24
Eylül 2018 Pazartesi / Bilim ve Siyaset,
Orhan Bursalı
“Ey Meksika Başkanı Oprador, yahu senin ülkenin itibarı
yok mu?”
Meksika’nın yeni
devlet başkanı Andres Manuel Lopez
Oprador, emrindeki devlet uçağını satma kararı aldı, bindiği tarifeli sefer
4 saat rötor yapınca gazetecilerle sohbet etti ve bu rötar benim başkanlık uçağını satma kararımı değiştirmeyecek
dedi. Bakın neler söylüyor:
“Başkanlık
uçağına binmeyeceğim. Bu kadar fakirliğin olduğu bir ülkede o lüks uçağa
binersem utancımdan kimsenin yüzüne bakamam. Güç alçak gönüllülüktür. Güç başkalarına
hizmet için kullanıldığında bir erdeme dönüşür ve bir anlam ifade eder.
Küstahça ve kibirli davranan hiç bir politikacı uzun süre koltuğunda
kalmayacaktır. Artık bitti, bu saçmalık artık bitti.”
Alkışlar gülmeler
ardasında elini şöyle havaya sallayarak kalkar ve gider. Oprador üçüncü kez
katıldığı başkanlık seçimlerinde seçildi, yüzde 53 oyla. Sol – sosyal demokrat
ittifakıyla. Aralıkta resmen işbaşı yapacak!
O da Başkan, RTE de başkan! Üstelik RTE oraya bizzat
gidip danışmanlarıyla Meksika’nın Başkanlık Sistemini de inceledi!
RTE Meksika’yı
inceledi
Cumhurbaşkanı Güney Amerika gezisinde Küba’dan sonra son
olarak Meksika’yı da ziyaret etmişti. O zamanki Başkan Enrique Peña Nieto idi. Meksika bu gezi sırasında Türkiye’de yoğun tartışılan Başkanlık
Rejimi ile gündeme geldi. Türkiye’de başkanlık rejimi elbisesi biçilmesi
arayışlarında Meksika’dan “yerli ve milli sistem” için yararlandılar!
Türkiye ile Meksika birbirine epey benzeyen iki ülke.
OECD’nin çeşitli konu sıralamalarında Türkiye ile Meksika pek çok konuda
birlikte son sıradalar! Eğitim dahil! Nüfusu bizden çok: 123 milyon! Adam başı
milli geliri 10 bin dolar. Eşitsizlik bizden çok yüksek.
Yeni seçilen Başkan emrindeki devlet uçağını satacağını
açıklarken söylediklerine bakın. İki noktaya vurgu yapıyor: Meksika’da
bu kadar yoksulluk varken ben lüks içinde uçamam, yaşayamam, utanırım.. Ve
devlet Başkanı gücünü böyle bir amaçla kullanamam. Böyle güçlü bir yerde
alçakgönüllü olmak zorundayım. Gücü halkın refahı uğruna kullanabilirim...
“Yahu Oprador, senin ülkenin itibarı yok mu?”
Bence RTE yeniden bir Meksika ziyareti yapmalı. Ondan
öğreneceği çok şey var. Oprador’a sormalı:
Yahu Başkan ben itibardan
tasarruf edilemez, diyorum itibarı arttırmak için de yeni uçaklar alıyorum,
lüks davetler veriyorum, bir saray yetmiyor yeni yazlık saraylar yaptırıyorum..
Senin ise bir uçağın var onu da satıyorsun, bizim de çok sayıda uçak var ve
hala satın alıyoruz. İtibarı artırmak için.. Meksika’nın, ülkenin, devletin, başkanın
itibarı yok mu, itibara ihtiyacı yok mu da böyle yapıyorsun, tarifeli seferle
uçmak size yakışır mı, yoksa biz mi yanlış yapıyoruz, gel şu işi bir
tartışalım..
Bu tartışma da Tahran’da Putin, Ruhani, Erdoğan arasında
yapıldığı gibi tamamen de halka açık olmalı ve naklen yayınlanmalı! Herhalde
dünyada en çok izlenen politik bir tartışma olur! Şüphesiz ki böyle bir şey
olmaz! Ama hayali bir senaryo yazılmasına kimse engel değil!
Erdoğan her şeyin başı.. bir ülkede olabilecek güçleri
kumanda eden lider. Başka yerde bu gücü göremezsiniz. Bu bakımdan da Erdoğan
Türkiyesi siyaset ve toplumsal olarak bir laboratuvar konumunda.
Yargıda siyasi
vesayetin görülmemiş türü
Hukuk – yargı
üzerinde siyasi vesayet var özgür değil diye yazılıp çizilenleri durmadan
doğrulayan örneklerle karşı karşıyayız. Fettan Tamince’nin Fetö soruşturasında
vicdanına göre ama iktidarın hoşuna gitmeyen karar veren yargıcın görevden
alınmasından tutun, ÇHD üyesi olan avukatlar için önce tahliye karar veren,
savcının itirazı üzerine sonra tutuklayan yargı heyetinin değiştirilmesi...
Bunu kim yapıyor? Hakimler Savcılar Kurulu (HSK)! Bu kurulu
siyasetin oluşturduğu ve bunun yanlış olduğu
konusunda yazılıp çizilenler dünyayı dolaşır.
Ya Yargıtay’ın
Berberoğlu davasında verdiği, davalı tüm milletvekillerinin gelecekte
tutuklanmasına kapı açan ucube karar!?
Siyasi vesayetin
bugüne kadar görülmemiş bir türünü yaşıyoruz ülkede!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder