SAYFALAR

16 Ekim 2012 Salı

Bir Üniversite’de Rektör


Bugün size sorularla bir rektör portresi sunacağım. Ne rektörün ne de üniversitenin ismini vereceğim. Bunu hayali yeni atanan bir rektör olarak da kabul edebilirsiniz. Ama burası sıradan ve dün kurulan bir taşra üniversitesi değil..
Bir rektör, atandıktan gezdiği üniversitesinin birimlerinden veya fakültelerinden birine giderek “burası günah mabedi” der mi, diyebilir mi, demeli mi? Teşekkür toplantılarında insan kendini bilmez mi.. “Burada içkili toplantılar, kokteyller veriliyor” benzeri ifadeler kullanır mı? Yoksa bir fakültede örneğin kadın akademisyenlerin sayıca fazla olması sizin için ayrıca bir günah vesilesi olarak kabul mu görüyor..
Bilmez misin ki, camiye imam olarak atanmadın. Rektörlük yaptığın kurumun din işleriyle bir ilişkisi yok. Sahip olduğun dini inanç ve duygularla ilgili şapkanı, üniversitenin kapısına girmeden asacaksın, sivilleşeceksin, dinin imanın ne diye, ne kimse sana soracak ne de sen kimseye soracaksın.
Acaba eski rektörler zamanında yardımcılık yaptınız mı? Genellikle yeni rektörler eski yardımcılar arasından seçildiği için soruyorum.. Yaptınızsa, bugün şikayet ettiğiniz durumlarla ortaklığınızın olmadığını mı düşünüyorsunuz?
Ey rektör, kadınlarla çalışmak istemiyorum, dedin mi demedin mi? Kaç tane kadın yardımcın var, eski rektörün kaç tane vardı?
Mezhep inançlarını atamalara veya yardımcı seçmelere veya görevden almalara karıştırıyor musun? İdareden kimselerin mezheplerini araştırdın mı, mıntıka temizliği yapacağım diye bir laf ettin mi?
Üniversite eski rektörlerin odalarını ortadan kaldırıyormuşsun, talimat vermişsin, doğru mu?  Tabii ki hiç kullanılmayan odaları kullanılır hale getirebilirsin.. Ama, bütün işlerin başkalarına saygılı ve onurlu davranarak yürütülebileceğini bilmiyor musun..
Eski yönetimle ilgili karalama konuşmaları yapmak doğru mu, bilmem ne binası için peşkeş çekti demek yakışık alır mı, ortada yolsuzluk varsa, bunun üzerine dedikodu mu yapılır yoksa mahkeme süreci mi başlatılır?
 Yine üniversitenin bir biriminde görevli akademisyenler- yöneticiler önünde kendinizden önceki iki rektör için üniversiteye çok kötülük ettiler, katledilmeleri vaciptir benzeri söz ettiniz mi?
Üniversitede anladığım kadar artık her iyi şey, sadece ve sadece sizin iktidarınızla başlayacak.. Sizden öncekilerin hepsini lanetleyerek kendinizi yükseltebileceğinize mi inanıyorsunuz? Katli vacip gibi dini terminoloji ile konuşmalar, artık bilim ve hukuk dilinin yerine mi geçiyor.. Bütün bu tutumlarınızla aslında saygınlığınızı dibe vurdurduğunuzu, en büyük otorite olmakla ve yaptırımlarla, saygınlığın zerresini satın alamayacağınız görebilecek misiniz?
Çok çok çok bir yakınınız üniversitenizde gerekli bir yetenek sınavını kazanamadığı için çok kızgın olduğunuz doğru mu? Bu birim yönetimleri üzerinde şimşekler çaktırdınız mı, istifaya zorlamalar veya görevden almalar gibi?
Bütün pahalı ve önemli projeleri üzerinize aldığınız söyleniyor, acaba böyle projeleri kişilerin sürdüremeyeceğinize inandığınız için mi, kendinizin daha iyi sürdüreceğine inandığınız için mi, yoksa bilmediğimiz başka nedenlerden dolayı mı?
Biriminizde çok çok eski çalışanlar da dahil, artık kendinize başka iş arayın sizlerle çalışmak istemiyorum, dediniz mi? Neden? Kendi güvenilir adamlarınızı getireceksiniz, duyulmasını istemediğiniz işleriniz mi olacak?
  Fakültelerin kantinlerini, eski bir AKP milletvekiline, belki de çok bir yakınına verdiğiniz doğru mu?
Ey rektör, üniversitenizi çağdaş ve evrensel bir üniversite olarak yürütebileceğinize emin misiniz.. Üniversiteyi birleştireceğinize.. ayrım yapmayacağınıza.. liyakatı temel alacağınıza.. herkese hak hukuk çerçevesinde davranacağınıza... milletin dinine imanına içkisine sevgilisine mezhebine vb sine göre davranmayacağınıza..
Emin misiniz?
---16 Ekim 2012 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder