CBT Gündem, sayı 1314, 25 Mayıs 2012
Haziran ve Temmuz ayları içinde 44 üniversitede
rektörlük seçimleri yapılacak.. Pardon, rektörlük atamaları yapılacak..
Üniversite elemanı sanacak ki, ben oy
kullandım, kimin rektör olacağını belirledim. Sonra bakacak ki, yahu biz
buna oy vermedik, buda nereden başımıza geldi! Kendilerinin seçtiği en çok oyu
almış rektörlerin yerine, daha aşağı sıralarda bulunan, belki de 1 veya 2 oy
almış kişiler tepelerine rektör olarak atanmış!
Yıllardır
bu oyun oynanıyor. Ana oyuncuların bilimle ilgisi yok, hepsi siyasi: YÖK
hükümetin memur kuruluşu, Çankaya onaylayıcı, ikisi ortak çalışıyor bu
atamalarda..
Affetsinler, ama ortalıktaki bu körebe oyunun adını
açıkça koymaktan alınmayalım. Oy kullanan üniversite elemanları bu oyundan
sıkılmadılar mı; bu oyunun aleti olduklarını düşünmüyorlar mı? Oyundan çekilseler, bu kötü, ahlaksız
oylama sistemi çökecek, onu ayakta tutan, tamamen oy verenler! Sistemi
demokratik bir sistemle değiştirmek için kıllarını kıpırdatmıyorlar.. Şüphesiz
bunun pek çok nedeni vardır, bunların hiç biriyle ilgilenmiyorum burada!
Yok hayır, bu sisteme karşı çıkanlar da var,
üniversitelerde örgütlü dernekler ve onların yılmaz doğrucu davutları! Inönü
üniversitesinden Van Üniversitesine, Akdeniz’den Ege Üniversitesine kadar 12
akademik dernek, geçen ay Ankara’da toplandı ve yayınladığı ilkeleri benimseyen
rektör adaylarını destekleyeceğini açıkladı.
Bildirilerinden: “En fazla
oyu almaması durumunda rektör adaylığından çekileceğini ilan eden adaylara
işaret edilmelidir. Atama ve yükseltmelerde tek ölçüt bilimsel liyakattır.
Atama ve yükseltmelerde bilimsel liyakat dışında ölçütlerin kullanılması,
gerici kadrolaşmanın önünü açmakta bilimsel saygınlığı zedelemektedir. Korkular
ve süreklileşmiş nicelik baskısı altında bilim yapılamaz."
Akdeniz Üniversitesi’nden Hayrettin Ökçesiz ve arkadaşlarının ise daha kapsamlı ve radikal
bir rektörlük seçim bildirgesi var. Ökçesiz, bu tutumun ana hatlarını
dergimizdeki köşesinde bugün de duyuruyor:
“Değerli
Rektör adayları, Atatürkçüyseniz,
solcuysanız, demokratsanız, özgürlükçüyseniz, üniversite değerlerine
bağlıysanız, bunlardan en az biriyseniz YÖK’e “mülakat”a gitmeyeceğinizi ülke
kamuoyuna duyurunuz..”
EGE ÜNİVERSİTESİNDE
ANKET
Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER) de geçen ay
Ege Üniversitesindeki öğretim elemanları arasında rektörlük seçimlerinde
düşüncelerini öğrenmek için bir anket düzenledi. 357 öğretim üyesi ankete
katıldı. Anketin özet değerlendirmesi: “Öğretim
üyeleri seçimlerin boykot edilmesine çok taraftar olmasalar da, mevcut sistemi
onaylamıyor ve en çok oyu almadıkları durumunda adayların yarıştan çekileceği
konusunda söz vermelerini talep ediyor.”
Prof. Ferhan G.
Sağın “üniversiteler mevcut seçim
kandırmacasına karşın henüz üniversiter kimliğin getirdiği eleştirel yaklaşımı
bir bütün olarak uygulayamıyorl ve topluma örnek olacak bir aydın cesaretini
henüz gösteremiyor,” diyor.
Elektronik ortamda uygulanan ankete yanıt verme oranı,
kadın akamedisyenler arasında yüzde 43,8 (154 kişi) ve erkek akademisyenler
arasında ise yüzde 56,3 (198 kişi). Bunların yüzde 80,5’i öğretim görevlisi,
yüzde 9.i’i araştırma görevlisi. Öğretim görevlisi ise yüzde 7.4
“Mevcut rektör belirleme sistemi uygundur”
sorusuna, yüzde 67.3 kesinlikle
katılmıyorum, yüzde 24.8’i katılmıyorum,
yanıtını vermiş. Kesinlikle katılıyorum
diyenlerin oranı ise yüzde 2,9: Anlaşılan YÖK listesi ve Çankaya atamaları da
bunların arasından yapılacak!
Mevcut rektör belirleme sisteminde,
öğretim üyelerinin oylarıyla rektörler belirlenmeli: Yüzde 75,5 evet diyor.
Cumhurbaşkanının, YÖK’ün sunduğu
liste içinde rektör atamasına hayır diyerlerin oranı da: Yüzde 86,7!
Daha az oy alan bir
adayın Cumhurbaşkanı tarafından
rektör atanmasına ise yüzde 96’ı “Antidemokratik, adaletsiz,
olumsuz etkilenirim, motivasyonunun azalır” diyor!
Rektörün yetkilerine
ise yüzde 42,8 kısıtlanmalı, yüzde
39,8 yeterlidir diyor..
Rektörlerin üst üste 1
dönem rektörlük yapmasını isteyenler yüzde 36,8; 2 dönem: 56,5
Rektör belirleme
sistemi üzerine görüşler: Yüzde 82,4 seçimle
belirlensin, yüzde 94.1 Cumhurbaşkanı
en yüksek oy alanı atasın..
Seçimlerde ise öğretim üye ve elemanları oy kullansın:
yüzde 74; üniversitede çalışan herkes oy
kullansın diyerler (çalışanlar belli oranda öğrenciler koşuluyla) yüzde 27.
Başka sonuçlar da var,
onlar da haftaya..
Acaba Cumhurbaşkanı Gül için, öğretim elemanlarının bu
eğilimleri bir anlam ifade eder mi?
***
Malatya rektör seçimleri üzerine bir not:
“İktidar ve rant hırsı
gözlerini öyle bir döndürdü ki şimdi örneğin bizde tam bir tarikatlar savaşı
yaşanıyor. Rektör Cemil Çelik tarafından atanan dekan başka bir tarikatın adamı
olarak onun kuyusunu kazıyor…”
Ve bir resim:
Rektör, Malatyalı iş
adamı Mahmut Çalık’a verdiği onur doktorasından hemen sonra teşekkürlerini
böyle sundu.. Kaynak: www.malatyatime.com
***
Gelecek Cuma yeniden
birlikte olmak dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder