14 Haziran 2018 Perşembe
/ Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
“Cumhur İttifakı” bir
görüntüye dönüştü. MHP ile ve AKP “can derdine” düştü. Bahçeli, ittifakın ilk
başındaki cicim aylarından sonra gördü ki MHP eriyecek, yüzde 5’lere iniyor. Ve
bunun sonucu olarak başkanlıkta kalamayacak, parti içinde varlıklarını sürdüren
bu kez diğer muhaliflere partiyi teslim etmek durumunda kalacak, AKP’yi
sıkıştıran çıkışlarla seçmenini partisine yönlendirme politikasına döndü.
Cumhur İttifakı’nın
varlık nedeni, bırakın o ulvi-yüce demagojik söylemleri, MHP’nin seçim barajını
aşma zorunluğu ve bunu ancak AKP ile ittifakla yapabileceği idi. AKP de yüzde
50 için MHP ittifakını garanti görüyordu.
İttifak çökmez seçim
öncesi, ama iyi bir olasılıkla amaca ulaşamayacaklar. MHP Meclise girmiş olacak
yüzde 5-6 oyla.. İttifakın adayı ise seçilememe olasılığıyla karşı karşıya.
***
AKP kimi yemedi ki MHP’yi yemeyecek. Kimi AKP’leştirmedi ki
MHP’yi küçültmeyecek. Şimdi görüntünün temelinde can derdi var. RTE’nin yanında
kim kaldı? AKP kendi içinden muhalefet ittifakını RTE’ye karşı lider bile
üretti! Diğer elenenlerin böyle bir gücü ve geçmişi olmadığı için silindiler,
veya RTE onları lazım oldukları durumlarda bir seyirlik vitrine çıkartıyor.
Bunlar arasında özgür ağırlığının sıfır olduğu belli olan politikacı da var.
Sussa, ağırlığı artacak!
***
Yüzde 41’e gerileme: AKP’nin 7 Haziran 2015 seçim sonucuna
gerilediğine, yüzde 41 ve altına düştüğüne ilişkin yoğun işaretler görülüyor.
İlk aşama orası olursa, ikinci aşama yüzde 34’e doğru. Merdiven çıkışı ve inişi
hikayesini yaşayacağız. Kaçınılmaz. Ülkeyi çökerten, yoksullaştıran, hukuksuz,
adaletsiz ve yasasız bırakan politikaların sonucudur bu. Doların iki yılda 3
TL’den 4,5 TL’yi nasıl aştığına bakın, ekonominin ve tek adam rejiminin yaptığı
büyük tahribatı anlayın. Bunun bedeli olmayacak mı? Ama bugün ama gelecek yıl.
Ağır bir bedel ödeyecekler.
***
Kim çıkarttı bu Başkanlığı başıma! Evet seçimler ilk
adımda böyle bir sonuç üretirse, ki bu doğal seçim sandığında güçlüdür,
Cumhurbaşkanının hemen düşüneceği konu budur. Ama çevresine bakacak ve kendisinden başka kimseyi göremeyecek. Çünkü
eski parlamenter sistemin seçimleri olsa, bugün yeniden Başbakan olabilecek bir
konumundan vazgeçmiş oluyor.
Ama çevresine şunu
söyleyebilir: “Beni niye uyarmadınız,
karşı görüşler dile getirmediniz, riski göstermediniz, neden buradasınız, benim
her dediğimi onaylamak için mi?”.. Doğrusu böyle bir manzarayı seyretmek
isterdim.
AKP’ye oy verenlerden
bir kısmının bile desteklemeyeceği, en büyük ittifakı MHP’lilerin bile RTE’ye oy yok görüşlerini açıkladığı
bugünkü ortamda, tüm muhalefetin birleşerek seçimleri alabilecek bir konuma
gelmesi, tek adamlığın bu ülkede sökmeyeceğinin tescili olacak.
***
MİT Müsteşar eski yardımcısı Cevat Öneş’in yazısına bakın. Pek
de beklenmedik bu karşı duruşun “devlet” içinde ve yanındaki güçlerdeki dern
kaygısını gösteriyor. Öneş’in yazısından (www.bodrumgundem.com/2018/06/12/millet-devlet-insan-cevat-ones-bodrum-gundem-yazilari):
“Kurulmak istenilen sistemde,
“Kuvvetler Ayrılığı”nın yok edilişi, Kurucu Gazi Meclisin yetkilerinin, Kanun
Gücünde Kararnamelerle kısıtlanması, Yönetimin Denetlene bilirlik/Hesap
verilebilirlik fonksiyonlarının etkisizleştirilmesi, Yargı ve Kurumsal
yapıların Tarafsızlık ve Bağımsızlıklarını ortadan kaldıran hukuki, fiili
gelişmeler, modern bir Hukuk Devletinde, düşünce safhasında dahi, çok riskli
olabilecek gelişmelerin göstergesidir.
“AKP iktidarıyla ağırlaşan
Türkiye Sorunlarının Çözümleri için, 24 Haziran ve 08 Temmuz Seçimleriyle,
Türkiye’miz için bir “Değişim
ve Dönüşüm” sürecinin başlatılması ihtiyacı, zorunluluk haline
gelmiştir. Millet İttifakı’nın üstlenmiş olduğu tarihi görev, ancak evrensel değerlerin,
ilkeli adımların, ulusal çıkarların ve insani değerlerin öncelik kazandığı,
siyaset üretimi ve pratikleriyle başarıya ulaştırılabilir..”
***
Kötü
deneyimden iyilik üreyecek:
Muharrem İnce yürüyor. Onunla birlikte giderek büyüyen bir kalabalık da
yürüyor.. Millet yürüyor diyeceğim de,
hele biraz daha zaman geçsin.
Ama Türkiye en kısa sürede silkinip
kendine gelecek ve bu kötü deneyimden sonra daha demokratik bir yapıya
kavuşarak kurtulacaktır.
İyi şeyler için bazen kötü şeyler yaşamak
zorunlu olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder