13 Ağustos 2018 Pazartesi / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
Suriye ülkesinin büyük çoğunluğunu
kurtardı, belki de yüzde 75’ini. Ordusu manevi ve madde olarak güçlendi,
arkasında şüphesiz Rusya var. İran’ın
desteği var.. Yaşadığımız krizin yarattığı tozdan görmemiş olabiliriz: Çin de Suriye’ye isterse askeri destek
vereceğini, asker gönderebileceğini açıkladı!
Bir kaç haftadır şu oluyor: Suriye ordusunun İdlip’e dayandığını biliyoruz.
Adamlar ülkelerini adım adım kurtarıyorlar.
İdlip’e de kıyısından girdiler. Rusya Türkiye’nin girdiği Suriye
topraklarını terketmesi gerektiğini açıkladı.
İdlip, ne kadar köktendinci, cihatçı olup da Şam’a muhalif olan ve
Suriye’de yüzbinlerce insanın ölmesine de neden olan silahlı örgüt çete varsa,
kaça kaça gelip sığındığı yer. Orada tutunmak ve bir özerk yapı içinde tutunmak
arayışındalar.
Birleşmiş Milletler, Suriye ordusunun İdlip’e saldırısı veya kurtarma
harekatı sonucu yüzbinlerce insanın Türkiye’ye karşı kaçabileceğini ve
Türkiye’nin sınırlarını açmaya hazır olmasını istedi.
Ne kadar, bilmiyoruz. Bir milyon? İki milyon?
Yanlışa
düşülmemeli
Bu tamamen savaşın nasıl gelişeceğine ve Türkiye’nin tutumuna bağlı.
Fakat iki milyon insanın daha Türkiye’ye sokulması, Türkiye’yi tam iç
yıkımla içten çökertme operasyonuna dönüşecektir.
Türkiye İdlip’teki rejim muhaliflerini koruyamaz.
Ülkesini kurtarmak için hareket eden Suriye Ordusu’na karşı da duramaz.
Burada hep dile getirdik: Türkiye’nin çıkarı Şam ile anlaşmada ve işbirliği
yapmadadır.
Fakat Ankara’nın çok bilmişleri baştanberi saptadıkları yanlış politikanın
esirleri olmuş durumdalar.
Tıpkı ver papazı al papazı yanlış
ve anlamsız politikalarının esiri oldukları gibi.
Bu iktidarda sesini başka türlü çıkartacak tek bir insan bile kalmamış. Bir
ortak akıl işlemiyor orada. Mesela kimse, yahu arkadaşlar Cumhurbaşkanına
farklı bir seçenek - görüş sunalım diyemiyor. Diyemez durumda, çünkü hepsi tek
adam tarafından seçilmişler ve seçildikleri gibi de güle güle uğurlanabilirler.
Şimdi geldik Suriye’de de aynı şey.
Türkiye Şam ile işbirliği yapmalı.. Ama nasıl yapacak? Böyle bir seçenek
torbada olmadığı için, ülkeyi Suriye’deki savaşın akışına bırakacak ve yeni bir
felaket ile karşı karşıya kalacağız... ekonomik felaketi tamamlayan.
Yok mu farklı, sorumlu, ülkeyi düşünecek bir ses iktidarda?
BİR
KÖY 4 ADAM 6,5 DARBE
Mustafa Önsel Balyoz tuzağıyla tutuklanan emekli kurmay albay, ama artık
üst üste yazdığı kitaplarıyla tanınıyor, şimdi bu unvanı çok daha iyi! Balyoz
davası ve Fetö alçaklarının devlet içindeki yapılanmaları ve sahtekarlıkları
üzerine çok başarılı kitaplar yazdı: Silivri’de Firavun Töreni, Ağacın Kurdu, Casusluk
Kumpası, Beşiktaş’da Sırtlan Pususu, Aşilin Topuğu.. Ve son olarak 1 Köy 4 Adam ve 6,5 Darbe.
Bu son kitap, Köy enstitülerinin en önemli okullarından birine sahip
Beşikdüzü’nün dirençli okumuş ve boyun eğmeyen köylerinden Vardallı’dandır
Önsel. Cemaatlerin giremediği bu köyden etkili politikacılar çıkmıştır. Önsel,
bu köyden 4 kişinin çarpıcı öyküsüyle, aynı zamanda Türkiye’nin önemli bir
tarihi kesitini anlatıyor. Bu 4 kişi 1960- 1980 yılları arasında tüm önemli siyasi
olayların çilelerini işkencelerini yaşamış, ordudan tasfiye edilmiş insanlar.
Önsel, 2008-2013 yılları arasında yaşadıklarımızla 1980 darbesi ile yaşananlar
arasında büyük benzerlikler kuruyor.
Önsel’in kitabını kaçırmayın. Aynı şekilde Aşil’in Topuğu Fetö’nün ‘O Gece’si kitabını da ilgi ile
okuyacaksınız. Anladınız, Fetö darbe girişimine içeriden olaylarla bakıyor
Önsel ve çok ilginç olaylar anlatıyor!
Önsel, yarın başlayacak Edremit
Kitap Şenliği’nde kitaplarını imzalayacak. Yanında olacağız. Fuar’da Ahmet Yavuz da imzalayacak kitaplarını.
HalkTV’de akşam naklen yayınlanacak, Uğur
Dündar, Ayşenur Arslan, Orhan Bursalı, Şaban Sevinç, Semra Topçu ve Tuba Emlek’in katılacağı, Türkiye’de Alternatif Medya Mümkün mü
konulu bir da açık oturumumuz olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder