Orhan Bursalı
Yerlikaya’ya övgüler ve bazı gerçekler
Bu konu zor ama bir şeyler yazmalı. Ekranda bir kamu araştırma şirketinin bakan Yerlikaya üzerine baştan sonra övgüler düzdüğünü ve üstelik onun İstanbul büyükşehire aday gösterileceğini dinleyince şeytan dürttü.
Hayır, Yerlikaya’nın ülkenin, büyük kentlerin dört bir köşesini hatta neredeyse mahallelerini saran her türlü gasp soygun çetelerine yönelik operasyonlarına bir sözüm yok. Yeterince alkış alıyor. Ufak tefek uyuşturucu çetelerine yönelik operasyonları da iyi güzel.
Önceki içişlerinin pek çok şiddetli, kasıp kavurucu, hakkında çok sayıda iddia şaibe bulunan bakanı ile 180 derece zıt işler yapıyor.
Soru şu: Eski bakanı da oraya atayan ve yıllarca görevde tutan Saray.
Yenisini de atayan Saray.
SOYLU TASFİYESİ
Saray, Yerlikaya’yı atarken elini serbest bıraktı. Yerlikaya, Saray’ın desteğini arkasına almadan bu operasyonlara kalkışabilir miydi?
“Tüm pislikleri temizle, Emniyet’teki gücünü de kır” sözünü almadan adım atmazdı. Bunları Saray’a rağmen yaptığını sanırım kimse iddia etmiyordur.
Dikkat edin önce SS’nin Emniyet içindeki temel direklerini kırmakla işe başladı. SS’yi Emniyet’in WhatsApp gruplarından çıkardı. SS’yi Emniyet’ten soyutladı. Sonra da operasyonlarına başladı. İlişkili bir tanesini havaalanında kaçarken yakalattı ve dünyanın en büyük teröristi gibi kafasına silahlar dayatarak, yerlere kapattırarak ve bu sahnelerin videolarını özellikle medyaya servis yaparak...
Bu sahneler, pek çoklarına “Eyvah sonumuz geldi” dedirtmiştir, bu tamamen siyasi bir operasyondu.
PEKİ NEDEN?
1) Öncekinden şikâyet ayyuka çıkmıştı... Siyasi olarak da büyük bir güç toplamış ve AKP seçmeni içinde önemli bir sevici grubu oluşmuştu. Saray kendi yanı başında siyasi güç oluşmasını sevmez. Bugüne kadar hepsini onurlandırarak tasfiye etmiştir.
2) Süleyman Soylu Parti tarafından tutulmamış, sevilmemiştir. MHP’nin parti içindeki adamı olarak sayılmıştır.
3) Nitekim Bahçeli’nin SS üzerindeki muazzam övgü ve desteklerini küçük bir araştırma ile sıralayabilirsiniz.
4) SS ile ilişkilendirilen Ali Yerlikaya’nın bazı operasyonları aslında, Saray’ın Bahçeli’ye de yanıtıdır.
5) RTE’nin “Cumhurbaşkanı 50+1 ile değil çoğunluk oyuyla seçilmelidir” demecine Bahçeli’nin yanıtı da AKP-MHP arasındaki gerilimin dışavurumu. Şüphesiz RTE, Bahçeli’nin bu öneriyi elinin tersiyle iteceğini bile bile yapmıştır. Bu konu daha önce de gündeme gelmiş ve Bahçeli “Hayır” demişti.
MHP 50+1’den beslenen en büyük parti. Sürekli kendisine muhtaç bir iktidar var. Bakmayın siz “50+1’i değiştirirsek meşruiyet krizi çıkar” demesine.
6) MHP bürokraside yargıda çok güçlü pozisyonlar elde etti. Bunların hepsi AKP’lilere ait olabilirdi.
BAZI SAPTAMALAR DAHA
Yerlikaya’nın atanması ve operasyonları Sarayca desteklenmektedir dedik. Bu Saray’ın toplumda bir imaj düzeltme çalışmasıdır aynı zamanda. Yerlikaya aslında bakan olarak yapması gerekenleri yapıyor. Ama henüz en büyük babalar çerçevesinde değil. Ve çetelerin siyasi bağlantılarının, pek çoğu açıkça ortadayken gönülleri rahat.
Ayrıca, Yerlikaya da eski içişleri bakanının üstüne yattığı İstanbul Büyükşehir yolsuzluk dosyalarının da üstüne oturmuş durumda.
Üstüne üstlük, Atatürk’ün Nutuk’unda açık ve net Vahdettin suçlamalarını dile getiren Tunç Soyer hakkında, dolaylı olarak Atatürk’ü yargılamak anlamına gelecek dava açtırması, Yerlikaya’nın tamamen Saray ile eşgüdüm içinde hareket ettiğini de gösteriyor.
İkincisi, gerçekleşmesi mümkün olmayan niyet ve tartışmalarla ekonomi gözden uzak tutuluyor ve tartışılmaması amaçlanıyor.
Son olarak, Ali Yerlikaya İstanbul büyükşehire aday gösterilir mi?
İmamoğlu’na rakip bir adam bulamazlarsa olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder