12 Kasım 2023 pazar
Bir zamanlar yerkürenin dev yaratıkları dinozorların ortadan kaybolması bilim dünyasının ciddi konularından biri. Onlarca araştırma yapıldı, tartışıldı. En ciddi araştırma, 66 milyon yıl önce Meksika’nın Yucatan bölgesine sahile yakın denize çarpan büyük bir göktaşının yol açtığı zincirleme etkiler sonucu öldüğünü ileri sürüyordu. Ama nasıl? Bu konuda tezlerin hepsi tartışıldı ve itirazlarla karşılaşıldı.
Derken önceki hafta bilim dergileri ve medyanın bilim sayfaları yeni bir araştırma ile çalkalandı: Göktaşının çarpması sonucu tüm yerküreyi muazzam bir toz bulutu kapladı, güneş ışınlarının yerküreye ulaşmasını 15 yıl kadar engelledi, otçul dinozorların yediği bitkiler güneş ışınlarından yoksun kaldıkları için yok oldu ve yiyeceksiz kalan dinozorlar öldüler.
Araştırma, içlerinde üç Türk akademisyenin de imzasının bulunduğu Belçika Kraliyet Gözlemevi akademisyenlerince yapıldı. Başyazar Cem Berk Şenel’di. Yazarlar arasında Orkun Temel ve kıdemli yazar olarak Özgür Karatekin vardı.
NASIL OLDU?
Başyazar Cenk Şenel ile geniş bir röportaj ve haber halen piyasada olan Herkese Bilim Teknoloji dergisinin kapak konusu. Denize çarpan göktaşı 15 km çapında, ağırlığı Everest’in 11 kat ağırlığı ve çarpmanın etkisi milyonlarca atom bombasına eşdeğer.
Şenel diyor ki: “Fotosentezdeki kesinti küresel boyuttaydı. Paleoiklim simulasyonlarımız tüm okyanus ve kara alanlarında fotosentezin yaklaşık 620 gün boyunca durduğunu gösteriyor. Uzun süreli fotosentez kesintisi, besin zincirinin çökmesi ve dolayısıyla kara ve deniz habitatları için ciddi zorluklar oluşturacak uzun bir zaman ölçeğiydi. Karanlık, soğuk ve gıda eksikliği gibi koşullarda hayatta kalmaya uyum sağlayamamış biyotik gruplar, iki yıl süreli böylesi bir kesintide, kitlesel yok oluşlar...”
Araştırmacıların iklim modeli, is ve kükürtün de katkısıyla oluşan silikat toz bulutun atmosferde 15 yıla kadar kalmış olabileceğini öne sürüyor. Bu süre zarfında küresel sıcaklıkların 15 °C’ye kadar düştüğü tahmin ediliyor.
Önemli ve dünyada ses getiren bir araştırmanın ayrıntılarını dergide okuyun. Böyle bir olay milyonda bir olasılıkla gerçekleşebiliyor. Ama gerçekleşince de canlıları yerle bir ediyor.
Yerkürede yaşam pamuk ipliğine bağlı. Aslında göktaşına gerek kalmadan elbirliğiyle iklimi değiştiriyoruz ve yaşamı yok etmeye hazırlanıyoruz..
CELAL ŞENGÖR VE ATA’YA SAYGI
Prof. Dr. Celal Şengör birkaç ay önce dünyanın en eski ve saygın bilim akademilerinden Accademia dei Lincei’ye üye seçilmişti. Önceki gün akademide Şengör’ün üyelik kabulü ve konuşması vardı.
Celal hoca kürsüye çıkınca, Atatürk’ün ölüm yıldönümü olduğunu belirterek, izninizle 1 dakikalık saygı duruşunda bulunacağım dedi. Ve hazır ola geçti. Toplantıda hazır bulunan Celal Şengör’ün oğlu Dr. Asım Şengör’ün çektiği video görüntülerinde, Akademi üyelerinin önce ne olduğunu anlamadıkları, sonra ise hepsinin birer birer ayağa kalkarak saygı duruşunda bulundukları görülüyor.
1603’TE KURULDU
Akademi İtalyan bilim insanı, doğabilimci Federico Cesi tarafından İtalya’da 1603 yılında kuruldu. Galileo Galilei akademinin entelektüel merkeziydi; Galileo, akademiye atfen “Galileo Galilei Linceo” adını benimsemişti. Kurucusu ve hamisi Cesi’nin 1630’daki ölümünden sonra akademi uzun süre etkinliğini yitirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder