Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

14 Aralık 2016 Çarşamba

Tek adam rejimi değil, uzlaşı iktidarları, koalisyonlar gerek bu ülkeye



Geldiğimiz yer, iktidarın neredeyse tüm Türkiye’yi şehitlik ilan etme noktasıdır. İktidarın bir çözümü yoktur. Terörü büyüten politikaların sahibidir. Örneğin Türkiye’nin başına bir IŞİD terörünü bela eden bu iktidardır. Türkiye’nin koynunda IŞİD büyümüştür. Suriye’nin (ve Irak’ın) parçalanma ve oradan yeni devletçikler çıkartma politikasının bir parçası olmuştur.
Cumhurbaşkanı daha yakın zamanda 2003 oylaması için “ben olsam evet der ve Irak’a girerdik” demişti. Ve Esad’ı devirmek için harekete geçmişti. Şam’ı yıkmak, Suriye’de devletçikler kurulmasına katkıda bulunmak demektir. Bu zaten Batılı emperyalistlerin yapmak istedikleridir:

Ortadoğu’nun “güncellenmesine” destek

100 yıl sonra sınırların yeniden çizilmesi, ülkelerin “güncellenmesi”, çıkarlarına uymayan devletlerin tasfiye edilmesi, çıkarlarına uygun yeni devletçikler yaratılması.
Bu politikaya ortaklık, PKK terörünü büyüten temel faktördür. Bu emperyalist politikanın sonucu, güçlü bir terör dalgası olarak ülkemize yansımaktadır.
Yakın geleceği gören bir iktidar olsaydı, Suriye’de “Osmanlılık” taslamazdı! Şam’ı yıkmak değil, ülkesine hakim olması için çalışır ve buna destek verirdi (bırakın katil Esad vb safsatasını!)
14 yıllık tek adam tek parti iktidarının Türkiye’ye maliyeti (terör ve dış politika olarak) çok yüksektir. Hepsinin vebali omuzlarındadır.
Bu maliyet içine, ülkenin barışçı dış politikadan uzaklaşmasını, basın özgürlüğünün ve temel hak ve özgürlüklerin yerlerde sürünmesini falan katmıyorum. Bununla birlikte maliyet, ülkemizin zor altından kalkacağı bir düzeye yükselmiştir.
Bu iktidarın, 14 yıllık pratiğinde gösterdiği gibi, ülkemizin terör ve güvenlik sorunlarını çözme, öngörme, halkın güvenliğini sağlama yeteneğinin olmadığını görüyoruz.

Büyük sorunlar uzlaşı ile çözülür
Ülkemizin tüm işlerin bırakıldığı bir Reis karar verir politikasına değil, tüm ülkeyi temsil edecek koalisyonlara ihtiyacı var.
 Koalisyonlar uzlaşı hükümetleridir. Halkın geniş katmanlarının temsiliyetine dayanır. Ulusal büyük sorunlar, ancak geniş tabanlı ve ulusal uzlaşılar ile çözülür.
Bu iktidar, PKK terörünü çözmek için iki yıl masaya oturdu. Sonunda varılan nokta, her iki tarafın da varılan sonucun hayata asla geçirilemeyeceği düşüncesiydi ve masayı devirdiler. Gerçekten de Dolmabahçe uzlaşı geniş bir uzlaşıya dayanan bir çözüm olmadığı ve yeni bir parçalanma yaratacağı için tepetaklak oldu.

Hukuksal Reislik mertebesi
Kürt meselesi ve PKK terörü, ulusal bir sorun.
Ulusal sorunları bu iktidar tek başına çözemez.
Burada bir iktidardan bile bahsedemeyiz.
Sadece tek kişinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, parti içinde ve milletvekilleri saflarında ve de henüz varlığını sürdüren hükümet içinde karşı konulmaz iradesinden bahsediyoruz.
Şimdi bu irade, yasal, hukuksal Reislik mertebesine tırmandırılarak, ülkenin sorunlarına çözüm, en azından bugüne kadarki pratik ışığında, daha zor bir sürece sokuluyor.
Ve MHP bu zor süreci dayatıyor bu ülkeye..
Yaşananlar, yaşayacaklarımızın garantisi gibi..
***
İnsanlarımız teröre kurban. Acısı omuzlarımızda.
Tek gerçek, bu iktidar döneminde bu milletin neredeyse tek rahat, birlikte beraberlik, mutluluk içinde bir dönem yaşamadığıdır.
Parçalanmış bir millet.
Birbirinden nefret eden halk toplulukları, nefret üreten zehirli siyasetler.
İktidar için her şeyi göze alma politikası..
Hiç bir tavize yanaşmama politikası..
14 yıldır muhalefetin tek bir yasa önerisinin bile tartışılamadığı ve daha baştan kadükleştiren gayya kuyusuna atma politikası..

Bu konuyu da bir başka yazı yapalım...
12 Aralık Salı / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder