23
Haziran 2019 Pazar / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
İyi oylar.. hayırlı olsun sonuçlar şimdiden.. dünün tozu
toprağı, kepazelikleri bitecek ve her şey yeniden güzel güzel başlayacak.
Şüphesiz ki utanmazlıklar kalacak. Kimileri beş paralık kişiliğinin farkında
bile olmayacak. Kimileri kendini hala
adam sanacak, ama cudamlığı –kim bilir kaçıncı kez–tescillenmiş olacak.
Bugünkü seçim sonucu, siyasi kartlar yeniden karılacak.
Oyun masasına, iktidarın hoşlanmayacağı yeni güçlü kartlar
sürülecek. Her şeyin nasıl başlangıcı varsa, sonun da bir başlangıcı, veya her
başlangıcın bir sonu olduğunu gösteren bir eğik düzleme girilmiş olacak.
Bütün çırpınışlar beyhude!
Daha uzun bir yol var ülkenin önünde.
Demokrasi inşa edilecek.. Ama bu kez yerelden...
18 Temmuz 2018 de bu köşede “CHP yönetimi yerel iktidarlara taşınmalı..
Muhalefet yerel iktidarlar üzerinden yeniden yapılanmalı” demiştim. Yeni
bir iktidar yapılanması konseptini gündeme geirmiştim.
Merkez (Ankara) tamamen işgal altındaysa tüm Türkiye’de
yerel iktidarların önemi ortaya çıkıyor.
***
“Yerel iktidarlar deyince akla ilk gelen şüphesiz belediyelerdir.
“Belediyelerden yukarı doğru iktidarı inşa eden bir yeni
anlayışa geçilmeli.
“Her belediye, CHP yönetiminin karargahı olmalı.
“Yerel iktidar deyince sadece de belediyeleri anlamamak
gerek. Belediye somut iktidardır ama binlerce soyut yerel iktidar alanı da inşa
edilebilir.
“Belediye seçimleri bu açıdan büyük önem taşıyor...
Muhalefet iktidarın alanını yerelde daraltan politika mı izleyecek yoksa eskisi
gibi başıboş bir belediyecilik mi oynayacak..”
CHP Ankara konumlu odaklı bir parti. Şüphesiz ki tüm
partiler öyle. Yani, merkezi hükümeti “ele geçirmeye” planlı hepsi.
“Bugün tüm yönetim parametrelerin değiştiği yeni dönemde,
Cumhurbaşkanlığı devleti ve ülkeyi total olarak ele geçirmiş durumda... Devlet,
bildiğimiz biçimiyle yoktur. İlçelere kadar Cumhurbaşkanı egemendir ve
yöneticidir. Kaymakamlar ve valiler de uygulayıcıları. Başkanlık Sistemi
Cumhurbaşkanına devletle ilgili her şeyi yeniden düzenleme hakkını verdikten
sonra, devlet tam bir totaliter birim olarak yeniden kuruldu.”
“Bu sistem, totaliter medyası ile birlikte milleti- seçmeni
de iktidar yanında konumlandırmaya odaklı.
“Bu bakımdan muhalefet, Meclis’ten mümkün olduğunda az güç
bulundurmalı, epey geri çekilmeli ve “millet ekseninde” yeniden yapılanmalıdır.”
***
Yaşadığımız yerel seçim sürecinde yukarıda yazılanları çok
daha net gösterdi.
***
Büyük şehirlerden itibaren
büyük bir iktidar değişim - dönüşüm sürecine giriliyor.
Bu yerel gücü – iktidarı 5
yıl boyunca inşa etmek ve nasıl iktidar olunması gerektiği konusunda milleti saran
bir model ortaya koymak gerekli.
Milletle beraber.. milletten
yana.. saydam.. emekten yoksuldan yana öncelikle.. kadından ezilenden,
öğrenciden gençlikten yana.. emekliden yana..
Geniş bir demokrasi... halk
katılımı... halk onayı..
İzmir Belediye başkanı Tunç
Soyer... Ankara ve yeniden kazanacağı düşüncesiyle Ekrem İmamoğlu’nun
programları bu yeni demokratik yönetime ve demokrasinin yerelde inşasına çok
uygun.
Parti merkezinin tüm gücünü
bu inşayı desteklemeye koymalı.
Yeni bir dönem başlıyor
Türkiye’de..
Herkese hayırlı olsun..
----
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder