17 Haziran 2019 Pazartesi / Bilim ve Siyaset–Cumhuriyet
İktidarın Türkiye’ye tamamen
yalnızlaştırıp zor bir duruma soktuğunu vurgulamakla başlayalım.
Durum şudur:
1-
ABD ile Suriye’de çatışmaktadır. Tamam, bu
durum ABD’nin PKK- Suriye, İran’a karşı savaşçı politikası nedeniyle
kaçınılmazdı... Ama unutmayalım ki, Ankara Suriye’ye ilk olarak 2011’de ABD’nin
taşeronu olarak girdi ve barışçıl temel politikasını terk etti. Suriye’den pay
alacak Emevi camiinde namaz kılacaktı. Esat rejimine savaş açan tüm cihatçı
örgütlere Ankara’nın desteği vardı!
2-
Ankara Müslüman Kardeşler örgütünün
kardeşiydi ve hala öyledir. Yüzde 35 oyun yarısıyla Mısır’a başkan seçilen
Mursi’nin adamıydı Ankara ve hala öyledir! Mursi darbeyle devrilirken, Ankara
İslam dünyasının temel taşı Mısır yönetimini düşman ilan etti ve hala öyle! RTE
Müslüman Kardeşler düşünün hala bir parçasıdır! Sonuç: Tecritlik hali!
Zorunlu birliktelik,
geleceği var mı?
3-
Hayat, yani olaylar ve gerçekler RTE’yi,
Suriye’de İran ve Rusya ile birlikteliğe sürüklemiştir. Ankara’nın isteyerek
tercihi olmamıştır bu durum! Rusya’nın akıllı politikasını izledik! İran,
Ankara’nın düşmanıydı, özünde Şii rejimini hala öyle görüyorlar dini ideolojik
saplantı olarak. Ama bir zorunlu birliktelik oluştu.
4-
Ankara Avrupa Birliği ile düşman.. AB’nin basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü,
terörle ilişkili diyerek istediği herkesi içeri atma uygulamalarını
eleştirmesine kulak tıkayan RTE Rejimi, çırılçıplak yalnızdır.. Fransa’nın
örneğin bu diktatörlük uygulamalarının arkasına sığınarak Türkiye düşmanlığı
konusunda yapacağı hiç bir şey yoktur.
5-
Ankara, hala Esat’ı baş düşman olarak
görmektedir. Rusya ve İran ile yaptığı İdlip anlaşmasının gereğini yerine
getirmemiştir. 15 km’lik alanı temizleme görevini üstlendiği halde, tersine,
oradaki HTŞ teröristlerinin tüm İdlib’i egemenliği altına almasına vesile
olmuştur.
6-
Sanmıştır ki, Ruslarla bu kadar ekonomik
askeri işbirliği yapıyoruz, artık bize göz yumarlar...
Esat’ı baş düşman sayarsan..
7-
Suriye ise yurdunu teröristlerden
temizleme derdindedir. Önüne engel olarak giderek Türkiye çıkmaktadır. Özgür
Suriye Ordusu ve HTŞ’nin, Şam’a karşı savaş örgütleri olarak ayakta kalması,
Ankara’nın Esat Rejimi baş düşman politikasının bir gereğidir.
8-
Suriye temizleye temizleye gelmekte ve
artık karşısında Ankara’yı bulmaktadır.
9-
Ankara’nın bu politikası, Suriye’nin ülke
birliğini bütünlüğünü sağlamasına de engeldir. İran ve Rusya ile ittifakın
yalancı yönü budur.
10- Ankara’nın bu
politikası, aslında ABD’nin Suriye’yi parçalama politikasıyla örtüşmektedir.
Bunu görmüyorlar mı?
Olanaksızlığa doğru kürek
11- Ankara, kendi imalatı
Özgür Suriye Ordusu aracılığıyla Suriye’nin geleceğinde hak ve pay sahibi
olmasının olanaksızlığını görmüyor mu, neden, gözlerindeki bağın adı ne?
12- Ankara, ABD’nin
Fırat’ın Doğusu politikasını ancak Şam ile birleşerek, Suriye’nin bütünlüğünün
sağlanmasına yardımcı olarak boşa çıkartabilir. Bunu da görmüyorlar. Şam ile
düşmanlık Türkiye’ye çok zor durumda bırakacak sonuçlar üretmektedir.
13- Özetle: ABD tehdidi,
Mısır ile ve Şam ile düşmanlık, AB ile kopukluk, Rusya ve İran ile Suriye’de
göstermelik birliktelik, Türkiye’yi yalnızlaştırdı..
Peki ne yapmalı? ABD’nin tehdidi boş çıkartılabilir mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder