Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

19 Şubat 2013 Salı

RTE Tepetaklak Olur mu?


Evet, gelin bugün şu mahut Başkanlık Anayasasının diyelim ki referanduma götürülmesi durumunda neler olabilir üzerine kafa yoralım. Zaten okurlar da bunu merak edip soruyorlar.. Ben de kendime soruyorum.. Bugün sesli konuşacağız..
RTE, siyasal hayatının en zor sürecine kendini sokuyor.. Zorluğun iki ana damarı var..
İlki, RTE’ye diktatöryel yetkiler verecek Anayasa için Abdullah Öcalan ile ittifaka giriyor olması.. Bu başlıbaşına bir cinnet halidir! Görülmemiş bir gözükaralıktır.
İkincisi de buna bağlı olarak, Referandum’dan milletten evet oyunu koparıp alabileceğini sanmasıdır. Bu da kendine görülmemiş bir güvenin dışavurumu.
RTE hergün konuşuyor, Kürt Meselesini çözeceğiz, neye mal olursa olsun diyor. Herkes elini taşın altına soksun diyor.. Tabii dikta anayasasından hiç bahsetmiyor! Bunu parti ve bakan propagandacılarına bırakmış! Onlar da hergün maşallah milletin kafasını ütüleme işindeler..
Peki RTE bu gözükaralığı ile beklentilerini gerçekleştirebilir mi? Yani dikta anayasasını kabul millete kabul ettirebilir mi?
***
Hemen yanıt vereyim: Durumu RTE için hiç de iç açıcı görmüyorum.. Bu sürecin altından kalkamaz.. Referandum’dan anayasasına evet çıkmasını zor görüyorum, ayrıca, bir de 2014 Ağustosunda Başkanlık seçimi yarışına da katılacak.. Burada da, yüzde 50’yi aşmama olasılığı var. O taktirde, RTE, dünya atmosferine girerek yanan göktaşlarına veya kayan yıldızlara benzer.. Tepetaklar..
Şimdi bunları biraz gerekçelendirelim..
Kürt Meselesi çözülsün de ne olursa olsun.. İster dikta olsun ülkede, ister ülke ikiye bölünsün..” Bu görüşün milletten onay alacağına inanan varsa bilemem.
MetroPoll ki RTE’ye yakın bir araştırma şirketidir.. İstanbul’da yaptığı araştırmaya göre, AKP’li seçmenin sadece 32,3’ü RTE’nin Öcalan ile görüşmesine onay veriyor. İstanbul’lu genel seçmenin ise yüzde 25’i..  Yüzde 56,1’i bu görüşmeleri doğru bulmadığını açıklıyor.
Bunlar sadece “görüşme” ile ilgili.. Ankette görüşmelerin içeriği hiç sorulmuyor.. Türk kavramının dikta anayasasından çıkartılması gibi bir soru bile sorulmamış henüz. RTE’ye öngörülen anayasal haklar ise gündemde bile değil.. Daha işin başında, seçmenden koca bir ret yiyor RTE..
RTE-Öcalan ittifakıyla bir referanduma gidilecek olmasının, ülke için tam bir bölünme yaratacağı hesabedilirse, bir bölünme, üstelik bir dikta anayasasının kabul göreceğini beklemek çok fazla iyimserlik ve bu milleti çok fazla küçümsemek olur.
Ekonomi daha da kötülerse AKP iktidarı gider”in yerini şimdi, daha gerçekçi bir oylama alacak bence.. Ulusal konular, hele hele RTE’nin gündeme getirdiği bu boyutuyla, genellikle ülkenin ve milletin varlık-yokluk meselesine dönebilir.. Tabii, ortada ciddi bir muhalefetin örgütlenmesi de gerekir. CHP bitirsin artık AKP gündemine şu veya bu şekilde ortak veya destek olmayı.. CHP’nin AKP gündemi ile ne ilgisi var allahaşkına! Kendiniz olun!
Şüphesiz, eğer ciddi bir şekilde dikta anayasası referanduma sunulursa, bu süreçte, tıpkı 2011 seçimleri öncesi olduğu gibi, bin bir siyasal çirkefliğin piyasaya sürülmesi de beklenmelidir. Amaca ulaşmakta her şey mübahtır, iktidar ve hempalarının ilkesidir. İlkesizliğin ilkesi! “İktidarın seçeneği yok ki” lafı ve propagandası da çok daha fazla işlenecektir.. Sözde kanaat önderleri konuşturulmaya başlandı bile! (Bknz tarihçi M. Tuncay)
Millete güvenelim derim.
Muhalefet, hem bölünme hem dikta anayasasına hayır demeyi şimdiden örgütlemeye başlamalı.
Etnik temelde dayatılan çözüm, çözüm olmayacaktır.
RTE ve ekibinin Kürt Meselesi’nin çözümünde samimi olmadığı açıktır.
Samimi olsaydı, Kürt Meselesi çözümünü, dikta anayasasına bağlamazdı..
Yeni bir anayasa ve Kürt meselesi çözümünü ayrı tutardı..
Ama o ortaya attığı taşla, aslında kendi kuşunu vurmak istiyor..
***
Tabii, ortada olan başka bir seçenek te, RTE’nin, bu işi kıvıramayacağını görüp, Öcalan ile pazarlığı yokuşa sürmesi, bir anlaşma olmaması ve dikta anayasından ve referandumdan kaçınmasıdır..
Bütün  bunlar iki üç  ay içinde daha netleşir..
---18 Şubat 2013/ Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder