Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

27 Mart 2021 Cumartesi

Kongre: güç gösterisi kayıp iktidarı geri mi getirecek?!

 Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet, 23 Mart Perşembe, 2021

 

Bir manifesto kısa olur, net olur, anlaşılır olur. Bugüne kadarki söylem ve pratiklerinin dışında bir yenilik içermeyen uzun bir Kongre Konuşması oldu.

İçinde de yeni bir şey yoktu. Türkiye için söyleyecekleri sözleri bitirmiş ve hayali de olsa vaatlerini tükenmiş bir parti vardı.

Ama kongrede nizam vardı, intizam vardı, büyüklük gösterileri vardı, koskoca harflerle yazılmış sözcükler vardı.

Hepsi otoriter partilere yakışan bir disiplin içinde, noktası virgülüne kadar her şeyi önceden kararlaştırılmış AKP ve liderine yakışan, aslında demokrasi adına hiç bir şeyi içermeyen, ne tartışmanın ne farklı bir görüşün dile getirilebileceği, yeni yönetici kadronun tümünün daha önceden lider tarafından seçildiği ve belirlendiği, bu liste üzerine hiç bir kongre üyesinin farklı bir laf edemeyeceği, önlerine konan listeyi şeklen ve hukuki bir zorunluluk olarak kurulan sandığa attıkları, sandıktan çıkacak sonucu kimsenin merak etmediği bir göstermelik seçim ile, kısa sürede bitti olay.

 

Korona vız gelir tırıs gider

 

Geride kalan: Karşısında büyük kalabalıklar olmasını arzulayan  kitle karşısında yapılan konuşma. Zaten bu ve yaratılan görüntüler, lideri en çok mutlu eden olaydır.

Ne korona ne salgın ne başka bir şey önemlidir.

Günde 100.000 vakaya dayansın korona ne gam, bu kitlesel görüntüye toplum feda olsun!

Liderin tek tek tüm illerin isimlerini okuyarak selam göndermesi bile bu güç gösterisinin asli unsuruydu.

“Manifesto”nun bu en önemli bölümü yarım saat kadar sürdü!

 

Dimdik ayaktayız, iktidara yürüyoruz

 

Bu kongre iki yıllık seçime yönelik en önemli start sayılabilir, parti örgütü açısından. Parti örgütüne “yenilmedik, dimdik ayaktayız, iktidara yürüyoruz yeniden” mesajı verildi ve gazlandı.

Tüm anketlerin  ve halkın vicdanının yüzde 30 oyda sabitlediği AKP oyu, bugün itibariyle kayıp bir iktidarın varlığını gösterirken, iktidarda olmanın sahip olduğu verdiği güç, belirli bir seçmen kitlesini AKP’nin etrafında tutuyor.

Dün sabah HalkTv’nin haber programında kamu oyu araştırmacısı İbrahim Uslu, önemli bir noktayı yaklaşık olarak şöyle gündeme getirdi:

AKP’nin oyu yüzde 30’sa yüzde 30’dur. Bu anketlerde öne sürülen kararsız seçmen, aslında seçimlerde oy vermeyecek olan seçmendir. Zaten genelde seçime katılma oranı yüzde 83 civarındadır. Yüzde 15 kararsız seçmen aslında seçimde oy vermeyen – seçime katılmayan seçmen oranını gösterir. Geride yüzde 3-5 kararsız seçmen vardır ki, bunun partilere dağılımı da bir anlam ifade etmez.”

Yani iktidarını kaybetmiş bir AKP ve Saray, Kongre’de büyük güç gösterisiyle, yukarıda doğru bir tırmanış hayal ediyor.

 

19 yıl boşa, yeni başlıyoruz

 

AKP için en önemli bir nitelemeyi AKP Genel Başkan yardımcısı Mahir Ünal yaptı:

Yeni başlıyoruz, 19 yıl boyunca ancak hazırlıklarımızı tamamlayabildik, biz daha yeni başlıyoruz...”

AKP için çok şanssız bir ifade, çünkü halkı / seçmeni hiç bir şey görmeyen, bilmeyen, duymayan, anlamayan göbeğini kaşıyan adam statüsüne yerleştirdi!

Ama iktidarın 19 yıllık icraatını da böylece çöpe attı. Ne köprüler kaldı ne otoyollar (ki hazinenin içini boşaltan ve dolar bazında oldukları için bedelleri durmadan artan yüksek fiyatlarla yüksek borçlarla yapılan projelerdir) hepsi birden çöpe gitti.

AKP güven ve istikrar sloganlarıyla seçime yürüyecek.

Ülkede ne güven kaldı ne iktidar.

Bunları yok eden iktidar, sanki muhalefet partisi imiş gibi, ülkeye güven ve istikrar vadediyor.

Yoksa gerçekten Türkiye’nin büyük bir güven ve istikrar içinde bir ülke / toplum olarak mı görüyorlar?

 

Dış düşman

 

Konuşmanın özünde / merkezinde, dış politikada büyük işler başarmış, başarmaya aday, ve dünyanın düzenini değiştirecek bir lider profili vardı.

İçine düştüğümüz büyük yalnızlıklar ve düşmanlıklarla çevrili bir ülke lideri, dünya düzenini değiştirmeye aday...

Sanırım, önümüzdeki iki yıl içinde istikrar, Türkiye’nin düşmanlarla çevrili olduğu ve liderin etrafında toplanmamış gerektiğini esas alan bir dış politika eksenli geçecek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder