Geçen yılın en önemli olayları nedir? İki
konu benim için tartışmasız ön planda ve başkaları da var:
·
İlki Başbakana karşı düzenlenen 7 Şubat Darbe Girişimi;
·
İkincisi de Balyoz
davası kararları ve bu bağlamda Ergenekon davalarının aldığı seyir.
·
Halk açısından da, Silivri yargılamaları konusundaki aydınlanma sürecinin hızla gelişmesi..
·
Şüphesiz: Hükümetin Suriye ile neredeyse savaşın eşiğine gelmesi...
·
Başka bir nokta da: Ekonomik büyümenin bizzat hükümet eliyle yüzde 2’nin altına
düşürülmesi ve 2003 yılının da bu açıdan zorluklarla dolu olacağına ilişkin
kestirimler.
·
Vee kesinlikle ODTÜ’ye
Başbakanın polis ordusuyla büyük baskını ve üniversiteli gençliğin büyük
kentlerde ayağa kalkması.
***
7 Şubat, Cemaatin denetimindeki ve Silivri
yargılamalarının tamamen teslim edildiği özel yetkili mahkemelerin İstanbul
savcıları, Başbakanın kapısına dayandı. Tabii MİT Müsteşarı Hakan Fidan üzerinden.. Bu yılın
olayıdır. Bu köşenin okurları, Gülen ile RTE arasındaki büyük kapışmayı, Gülen-Erdoğan- Gül mevzilerindeki
gelişmeleri, daha 2011’ın Kasım ayından itibaren burada ayrıntılarıyla izlemeye
başladılar. Medyada çıt çıkmıyordu bu konularda. Kimileri de bu çatışmaları,
mahallede çocukların çelik çomak oyununa benzetiyordu ve esas olanın
aralarındaki dindaşlık olduğunu vurguluyordu!
Başbakan, cemaatin elindeki özel yetkili mahkemeleri kaldırdı ve
yerine kendisinin kontrolündeki terör mahkemelerini kurdu!
Cemaat ile RTE arasındaki büyük çatışma,
kapsamlıdır. Kısmen sonuçlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel
seçimler, bu kapışmaların gölgesinde yapılacaktır; bu süreçte iktidar
kavgalarının yönünü daha net göreceğiz. Cemaat, hala RTE’yi esir alabileceğini
düşünmektedir.. Bugün hem Cemaat hem AKP saflarında aptalca politik sözlere
rastlıyoruz, “aramızda çatışma yok”, “ergenekoncular, bir cemaatin tırnağı
olamaz” gibi zevzeklikler yaşıyoruz.. Anlatın anlatın, rahatlarsınız!
***
Balyoz davasında verilen
kararlar, bir hukuk faciası olarak yılın
olayıdır. Bu yüzkarasını, bizim hukuk/yargı temizleyebilecek mi, nasıl
temizleyecek, yoksa AİHM mi temizleyecek ve Türkiye’yi batıracak.. Göreceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin delil olmayan
delillerle bir yargı kararını bozması, Balyoz kararlarını da aslında paçavraya
çevirmiş ve şimdiden hukuk olarak çöpe atmıştır.
Bakalım bizim üst yargı gerçekten hukuka mı sarılacak, yoksa yaşanan aynı kötü ve
hukuksuz-adaletsiz sürecin bir parçası olarak kendisini mi uluslararası
yargının karşısına oturtacak..
Birlikte izleyeceğiz!!
ODATV davası, aslında bütün Ergenekon
davalarının içyüzünü ortaya seren, arkadaşlarımızın özgürlükleri pahasına
kazanılan bir deneyim oldu. Bu davayı ileri süren cemaatçi kafalar, yedikleri
halta binpişman olmuşlar ve kaldırdıkları taşı kendi ayaklarına
düşürmüşlerdir..
Ergenekon davalarında ülke çapında büyük bir aydınlanma yaşandı. Bu da
doğaldır. Çünkü yapılan sahtekarlıkların, düzenlenen komploların, oluşturulan
senaryoların uzun süre gerçekmiş gibi varlıklarını sürdürmesi imkansızdır. Er
veya geç... Balyoz’da Rodrik’lerin
tüm sahtekarlıkları belgelemesi, bu aydınlanma sürecine büyük hizmet etmiştir.
Ergenekon
avukatlarını, baroları yılın kahramanları arasında saymalıyız. Yiğitçe
çalıştılar, mahkemelerdeki hukuksuzluklara, usulsüzlüklere karşı durdular;
delil diye ileri sürülen zırvalıkları paçavraya çevirdiler.
Diyorum
ki, 2013, bu kez Ergenekon düzmecesinin de üzerindeki son örtünün kaldırılacağı
yıl olacak. Ortada yargılama adına da bir şey kalmamıştır, intikam hırsları ve
siyasi yargı bütünüyle gün ışığına çıkmıştır..
***
Ekonominin
suyunu
ısıttı iktidar. Küresel paraları içeride harcayarak elde ettiği “büyüyen ekonomi” görüntüsü önemli
ölçüde sona erdi. Ülkenin herşeyini satarak iktidarda kalabilen bir hükümet
var. Bu yıl da, kazançlardan öte, insanların öz varlıklarını vergilendirerek,
saltanatlarını sürdürmeyi planlıyorlar. “Büyüyen
ekonomi” efsanesi, aslında kişi başı 10 bin dolar milli gelirde yıllardır
çakılı duruyor.
RTE-Davutoğlu ikilisinin, savaşın eşiğinde dolaşan kimlikleri,
net olarak ortaya çıktı. Oradan elde etmeyi amaçladıkları bir kahramanlık, öyle
görülüyor ki, gerçekleşemeyecek. Bu da ülke için çok iyi bir haber!
Şüphesiz ve ille de ODTÜ baskını ve isyanı! Bu isyan, iktidarın gidebileceği
baskı sınırlarını çizmiş olabilir. İleri giderse, daha büyük bir isyana yol
açabilir..
Umudumuzu büyüteceğimiz yeni bir yıla
giriyoruz, kutlu olsun!
--- 1 Ocak 2013 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder