1
oy fazlasıyla yeni ve kansız “Devlet Kurma” teşebbüsüdür referandum
Bu devlet, emperyalizme karşı
Kurtuluş Savaşı verilerek kuruldu. Dünyada bir ilkti, devrimciydi ve örnekti.
Sıfırdan bir millet, ülke, devlet yaratma girişimiydi.. Şüphesiz ki var olan
bir Anadolu üzerinde gerçekleşti. Toprağıyla, Türkçesiyle, milletiyle,
geçmişiyle birlikte.
Hazırlanan anayasa değişikliği, bugüne kadar
gelen bu devleti, temelden yıkıyor. Tam
bir kansız karşı devrimle... Temelden yıkıyor ve tek bir adama yeniden
kurma olanağı tanıyor.
Bu eylem, Atatürk, Kurtuluş
Savaşı ve Cumhuriyete karşı kin ve nefretini saklamayarak sık sık dışa vuran;
siyasal amaçlarla basit, ilkel din ticareti yapan karşı devrimci bir ekibin
operasyonudur.
AKP Cumhurbaşkanını öne
sürerek, referandumda RTE’nin oylanacağı görüntüsünü yaratıyor. İktidar olayı
bir RTE’nin oylanmasına dönüştürdü. Mitinglerde tartıştıkları bir anayasa yok,
CHP’yi tartışıyorlar. Eski silahlarla yeniden düşman yaratma!
Büyük
yalan ve saptırma
Avrupa düşmanlığı ile anayasa
oylamasını evete dönüştürme taktiği, iktidarın göbeğini taşıyan adam, aptal – biz ne dersek kabul eder muamelesi yaptığı
bir kısım seçmende tutmuş olabilir. Son
mitinglerinden bir pankart: “Sen duvara oy
ver de verelim!” Şimdi bunu demokratik hakkını kullanan yurttaş mı kabul
edeceğiz, yoksa iktidarın göbeğini kaşıyan adamı mı?!
Böyle bir saptırma görülmedi!
Tepeden tırnağa yalan üzerine kurulu bir propaganda makinesiyle alınabilecek evet sonucu ile, yine yalan ve zorbalık
üzerine yeni devlet sistemi kuracakları çok açık. Mesela AKP’nin propaganda
afişlerine inanacak olursak, millet hem
Meclisi hem hükümeti seçecek. Yalan, “bakan” denlecekleri sadece
Cumhurbaşkanı atayacak, üstelik Milletin seçtiği milletvekilleri arasından
değil.
Parlamenter sistemden
bildiğimiz Hükümet yok, aslında bakanlar da yok. Sadece Cumhurbaşkanına karşı
sorumlu olacak, adlarını da Cumhurbaşkanının koyacağı kimseler var. Anayasa
hukukçusu Kemal Gözler diyor ki: (*)
“Bakanlar
Kurulu” yok
“..Bakanların kolektif
sorumluluğunun olmadığı bir sistemde “hükûmet”ten veya “bakanlar kurulu”ndan
bahsedilemez. Önerilen sistemde “hükûmet” de, “bakanlar kurulu” da
Cumhurbaşkanının kendisidir. Zaten “başkanlık hükûmet sistemi” veya
“Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi”nin de anlamı budur... oylayacağımız Anayasa
Değişikliği Kanununun kendisinde “Hükûmet” ibaresi veya “Bakanlar Kurulu”
ibaresi yoktur. Dahası adı geçen Anayasa Değişikliği Kanunu, Anayasada geçen “Hükûmet”
ibaresini “Cumhurbaşkanı” ibaresiyle ve keza “Bakanlar Kurulu”
ibaresini de yine “Cumhurbaşkanı” ibaresiyle değiştirmiştir (m.16/B).”
Tek Adam’a devleti baştan sona
tamamen yeniden yapılandırma, idari yapısını değiştirme yetkisi veriyor. Her
şeyi, tepeden tırnağa..
Anayasa değişikliği adı altında
dayatılan, tam bir yeni devlet
kuruluşudur.
Bir Cumhuriyet, parlamenter
demokrasi yıkılıyor ve yerine Tek Adam
Rejimi kuruluyor. Düşledikleri, Türkiye’nin kuruluşunu reddetmektir. Değişikliğin
tarihsel süreç açısından da anlamı “Yeni Türkiye” diye adlandırdıkları bir “Tayyibistan” kurulmasıdır. Cumhurbaşkanını
ancak böyle bir değişim tatmin eder: Bir defteri dürüp kapamak ve yeni bir
defter açmak.
Referandumla
yeni devlet mi kurulur
Türkiye’nin kuruluş ilke ve
temellerini değiştirerek Tek Adam Rejimi’ni öneren böyle bir Referandum ile
yeni bir devletin kurulmasının dünyada örneği yoktur.
Doğan Kuban hocanın dediği
gibi, anayasalarda düzeltmeler yapılabilir. Ama bunların hiç biri rejimin
rengini değiştirecek karakterde olamaz. Rejimin rengi de değiştirilebilir
şüphesiz, ama bu genel seçim yapar ve partilere oy verir gibi, bir iktidar
partisinin referandum dayatmasıyla olamaz. Geniş ve özgürce tartışma, tüm
anayasa hukukçularının, sosyal bilimcilerin, uzmanların katılımı ile ve
nitelikli bir çoğunluğun kabulü ile gerçekleşebilir.
Hele hele bugünkü gibi, asla
özgür denemeyecek, tüm devlet olanaklarının evet lehine kullanıldığı, karşıt
görüşlerin bastırıldığı ve hoşlanılmayanlara ekrana çıkma yasağının konduğu,
üstelik OHAL koşullarında yeni bir devlet kuruluşunu dayatan bir referandum ile
asla olamaz.
Frensiz
otobüste 80 milyon
Düşünün: bir oy veya bir puan
farkla evet kazandı ve Devlet değişti. Rejim değişti. Kuruluş değişti. Be kabul
edilebiliri bir olay değil ve olamaz.
Üstelik 80 milyon insanın
içinde olduğu, Kemal Gözler’in tabiriyle koca bir otobüsün direksiyonuna da,
tek bir adam oturtuldu...
Fakat
otobüsün fren sistemi yok! Tem yetkiler, frensiz sürücüye verilmiş.
Sen sağ ben selamet denilerek!
Beşinci vitesle uçuruma gidecek
bir ülkeden ve buna yol açacak bir oylamadan bahsediyoruz!
Dünyada görülmemiş bir olay
yaşıyoruz.
---
(*) Referandum öncesi son
gözlemler; www.anayasa.gen.tr/son-gozlemler.html
10 Nisan 2017 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder