Önce IŞİD terörünün Brüksel’i vurmasını kısa bir
not ile geçelim: Terör, vekalet savaşını bir süredir savaşın sahiplerine
dönüştürdü. Buradan çıkartılacak ve hiç unutmamız gereken kısa tarihsel not
şudur: Ülkeleri parçalama!
Orta Doğu’da ve Libya’da milyonlarca insanın
öldürülmesine, yok edilmesine, yurttaşlarının sürülmesine, mahvedilmesine yol
açan son 15 yıllık büyük felaketin sonuçlarıdır, Brüksel’deki dram! Paris de
öyle diğer kentlerdeki saldırılar da.
Biz burada korkuya esir olmuş ülkeyiz! Aileler sabah evden çıkarken, birbiriyle
vedalaşır oldu! Gitmek var geri dönmek yok, gibisinden.. sanki Fizan’a
gidiliyor! Neyse, şüphesiz ki Brüksel’i vurmanın, en azından AB’de yaşayan
Müslümanlara ve mültecilere kötü geri dönüşü olacaktır.
Ama, savaşın körüklendiği dünyada kimse güvence
altında değildir. Avrupa ülkeleri bunu akıllarını kullanarak ve ileriyi görerek
değil, yaşayarak öğreniyorlar. Şüphesiz ki biz de! Oysa ABD 2001 İkiz Kulelerin
yerle bir edildiği belki de bir kez daha böyle yaşanması mümkün olmayacak o en
şaşaalı terör eyleminde bunu öğrenmiş olması gerekirdi, ama dünya jandarması
görevini üstlenen böylesine büyük gücün pek de yapacağı fazla bir şey yoktur.
Rıza
Sarraf ve Türkiye
Türkiye’yi kasıp kavuran, Recep Tayyip Erdoğan
başbakanlığı zamanında, hükümetten bakanları düşürerek siyaset dışına iten
17-25 Aralık 2013 büyük rüşvet ve yolsuzluk olayının kilit figürünün ABD’de
yakalanması, şüphesiz ki Türkiye’yi, AKP iktidarını ve Cumhurbaşkanlığı
koltuğunu birinci derecede ilgilendiren bir olay. Şirketleri ve bazı bankaları
da!
Sarraf’ın yakalanması bir dizi spekülatif
varsayımların gerçeğin kendisi gibi piyasaya sürülmesine de vesile oldu. “İtiraf
için gitti teslim oldu, burada öldürülebilirdi, en güvenli yer ABD olabilirdi,
gider itiraf eder ve az ceza ile kurtulur” biçimindeki “kesin bilgi”lerden
tutun, ipin ucunu kaçıran kaçırana..
Olasılıklara
bir bakış
Varsayımlar tabii ki ileri sür
ülebilir, ama
“bilgi” olarak değil. Tek söylenebilecek olan şimdilik “bilmiyoruz”dur. Ama
ileri sürülebilecek yakın olasılıklar yok değil.
* ABD “örümcek
ağı”nı örmüş, “yem”in gelmesini
bekliyormuş. Düşünün: Hazır bir iddianame masada! Sarraf mesela Fransa’daki Disneyland’a
gitseydi ailesiyle, orada da derdest edilir midi?!
* ABD’de en
affedilmeyen olay, parasal suiistimaller, yasalara aykırılıklar. Şu
Amerikalı savcı Türkiye’de tam yetkili görevli olsa, iktidardan aşağı doğru
tutuklamayacağı ve mahkeme önüne çıkartmayacağı az insan kalır!
Kronolojik
tarihlerin ardışıklığına dikkat
* İran’da Babek
hallediliyor.. Arkasından Sarraf tongaya bastırılıyor veya basıyor... ABD’de
yetkililerin ve hükümete yakın olanların Erdoğan ve hükümetine yönelik,
ilişkileri kopartıcı, bugüne kadar görülmeyen açıklamaları birbirardına
geliyor. ABD yönetimi bağları tam koparmış..
* Üstüne üstlük, Türkiye’de darbe hayalleri,
tartışmaları ortalığa yayılmış..
* Türkiye’de bombalar patlıyor, IŞİD ve PKK
katliamlar yapıyor. PKK ile savaş var.
* Akademisyenler tutuklanıyor, mahkemelere ve
Anayasa Mahkemesi’ne emirler veriliyor.
* Üstüne üstlük, Cumhurbaşkanı otoriter tek adam
rejimine anayasal kılıf geçirmek için Meclis’i ve seçimi zorluyor. Davutoğlu,
kendini de ortadan kaldıracak AKP Anayasası’nın Mayıs’ta Meclis’e
sevkedileceğini açıklıyor.
Ne
olabilir?!
Sarraf’ın tutuklanması ile yeni bir sayfa açıldı
Türkiye’de.. Bu kesin gibi.
Türkiye’de iktidarın hem de ABD ile tam papaz
olduğu bu sırada, Sarraf’in şirketleri ve parasal ilişkileri soruşturulurken, Türkiye’deki siyasilerin büyük koruması
altında sürdürdüğü parasal faaliyetin, ilişkilerin, rüşvetlerin es geçileceğini
düşünmek, büyük safdillik olur.
Beyaz
Saray’ın koridorlarında dolaşanların yüzlerinde güller açıldığını
varsayabilirsiniz. Bu durum vay
emperyalistlerden medet umuyorsun gibi zırva karşı suçlamalarla
geçiştirilebilecek şey değil. Nesnel bir durum: Ortada hem uluslararası hem ABD
yasalarına aykırı bir “suç iddiası” var.
Bu suç
iddiası üzerinde siyasi korumacılık, gölgeler, somut kanıtlar varsa, kimsenin
gözünün yaşına bakmazlar.
Hele ABD’de, göz yaşına bakacak siyasi bir
kimsenin olmadığını da düyünecek olursak! Lockheed vb gibi tüm rüşvet
olaylarının üstü kapatılabilir, ama şimdi durum 180 derece farklı!
Ülkeyi yönetenleri zor durumlar bekliyor.
24 Mart 2016 Perşembe / Bilim ve Siyaset- Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder