Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

8 Şubat 2013 Cuma

Ricciardone’nin “Şifreleri”


ABD büyükelçisi Ricciardone damardan Silivri yargılamaları konusuna girdi. Bugüne kadar, gazetecilerin üzerindeki baskıya ve basın özgürlüğünün önemine değinmekle yetiniyordu. Askerler için “onlara ülkeyi koruma görevi verilmiş, hapse kondular” dedi. Milletvekilleri için “suçları belli değil”, eski YÖK başkanı Kemal Gürüz ve rektörler için “tam anlaşılmayan suçları için çok uzun süredir demirparlaklıklar ardında”, öğrenciler için “şiddet içermeyen gösterileri için içerideler”, “ABD ve Avrupa mahkemelerinin bunu anlaması zor olacak..” ifadelerini kullandı..
Büyükelçinin bu açıklamaları yoruma muhtaç. Çünkü “bizim bu işlerde parmağımız yok, biz adalet, hukuk ve demokrasiden yanayız” profili çiziyor.. Şimdi didikleyelim durumu.
***
1)                Büyükelçi, Erdoğan’ın Silivri’deki yargılamalar üzerine yaptığı açıklamaların ardından konuştu. Başbakan, milletvekilleri de tutuksuz yargılanabilirler, demişti.. Erdoğan bu konudaki konuşmasıyla Ricciardone’a adeta yol açtı denebilir.
2)                Erdoğan, Silivri yargılamalarının başsavcısıydı, CHP’yi, onları milletvekili adayı göstermekle eleştirmiş ve serbest bırakılması önerilerine karşı nuh demiş peygamber dememişti..
3)                Silivri’deki vahşi arena sahnesi, iktidar ortaklarınca (RTE ve Cemaat) ve arkalarında ABD desteği ile, kurulmuştu. Amaç, Ordu’yu, muhalefetin öncü kesimlerini şüphesiz ki dağıtmak, teslim almak ve iktidarın önünde, özellikle devlete bağlı başka hiç bir güç odağı barındırmamaktı. RTE bunu bütün toplumsal güç odaklarını temizlemek ve herşeyi kendine bağlamak biçiminde ileri düzeye yükselterek, uyguladı.
4)                Gelinen noktada RTE amacına ulaşmıştır. Hatta istenenin de ötesine geçilmiş ve Ordu bu kez dağılmaya yüz tutmuştur. 110 pilotun ve subayların hızla yayılan istifaları, deniz Kuvvetlerine atanacak amiralın bulunaması.. Subaylarda yurt sevgisi ve askerlik motivasyonunun dibe vurması.. Bunun da ötesinde, Cemaatin Ordu içinde ciddi örgütlenmesi ve buradan da RTE’ye karşı bir kuşatma havasının doğması... RTE için, bu siyasi davaları artık bir şekilde sonlandırma zamanının geldiği düşüncesini doğurmuşa benzer
5)                Başsavcı, yargıya, başsavcılıktan çekildiği ve cübbesini çıkardığı mesajını vermektedir! Şimdi devlet içinde buna uygun düzenlemelerin yapılacağı sürece giriyoruz gibi. 
6)                Artık önünde ulaşması gereken çok önemli başka hedefler var: İlki, artık neredeyse tamamı açıklanmış olan Başkanlık Anayasası’nı Meclis’e sunmak ve 330 oyu almak. Arkasından, sonbaharda Anayasa referandumu gündeme gelecek.. 2014’te Martta yerel seçimler Ağustos’ta, artık Cumhurbaşkanlığı mı olur Başkanlık mı olur, seçimi.
7)                Bu programla, amaca ulaşmış bir Silivri artık beraber yürümez. Meclis’te Kürtlerle (APO ile) oluşturulacak yeni anayasa ittifakı gündeme geleceği için de yürümez.
8)                Ayrıca “Türkiye’nin en iyi ihraç malı ordusudur” (Soros) efsanesi de yeniden ayağa kaldırılmalı. RTE’ye Ordu gerekli, artık arındırıldığına göre, ABD’ye de, hinihacette kullanmak üzere gereklidir.
9)                Ricciardone de RTE ile aynı fikirdedir. Silivri yargılamaları amaca ulaştığına göre artık hukuk-mukuk seslerini çıkarmanın zamanıdır. Hukukun, yargının, yasaların paramparça edildiği Silivri arenasının arkasındaki en önemli iki güç geriye doğru adım atıyor. Eşzamanlı olarak! Silivri ile başbaşa kalan ise, bu ortamı koklayamayan cemaattir. O kadar söyledik kendilerine! Cemaatin bu tutumu, sırtında yumurta küfesi taşımamasından kaynaklanıyor. Onlar sadece mümkün olduğu kadar çok tepe örgütlenmeleriyle meşgul. Ama, RTE’nin yeni anayasa önerisindeki Temyiz Mahkemeleri, onların yüksek yargı / mahkemedeki örgütlenmelerini de dağıtacak niteliktedir. Bütün yüksek mahkemeler Tayyip Erdoğan’a!! Slogan budur. Parantez içi belirtelim ki, RTE herşeyin şekli olarak varolduğu, ama bu şekli yapının bütünüyle kendisine bağlı olduğu bir devlet ve toplum düzeni projesini hayal ediyor!
10)             Ricciardone, RTE ile hemfikir mi? Bence hayır. Bu ayrı bir yazı konusu. Mesela RTE’nin Irak’ı parçalama girişimiyle ve Suriye politikası ile hemfikir değil. ABD’nin gönlünde, daha uysal ve daha işbirliğine yatkın bir lider yatıyor (kim acaba?!). Büyükelçi’nin sözlerini, biraz RTE’ye karşı da yorumlarsanız yanlış olmaz.
***
Özet: İki üç gündür yazdığım gibi, RTE yeni duruma / sürece girdi. Üç yazı önceki Şiddetli Bir 2013 yazıma yeniden bakıverin..
--7 Şubat 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder