22 Mayıs 2018 Salı / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet
“187 ay boyunca ihale
Kanunu’nu 186 kez değiştirdi.”
AKP lideri Erdoğan’ın
milletvekillerine verdiği iftar yemeğinde, yeni seçilecek AKP
milletvekillerinin partinin “dava” konusunu izlemeleri gerektiğinin altını
çizmişti. Geçen Pazar yazımda bu “dava”nın ne menem bir şey olduğunu anlamaya
çalışmıştım. Beraber olduğumuz bir tv programında, dava üzerine yorumlar
yaparken, Nedim Şener AKP’nin davam
dediği şeyin aslında ihale paylaşması
olduğunu söyledi.
Şüphesiz bu da çok doğru
bir açıklama..
Öyle ki, Birgün’den Nurcan Gökdemir’in 3 gün önceki haberinden öğreniyoruz ki, “AKP iktidar oldukları 187 ay boyunca ihale
Kanunu’nu 186 kez değiştirdi. Son değişiklikle doğal afet, salgın hastalık gibi
öngörülemez durumlarda kullanılması gereken pazarlıksız ‘istediğine ihale
verme’nin kapsamı daha da genişletildi.. Bugüne kadar 50 kanun ve kanun
hükmünde kararname ile Kamu İhale Kanunu değiştirildi.”
1.6 milyardan 30 milyara
Şuna bakın: “2004’te
tüm ihaleler içindeki payı yüzde 12, büyüklüğü de 1.6 milyar olan pazarlık
usulü ile yapılan ihalelerin büyüklüğü 2017’de 45 milyarlık büyüklükle tüm
ihalelerin yüzde 30’una yaklaştı.”
Yeme de yanında yat.
İhalelerin hemen hepsi
AKP’lilere, yandaş kişi ve şirketlere kaydırılıyor. Var olan şirketi anladık,
peki kişi? Bir aileye, kişiye kıyak geçecekler, “kur bir şirket gel” diyorlar...
İhale açsalar, rekabet
olacak, fiyat kırılacak, ihalenin başkasına gitme olasılığı belirecek. “En iyisi mi kişiyi davet edelim, pazarlık
yapmadan, biçilen fiyattan ona verelim, böylece arkadaş biraz para kazansın...”
İktidarın sevgili
kulları, şirketleri Kolin, Makyol, Cengiz, Kalyon’a sadece 2017’de 30 milyar
liralık ihale verilmiş, iyi mi! O yıl toplam ihale rakamı 97 milyar lira!
Ohhhh...
Bu şirketler ne kadarını
geriye iade ediyorlar bilinmez, veya neleri finanse ediyorlar... İktidar
değişirse, bunları öğrenme şansı doğar.
Tek bildikleri
Merkezi yönetimi bir
kenara bırakalım, belediyelerin de ihalelerinin büyük kısmı yandaşlara... İrili
ufaklı.. Küçük ve orta beslemeler buradan yapılıyor, tabii büyük belediyelerden
de büyük beslemeler. Belediye meclisleri ihale dağıtım merkezleri gibi
çalışıyor.
Tek bildikleri rant rant
rant... Yağma yağma yağma..
Kentlerde ne kadar
boşluk varsa, yeşil alan varsa, kamuya ait yer varsa, peşkeş çek gitsin. Kent halkı,
parklarını korumak için siperlere yatmış cansiperane mücadele veriyor.. Savaş
veriyor mu deseydik!
“Dava”: Kaynak dağıtımı
AKP 187 ay boyunca ihale
Kanunu’nu 186 kez değiştirdi saptaması, bu iktidarın esas davasının ne olduğunu
da, para açısından ortaya koyuyor: Devlet ve iktidarın tüm gücünü kullanarak,
hazine kaynaklarını yandaşları arasında paylaştırmak. Kendi zengin sınıfını
yaratmak, onlardan geri beslemelerle iktidarını sürdürecek büyük parasal
olanaklarla semizlemek.
Ülkemizde her merkez ve
sağ iktidarların ana meselesi bu olmuştur ve her iktidar kendi dönem
zenginlerini yaratmıştır.. Bu tamam, ama geçmiş iktidarlardan geriye hangi
büyük zengin kalmıştır diye sorsanız yanıt veremezsiniz. Özal’ın zenginleri ne
oldu?
Berhava oldu, hava oldu,
kuş olup uçtu.
Fakat bu iktidarın 17
yıl boyunca dağıttığı zenginliğin yüzde birine bile ulaşmadılar.
Kolayından 4 milyonluk orta sınıf
Evet kendileri için bir
yeni orta sınıf yarattılar. Gözümüz yok. Onlar da bu ülkenin yurttaşları! Ama
liyakat, haklı kazanç, eşit yarışma?
Bu orta sınıf,
kendilerine bahşedilen devlet kuşlarının durmadan bir onun bir bunun ve bir
ötekinin kafasına konmasıyla ortaya çıktı daha çok.
Yeni orta sınıfları 10-
15 milyon insanı kapsıyor mu? Aile olarak bölerseniz, dört kişilik aile
hesabıyla 4 milyon yapar.
4 milyon ailemiz, kolay
yoldan orta sınıf oldu.. Ve bu iktidarın da en büyük destekçisi..
İktidarın baş davası, parrra, parrra, parrra...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder