruh ittifakı, neler yaptı:
* Ordu’ya yalan ve komplolarla parçalayıp yok etti.
FETÖ’nün Orduyu ele geçirmesinin yolunu açtı.
* “Kemalist” Kurucu Düşünce yerle bir edilmeye
çalışıldı.
* Atatürk Cumhuriyeti yok sayıldı ve “bir reklam
arası” diye ortadan kaldırılmaya çalışıldı. (Tarihçi kılığında soytarılar
“resmi tarih dışında” uyduruk tezleriyle bu değirmene su taşıyıp durdu.)
* CHP en büyük saldırıya uğrayan parti oldu. Olur
olmaz yalanlarla Cumhuriyet tarihi karalandı.
* ABD+AB+FETÖ+ Liberal güruh ititfakı, tüm muhalefete
savaş açtı, Silivri davaları, gazeteciler …
Özgürlüklerin
düşmanı güruh
* ABD+AB+FETÖ+ Liberal güruh ittifakı, medya
özgürlüğünün ve diğer demokratik hak ve özgürlüklerin bir kafese sokulmasının
destekçileri oldular. Herşey RTE ittifak ve iktidarının yükselişi içindi..
Herşeye hakim olması içindi.. Tek otoriter liderin iktidarı içinde.
Yaklaşık 2011-2012’ye kadarki süreçteki ittifakları
böyleydi.
Sonra büyük parçalanma dönemine girildi..
Yarın..
21 Ağustos 2016 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder