Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

4 Mart 2011 Cuma

Büyük Planı Görün!

Ankara Barosu Başkanı Prof. Feyzioğlu diyor ki, bu ülkede demokrasi olduğuna ilişkin bir işaret verin.. Bu kadar umutsuz! Sıfır bilimsel çalışmayla bedava profesörlük kapan Mehmet Altan, Soner Yalçınların gözaltına alınmasından sonra, bu kadar yetmez, Ergenekonun medya ayağından içeri alınacak çok kişi var, anlamında yazı yazmıştı... Cemaat –iktidar süflörlerinin kulağına fısıldadıklarını, bana da, “biliyor musun onların karıştıkları işleri” gibi sözlerle “çıtlatmıştı”!
Medya dünyasına yayılan dehşet öngörülerine göre, örneğin Enver Aysever’e de çoook önceleri sıra gelecekti! İktidar yandaşı dostlarından uyarılarını almıştı: “Dikkat et!” Ama Enver bekleyebilir, önce partinin çevresindeki mıntıkalar temizleniyor...
Nedim! O güzelim gazeteci, bütün önemli ödülleri toplayan, medyanın yüzakı arkadaşımız! Şener’i çevrelemişlerdi! Uğursuz fısıltılar İstanbul’un bütün karanlıklarının sırtına binmiş dolaşıp duruyordu: Sıra sende! Götürülürken sarfettiği “Hrant için, Adalet için” sözlerini hiç unutmayın!
Heyyy, Adalet İçin!
Şener’e bir şey olursa, Türkiye’de medya kalmaz! Bütün yürekli diğer arkadaşlarımız için de aynı duyguları belirtelim! Gazetecilikleriyle “canavarın kalbine” değdiler!
***
Ergenekon bir “fasa fiso” değil! Türkiye’nin, cemaate ve iktidara karşı aktif muhalif kim varsa, tabii öncelikle medyada, içine atılıp kaynatıldığı bir cadı kazanı o!
Daha çok gazeteci var kazanın içine atılacak. Bugün namuslu, adalet için, ve omurgası dik gazetecilik yapıyorsa, “Ergenekon’u tadacak” gibi! İktidar baykuşlarından alıyoruz haberini!
TV’yi dinliyorum, bir “radikal gerzek” konuşuyor: Bilmiyoruz ki arkasında ne var, arkadaşlarımızın temize çıkmasını kim istemez... Bir başka İslami kürtçü yandaş da öğüt veriyor: Savcılar, mahkemeler kasıtlı davranmazlar, bilmiyoruz ki bilgisayarlarından ne çıkacak, bekleyelim görelim!!!
Bir dizi “iktidar bitmeleri” ortalıkta kıvır kıvırtıyor. “Bilmiyoruz ki, ne suçları var!”
Medya kazanı, BBP’nin eski lideri Yazıcıoğlu’nun heliktopterinin düşmesi üzerine hazırlanan iddianamede de kaynatılıyor. NTV’den Mirgün Cabas, cep telefonuna gönderilen sinyalle helikopterin düşürüldüğü biçimindeki aptalca bir iddia için, şüpheli oldu! “Ödüllü” uyduruğun büyük intikamı! Peki bu dava da ne? Konumuz seçimler. Amacımız, BBP’nin oylarını AKP’ye tahvil.. Tezgah en tepeden!
***
İktidarın 8 yıldır 3 büyük projesi var, üzerinde bitmez tükenmez bir enerji ile çalıştığı.. Bu projeler bitme aşamasına geldi:

1) Medya üzerinde kesin egemenlik.. Bu sağlandı! Büyük merkez medya dizginlendi, biri devlet parasıyla yandaş işadamına satıldı. Diğeri maliye-vergi ile siyasi kıskaç altına alındı.. Bu medya da, yine yabancı-yerli iktidar yandaşlarına satılarak halledilmek isteniyor... Orada gazetecilik yapacağız diye direnenler var henüz. Yayın müdürü dahil!.. Eh gün ola harman ola, üç ay bakalım ne gösterecek.. Medya operasyonları bu sürecin devamı...

2) Hukuk üzerinde kesin egemenlik: Bu iş de tamam, en tepeden aşağı kadar! Arada sırada, aralarında hukuki davranan ve davranacak yargıçlar tabii ki olacak. Ama bunlar hukukun iktidarın istekleri doğrultusunda çalışmasına engel değil... Bir bakan diyor ki şu sırada TV’de, “Türkiye guguk devleti” diyor.. Yoksa hukuk devleti mi demişti?

3) Ordu, tamamdır. Ordu, zaten darbe falan yapamazdı. Ama bir dizi uyduruk tezgah da kurularak, Ordu “tutuklandı”.. General ve subay neredeyse kalmayacak..
Bütün bu üç temel çerçeve, iktidarın gideceği yolda “engelleri” temizlemesidir. İşveren mişveren, bunlar süreç içinde el değiştirir, saf değiştirir, olur biter..
***
Bu CHP’nin çevresinde de bir mıntıka temizliğidir! Seçimlerden sonra, CHP’nin nasıl bir çerçeveye alınacağını göreceğiz..
Mutlak bir AKP iktidarının bütün temel taşları döşenmiştir... Sonraki seçimlerde kaybedeceği iktidarı bile sandıkta kazanacak kadar sağlam bir altyapı kurulmuştur, eh artık üzerinde çalışılacak “ince işler” için dört yıl var daha!
Diyeceğim şu şu ki, artık korkular aşılmalı, defter dürme kesindir! CHP, cesur davranmalı, vay ergenekoncu gibi alçakça propagandalardan korkmadan, Balbayları seçimlerde aday göstermelidir!
--4 Mart 2004 / Bilim ve Syaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder