Kılıçdaroğlu iyi gidiyor, hem bugünkü Türkiye koşullarında hem de CHP Başkanlığı'nda taşıdığı, önemli ve yeni sorumluluklarının her geçen gün daha çok farkında olduğunu görüyorum.
Kılıçdaroğlu “insana dokunmayı” politikasının eksenine oturtmaya çalışıyor.
Dokunmak! Çok önemli!
Hele Türkiye'ye özgü kültürde insanların duyarlılıklarını paylaşmasının altını çizmek gerekir.
Halkçılık, toplumculuk, doğrudan ilişkiyi gerektirir..
Bu doğrudan ilişkinin özünde (doğrudan) demokrasi da bulunur.
Şüphesiz “doğrudan demokrasi” yoktur!
Ama ortadan kaldırılan bu kavramı politikacıların içinde yeşertmesi ve hem halkla ilişkilerinde hem de parti ilişkilerinde ve yönetim anlayışlarında düşüncelerinin odağında tutması, ülkemizde ve CHP'de çok şeyi değiştirir.
Evet bu anlamda yeni bir CHP ortaya çıkartmak bir umuttur.
Bu umudu büyütebilmek, CHP'yi iktidara taşıyabilir.
***
Şüphesiz, herkesin CHP'den beklentisi farklı.
Bazı iktidar yanlısı yazarlara bakıyorum, Kılıçdaroğlu'na öğütte bulunuyorlar: Çevrendekileri at! Onlar sivil paşa! Hepsinin kuyruğunu çek gitsin! Onlardan kurtulmazsan hiç bir şey yapamazsın..
Temizlik Harekatı!
Bazıları da CHP'nin parçalanmasını öneriyor!
Yeni CHP, onlara göre, ancak, partiden atılmasıyla, partinin parçalanmasından korkmayarak gerçekleştrilebilir!
Bunları açıkça yazıyorlar, söylüyorlar!
Sosyal demokrasi zaten bölük pörçük..
Bu yetmiyor kimseye! Daha da parçalanması gerekir!
AKP ikitdarının sürmesi ve CHP nin iktidar olamaması için her dümen devreye sokuluyor adeta!
Bazıları, CHP'deki yöneticilerin tek tek nasıl Amerikancı, İkinci Cumhuriyetçilere yakın, hatta Avrupacı ve özel sektörcü olduğunu, geçmişe yönelik öyküler yazarak, kanıtlama çabasında...
Öğütme değirmeni dönüyor!
Bunların hiç birine fırsat vermemek gerekir...
Şu kadarını söylemek isterim: En kötü CHP iktidarı bile herhangi bir AKP iktidarından bin kez iyidir!
Politikanızın odağına AKP iktidarından kurtulmayı koyarsanız, yapacağınız tek şey, iyi yönde gelişmesini isteyerek ve katkıda bulunarak, CHP'nin iktidarı olmasına destek vermektir.
Benim burada CHP'ye yönelttiğim en sert eleştirilerin, CHP'ye şiddetli iktidar desteği anlamı taşıdığını vurgulamak isterim.
Bu bağlamda, örneğin 12 Aralık Hareketi'nin neden henüz CHP'ye etkin bir güç olarak eklemlenmediğini, parti ve düşüncesine itici güç görevi yapmadını merak ediyorum.
Parti yeni üyelere kapılarını açıyor.
Çok iyi, bütün Türkiye'yi üye yapmak hedefini koymalılar!
***
CHP köklerini tabii ki koruyacaktır!
Çünkü o kökler CHP yi CHP yapacaktır!
Parti içinde “saflaştırılmış” bir düşüncenin egemenliği mi?
Tek tip, tek kalıp..
Dün Baykal'ı eleştirenler, şimdi benzer tasfiyeyi istiyorlar!
Yani kafaları tek kalıp ve tek yanlı..
Eleştirdikleri insanlara dönüşmüşler kendileri!
CHP'nin geleceği, kendi yakın ne kadar düşünce varsa hepsini kucaklamaktan geçer.
CHP içinde çeşitli odaklar olmasından korkmamalı parti!
Bu odaklardan biri, bu düşüncelerden biri başaramazsa, diğeri yeni bir sentezle bayrağı devralabilecek yeni bir yapı oluşturulmalıdır CHP'de..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder