15 Şubat Perşembe, 2018 / Bilim ve Siyaset, Cumhuriyet
“Dedikodu”, veya günlük kişisel hayatlar üzerine
magazinel konular, medyanın en çok yer verdiği, toplumun çoğu kesimince de en
çok okunan köşeleri- haberleridir.
“Çok
dedikoducudur”, “ağzında bakla
ıslanmaz” gibi sözler her halde tüm toplumlarda bir şekilde vardır.
Bazıları bu gibilerin yanında fazla laf etmemeye özen gösterir, onları dışlar.
Veya lafın yayılmasını isteyenler de özellikle bu insanları devreye sokar.
İyi mi kötü mü “dedikodu”culuk, veya insanların türlü
çeşitli halleriyle ilgili “bilgi”leri yaymak? Bu salt “sosyete”, veya toplumca
tanınmış siyasal dahil çeşitli şahsiyetlerle ilgili bir olay değil. Aile
çevrelerinden başlayın, iş çevrelerine kadar halka halka genişleyerek sarar her
yanı. Apartmandan sokağa mahalleye kadar “veri iletim ağı” mükemmel çalışır.
Hepimiz bir şekilde de “taşıyıcı” oluruz. Bir arkadaş topluluğunda birisi
hakkında bir laf edildiğinde, yanlışsa, “aaa öyle değil”, diyerek bildiğimizi
söyleriz.
Gazeteler dedikodu yayıcı mıdır?
Bilim dergilerimizde, dedikodunun ne kadar yararlı bir
toplumsal işlev olduğu konusunda epey yazı yayımlamıştık geçmişte. Bu “sosyal
faaliyet”in önemi nereden geliyor?
Ben de, Harari’nin
Sapiens’inin ayrıntılarına bakarken dikkat kesildim. Bu kez bu sosyal
faaliyetin gazetecilik yönüne gönderme yapılıyordu.
Gazetecilik, sosyal hayatlarla ve insanların
konumlarıyla ilgili bir dedikoduculuk
faaliyeti mi? Şüphesiz ki ana gövdesi habercilik. Dost çevreler bir araya
geldiğinde siyasal ve sosyal konular üzerine tartışmaya, görüş serdetmeye mi
(erkekler tabii ki daha çok!) fazla zaman ayırır, yoksa çekiştirme, birileri
hakkında bilgi verme, tanıdık ortak kişiler hakkında iyi, kötü, rezil,
güvenilir veya güvenilmez olduğuna ilişkin, veya kadın- erkek ilişkileri gibi
konulara mı?
Belki erkekler daha az da kadınlar mı daha çok? Yoksa
hepsi öyle mi?
Homo sapiens ve iletişim
İnsan soyunun aşağılık bir yönü olduğu tartışılmaz.
Ortalığa bakın pislik götürüyor, ilkellik Homo sapiens’in içgüdüsel
yapısında her zaman gizli- açık, saklı olarak vardır ve sık ortaya çıkar.
Peki bu işin gazetecilikle ve diktatörlüklerle ilgisi
ne? Çok hem de çok..
Dedikodu –söylenti, Homo sapiens’in en temel becerilerinde
biri. Belki de bu sayede dünyaya egemen oldu. Sosyal iletişim sayesinde,
iyiyi-kötüyü de ayırabilir, kötüler tecrit edilir, davranışlardan – tutumlardan
öğrenilir, fırsatçılık – aç gözlülük de yapılır vb. Bir deneyim aktarımı iletişiminin
içinde yaşan insan soyu.
Harari: “Bugün
bile insanlar arasındaki iletişimin
büyük bölümü, ister e-posta, ister telefon konuşması veya gazete sütunu,
dedikoduna oluşur.. sanki dil bu amaçla evrimleşmiştir.”
Medya: kötüyü deşifre faaliyeti
Araştırmalara dayanarak diyor ki: Söylenti- veri
iletişimi “günümüz basınının ilk örneği”
sayılabilir. “Dedikodu genellikle yanlış davranışlar üzerine odaklanır”.. “Toplumu
bilgilendirerek insanları hilebazlardan, asalaklardan koruyan gazetecilik
faaliyeti gibiydi.”
İşte gazetecilik faaliyetine girdik mi, girdik. Birden
önümüzde bir pencere açıldı: Gazetecilik tamam haberdar etme işlevidir, ama
aynı zamanda toplumdaki her türlü kötülük hakkında da bilgi iletir. Ki insanlar
önlemlerini alsınlar.
Gazetecilik bir tür kötüyü- iyiyi
deşifre faaliyetiyse aynı zamanda,
iktidarların, büyük güç sahiplerinin, her türlü yolsuzluğa kapıları açmalarını
da açıklayan faaliyettir. Toplum olarak tüm kamusal faaliyetin, hakkın,
hukukun, adaletin savunucusudur. Bunu haberciliğiyle yapar.
Mafyalar, soyguncular, topluma zararı dokunanlar bu
faaliyetten hiç hazzetmez. Siyasal kötüler, hele hele zerre hoşlanmaz.
Beni seven en iyi gazetecidir
Tüm dünyada siyasal kötüler düzgün- dürüst gazetecilik
faaliyetini sevmez. Mümkün olduğu kadar, yönetimleri altında kırılıp
dökülenleri, çalınıp çırpılanları, yasalara aykırılıkları, keyfi anlayış ve
eylemleri toplumun geniş kesimlerin bilmesini istemez. Gazeteciliği kısıtlar, onlar
için en iyi gazetecilik sürekli iktidarı savunan ve tüm diğer kesimleri
kötüleyen “gazetecilik”tir..
Ki bu gazetecilik değil, gazeteciliğin ve
gazetecilerin alet- edevat gibi kullanışlı araçlara dönüştürülmesidir.
Post
filmine gelecekten yer bitti.. Artık sonraya..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder