Yazıya şüphesiz Amerikalı yeni
kovboyun Suriye’yi vurması ile gireceğiz. Görünen o ki Trump’a gösteri yapması
için bir “zehirli gaz” bahanesi yaratıldı. Henüz zehirli gazı kimin
kullandığını uluslararası kurumlar araştırmasını yapmadan, olay Esad’ın üzerine
yıkıldı. Amerikalılar şaibeli insanlar. Irak’ı da böyle bir yalanla parçalayıp
Ortadoğu’yu ateşe verdiler ve dünyanın son dönemlerdeki en büyük kanlı
olayları, insanlık faciaları ortaya çıktı.
Amerikalılar, burnumuz dibinde
bir kanlı savaşın baş sorumlusu olarak herkesi ateşe atıyor. 100 kişi zehirli
gazdan ölmüş: Nusracı – IŞİD’ci beyinler, ülkesine giderek egemen olan Şam’ı
durdurmak için böyle bir olayı kışkırtmış olabilirler. Bilmiyoruz.
En ilginci ABD’nin bu
saldırısına Ankara’nın hemen “bu kadar
yetmez arkası gelmeli, bizden yardım istersen hazırız” yanıtını vermesi...
İnsan, düşmanlık, kin ve hınç üzerinden yürütülen dış politikaya küçük dilini
yutacak,. Bu şu mu demek: Bize verin askeri desteğinizi; uçaklarınızla
füzelerinizle saldırın, biz de karadan yerle bir edelim Suriye’yi ve Şam’ı..
Böyle bir şey olabilir mi?
Esad’ın bir şekilde ülkesi üzerinde egemenlik kurmasından bu ne korku!
Ortadoğu’yu ateşe veren ve 1
milyon Iraklının öldürülmesinin baş sorumlusu, kimsenin hesap soramadığı
ABD’yi, bu kez on binlerce insanın daha öldürüleceği Suriye’de savaşa
kışkırtmak ve “ben de varım” demek..
Dünkü Hürriyet’in başlığı da tartışmalı!
Henüz araştırılmaya muhtaç bir olayı kesinleştirmiş ve üstelik Trump’a alkış
tutan bir hava. Ankara’nın paraleline girmek, hele bir savaş konusunda,
sorumluluğa ortak eder insanı. Savaş kokusu alınınca, çeşitli kesimlerde ve
iktidarda akıl kafadan kaçıyor.
Zehirli gaz ile 100 kişi ölmüş,
şüphesiz korkunç bir şey.. Ama şu size normal mi geliyor: Yüzbinlerce insanın
parçalanmış cesetleri, ölen bebekler, kadınlar, çocuklar, sivil halk... Yani
savaş olunca böyle olmalı, öyle mi diyorsunuz...
HBT 1 YILINI BİTİRDİ
Cumhuriyet Bilim Teknoloji
dergisi kapatıldıktan hemen 5 ay sonra bu kez daha geniş bir kadro, Doğan Kuban, Bozkurt Güvenç ve diğer
yazar kadrosuyla (Bayram Ali Eşiyok, Mustafa Çetiner, Ali Akurgal, Müfit Akyos,
Cem Say, Erhan Karaesmen, Erdal Musoğlu, Tevfik Uyar gibi..) 24 sayfa haftalık
yayın hayatına başlayan Herkese Bilim
Teknoloji dergisi, bir yılını başarıyla bitirdi.
Şimdi piyasada olan 54.sayısı,
özel olarak, çok zengin bir içerikle 32 sayfa yayımlandı. İzleyin dergiyi,
ülkemizin en çok ihtiyacı bilim ve düşünce kültürü birikimini ülkede yaymaya
çalışıyor. Her Cuma beyin besleme günü ilan ederek. Ayrıca www.herkesebilimteknoloji.com
internet portalından güncel olayları izleyebilir ve abone olabilirsiniz.. Uzun
ömürler HBT’ye..
OKUR
MEKTUBU: SONUÇ EVET ÇIKARSA
“Gerek hazırlanışında, gerekse kampanya sırasında halkın en az yarısının
şiddetle karşı çıktığı, alelacele yapılmış bir yasal düzenlemenin, bir
toplumsal sözleşme ve kişi hak ve özgürlüklerini devlete karşı koruyan temel
hukuk belgesi sayılan bir anayasa haline gelmesi kabul edilebilir değil. Bu
yönüyle referandumun meşruluğu tartışmalıdır. Bilinen- bilinmeyen etmenler
eliyle, “Evet” çıkması halinde, bu sonucun geçersiz sayılacağı şimdiden ilan
edilmeli.
-
Yürürlükteki
anayasaya ve ettiği yemine göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı hiçbir
tarafsızlık kaygısı taşımadan Evet kampanyasına katılmakta.
-
Başta
hükümet ve AKP’li belediyeler olmak üzere tarafsız olması gereken kamu
kuruluşları hepimizin vergileriyle oluşan kamu kaynaklarını tepe tepe kullanarak
Evet kampanyası yürütmekte.
-
Parlamentonun
üçüncü büyük partisi HDP’nin eş-başkanları da içinde 12 milletvekili
tutuklanarak taslağın Meclis’te görüşülmesine katılmaları engellendi. Ayrıca
referandumda “Hayır” diyeceğini açıklayan bu partinin seçimle gelmiş 85 belediye
yönetimi görevden alındı ve pek çok yöneticisi tutuklandı. Böylece HDP’nin
Hayır kampanyasında yer alması büyük ölçüde kısıtlandı.
-
OHAL
durumu tamamen Hayır kampanyasına karşı kullanılıyor. Hayır kampanyasında yer
alması beklenen TV kanalları, gazeteler, dergiler, dernekler kapatıldı, pek çok
gazeteci temelsiz suçlamalarla tutuklandı. Tarafsız olması gereken TRT tümüyle
Evet kampanyasının emrinde.
-
Evet
kampanyası için devletin tüm olanakları seferber edilirken, Hayır kampanyaları
güvenlik güçleri ve yargı kararlarıyla engelleniyor.
Sonuç
olarak, Hayır kampanyası sürdüren kişi ve kuruluşların, az ihtimal de olsa
“EVET ÇIKARSA REFERANDUM GEÇERSİZDİR!” mesajını şimdiden
seslendirmelerini öneriyorum.”
9 Nisan 2017 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
gazetenize yorum bırakamıyorum ama yorumlara bırakılan mesajlara bakınca, düşüncelerimle hemen hemen aynı olduğunu görüyorum..sadece ref'in değil meclisin meşruluğu da her açıdan ve her bakımdan tartışılır bir konumdadır şimdilerde..
YanıtlaSil