CHP, bazı ekonomik alanlardaki büyük ithalatlara
karşılık, “Burada Üretelim
Çalıştayı” düzenlerse ne olur?
CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu’na yöneltilen çeşitli
sorulardan biri de “ekonomiyi nasıl değiştireceksiniz” idi. Evet, bilinen temel
gerçek: Türkiye ekonomisi dışa aşırı bağımlı yapıya sahip; ülkemizdeki iç
parasal kaynaklar çok yetersiz olduğu için, 100 milyarlarca dolarlık dış kaynak
girmek zorunda.. Ayrıca, hammaddeler, yarı mamul maddeler, yüksek teknolojik
makine elektronik araç gereç satın almadan da ekonomi yarım dönüyor..
Biz hep bu
açılardan tüm geçmiş iktidarları eleştiriyoruz.. Kılıçdaroğlu’na soruyoruz: Peki
CHP iktidar gelirse, Türkiye’yi bu şeytan çemberinden nasıl kurtaracak?
Kemal bey,
yüksek katma değerli üretime geçilmesi gerektiğini söylüyor. Aslında hükümetin
pek çok bakanı da bunu söylüyor, ama değiştirebildikleri bir şey yok. Kemal
bey, teşvik sistemini değiştireceğiz, dedi. Bu önemli.. Hükümetin ağırlıklı
teşvik sistemi, çeşitli yatırımların batıdan doğuya kaldırılmasını öngörüyor.
Adam da makarna ve tekstil vb fabrikasını sırtlayıp öteye taşıyor. Tabii,
teknolojik şirketlere de ARGE yap teşvikleri var. Ama değişen bir şey yok.
Kılıçdaroğlu
bir örnek verdi, bir teknoloji şirketi, bilgisayarlarda vb kullanılan CHİP
(çip) üretmek için 1 milyarlık teşvik istemiş. Hükümet de vermemiş, “ben olsam verirdim” diyor. Tabii,
Türkiye yüksek teknolojiye geçmek için CHİP üretimine mi geçmeli, bu akıllıca
mı, yoksa başka alanlarda mı yoğunlaşmalı.. Bu, tartışma konusudur, ama bunu
iyi bir niyet beyanı olarak almak gerek.
Ama yine de,
CHP’nin, ekonomiyi orta ve yüksek teknolojik ürün ve hizmetlere yöneltmek, ağırlıkta
hafif-pahada ağır bir üretime geçişi başlatmak için temel bir “stratejik ekonomik vizyonu” gözükmüyor.
Mesela önceki gün Kılıçdaroğlu’nun ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı,
İMF ve Dünya Bankasında çalışmış akademisyen Selin Sayek Böke, bir gazetede yayımlanan röportajda, RTE’nin
Kaçak- Saray ve uçağına yapılan 2 milyarlık fuzuli harcaması için (bütçe
açığının yüzde 7’si), “okul yapılabilirdi, işsizlik fonuna
aktarılabilirdi,” diyor. Tabii, bunlar ayaküstü magazin sohbetler. İş
ciddeyi bindiğinde bu paranın ekonomide danha iyi değerlendirilebileceği açık.
Acaba böyle bir
fonu, örneğin, Türkiye’nin diyelim ki 20 milyar dolarla çok ciddi bir cari açık
kalemi yaratan petro kimya ürünleri ithalatı yerine, bu ürünlerin kısmen burada
üretilmesi için geniş bir destekleme – teşvik sistemine kaydırmak için projeler
gerekli.. Türkiye’de ekonomiyi değiştirecek ve yeni nitelikli iş sahaları
yaratacak “Burada Üreteceğiz..”
projeleri gerekli CHP’ye.. Bunu görmüyorum. Çok temel bir bakış eksikliği var
partide..
Kılıçdaroğlu
bizim Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji
dergisinin iyi bir okuru. İran’ın bilim üretme hızında Türkiye’yi geride
bıraktığı haberini anımsatıyor... Bilimsel gelişmeleri ve üretimini, ağırlıklı
olarak ekonomi içinde gerçekleştirmek gerek. Bizim dergimizin örneğin Aykut Göker, Müfit Akyos, Ali Akurgal
ve daha pek çok “bilim-politika” yazarı bu konularda kafa yoruyor. CHP, ithal
edilen bazı ekonomik alanlarda “Burada
Üretelim Çalıştayı” düzenlerse, (sektörün seçkinlerinin de katılımıyla)
ayağı yere basan bir program oluşturabilir.
Bunun dışında,
Kılıçdaroğlu’nun önemli siyasal mesajları da vardı. Bazı Kürt çevrelerinden vb
gelen HDP ile işbirliği gibi, AKP iktidarının Kürt meselesinin tüm açmazlarını
tamamen CHP’nin sırtına yüklemek için büyük bir fırsat bulacağı, ve CHP’yi
diskalifiye edeceği önerilere kapalı olduğu görüldü. Bu siyasi uyanık durum
olumlu. Meclis’e gelmeli ve orada çözüm
aranmalı önerisinde ısrarcı, Kılıçdaroğlu.
28 Kasım 2014 , Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder