Bugün size sorularla bir rektör portresi
sunacağım. Ne rektörün ne de üniversitenin ismini vereceğim. Bunu hayali yeni
atanan bir rektör olarak da kabul edebilirsiniz. Ama burası sıradan ve dün
kurulan bir taşra üniversitesi değil..
Bir rektör, atandıktan gezdiği
üniversitesinin birimlerinden veya fakültelerinden birine giderek “burası günah mabedi” der mi, diyebilir
mi, demeli mi? Teşekkür toplantılarında insan kendini bilmez mi.. “Burada içkili toplantılar, kokteyller
veriliyor” benzeri ifadeler kullanır mı? Yoksa bir fakültede örneğin kadın
akademisyenlerin sayıca fazla olması sizin için ayrıca bir günah vesilesi
olarak kabul mu görüyor..
Bilmez misin ki, camiye imam olarak atanmadın.
Rektörlük yaptığın kurumun din işleriyle bir ilişkisi yok. Sahip olduğun dini
inanç ve duygularla ilgili şapkanı, üniversitenin kapısına girmeden asacaksın,
sivilleşeceksin, dinin imanın ne
diye, ne kimse sana soracak ne de sen kimseye soracaksın.
Acaba eski rektörler zamanında yardımcılık
yaptınız mı? Genellikle yeni rektörler eski yardımcılar arasından seçildiği
için soruyorum.. Yaptınızsa, bugün şikayet ettiğiniz durumlarla ortaklığınızın
olmadığını mı düşünüyorsunuz?
Ey rektör, kadınlarla çalışmak istemiyorum, dedin mi demedin mi? Kaç tane
kadın yardımcın var, eski rektörün kaç tane vardı?
Mezhep inançlarını atamalara veya yardımcı
seçmelere veya görevden almalara karıştırıyor musun? İdareden kimselerin
mezheplerini araştırdın mı, mıntıka
temizliği yapacağım diye bir laf ettin mi?
Üniversite eski rektörlerin odalarını ortadan
kaldırıyormuşsun, talimat vermişsin, doğru mu? Tabii ki hiç kullanılmayan odaları kullanılır hale
getirebilirsin.. Ama, bütün işlerin başkalarına saygılı ve onurlu davranarak
yürütülebileceğini bilmiyor musun..
Eski yönetimle ilgili karalama konuşmaları
yapmak doğru mu, bilmem ne binası için peşkeş
çekti demek yakışık alır mı, ortada yolsuzluk varsa, bunun üzerine dedikodu
mu yapılır yoksa mahkeme süreci mi başlatılır?
Yine üniversitenin bir biriminde görevli akademisyenler-
yöneticiler önünde kendinizden önceki iki rektör için üniversiteye çok kötülük ettiler, katledilmeleri
vaciptir benzeri söz ettiniz mi?
Üniversitede anladığım kadar artık her iyi
şey, sadece ve sadece sizin iktidarınızla başlayacak.. Sizden öncekilerin
hepsini lanetleyerek kendinizi yükseltebileceğinize mi inanıyorsunuz? Katli
vacip gibi dini terminoloji ile konuşmalar, artık bilim ve hukuk dilinin yerine
mi geçiyor.. Bütün bu tutumlarınızla aslında saygınlığınızı dibe
vurdurduğunuzu, en büyük otorite olmakla ve yaptırımlarla, saygınlığın
zerresini satın alamayacağınız görebilecek misiniz?
Çok çok çok bir yakınınız üniversitenizde
gerekli bir yetenek sınavını kazanamadığı için çok kızgın olduğunuz doğru mu?
Bu birim yönetimleri üzerinde şimşekler çaktırdınız mı, istifaya zorlamalar
veya görevden almalar gibi?
Bütün pahalı ve önemli projeleri üzerinize
aldığınız söyleniyor, acaba böyle projeleri kişilerin sürdüremeyeceğinize
inandığınız için mi, kendinizin daha iyi sürdüreceğine inandığınız
için mi, yoksa bilmediğimiz başka
nedenlerden dolayı mı?
Biriminizde çok çok eski çalışanlar da dahil,
artık kendinize başka iş arayın sizlerle
çalışmak istemiyorum, dediniz mi? Neden? Kendi güvenilir adamlarınızı
getireceksiniz, duyulmasını istemediğiniz işleriniz mi olacak?
Fakültelerin kantinlerini, eski bir AKP milletvekiline, belki de çok bir
yakınına verdiğiniz doğru mu?
Ey rektör, üniversitenizi çağdaş ve evrensel
bir üniversite olarak yürütebileceğinize emin misiniz.. Üniversiteyi
birleştireceğinize.. ayrım yapmayacağınıza.. liyakatı temel alacağınıza..
herkese hak hukuk çerçevesinde davranacağınıza... milletin dinine imanına
içkisine sevgilisine mezhebine vb sine göre davranmayacağınıza..
Emin misiniz?
--- 16 Ekim 2012 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder