Bir siyasi parti, doğası gereği, toplum içinde
propagandasını yapar; insanları parti programı içinde örgütlemeye çalışır, üye
kaydeder, miting, panel toplantı yapar. Hepsi yasaldır. Zaten siyasi partilerin
varoluş gerekçesi de budur, halkı örgütleyerek oy almak ve iktidara gelmek.
Ama kazın ayağı öyle değil... En azından sol
partiler için!
İktidarda olan güçler, sol partilerin örneğin
üniversitelerde etkinliklerini “terör”, “ortalığı karıştırma faaliyetleri”
olarak nitelendirme peşinde.. Bunu da, Zaman vb gibi, ebedi ve ezeli sosyalist
düşmanı dinci medya aracılığıyla yapıyorlar..
Sözü geçen “abone gazetesi”, örneğin TKP’nin
faaliyetleri konusunda, polisteki fikirdaşlarının hazırladıkları bültenleri
gazete manşetlerine çekiyorlar (13 Eylül 2011). Neler mi diyorlar?
“Ele geçirilen dokümanlara göre, üniversite
olaylarında başrol oynayan TKP'nin, taraftar kazanması için üniversite
teşkilatlarını profesyonelce kullandığı belirlendi. Polis tarafından ele
geçirilen belgelerde, TKP'li gençlerin üniversitelerde taraftar avına çıktığı
dikkat çekiyor..”
***
Gazetedeki bu suçlamayı görünce, ülkeyi
yöneten bütün gerici, anti komünist iktidarların ülkede sola karşı ebedi ve ezeli
suçlamaları gözümün önünden geçti.
1960’ların sonlarına doğru bir sol derginin
bürosunu polis basmış, orada kim varsa ertesi gün polis tarafından gazetelere
servis edilmiştik! Sonraları Aydınlık ve diğerleri ürekli basıldı; iktidarların
bu alışkanlığı neredeyse her dönemde sürdü!
1969 Şubatında, Amerikalıları protesto eden
gençlik, gerici, sürülerinin palalı, bıçaklı saldırısına uğramıştı; o gün Kanlı Pazar’ı yaratan saldırganlar,
bugün biraz terbiye edilmiş olarak, yukarıdan aşağıya, türlü çeşitli ve pek çok
katmanda iktidardalar!
Onların bir kısmı yine Kanlı Pazar
düşüncesinin ve ideolojisinin sürdürücüleri olarak faaliyetteler. O günün
solcularından bazılarının,
“pozitif deneyim” kazanmış agabeyler
olarak, Kanlı Pazarcılar ile birlikte bugün ele ele solcu düşmanlığı
yaptıklarını da, kenar notu olarak anımsayalım!
***
Solcular her zaman hukuk dışı, gizli, yasa
dışı, terörist, karıştırıcı-kışkırtıcı vb olarak gösterildi ya..
Aradan 50 yıl geçti, bugün de değişen bir şey
yok!
Solculara kan kusturan 141-142 maddelerin
ortadan kalkmış olması önemli değildir onlar için… Solcular her zaman
kafalarına polisin, MİT’in ve devleten bütün gücünün inmesi, ezilmesi gereken
kişiler, guruplar ve partilerdir..
141-142 yoksa, bugün terör yasaları var! O
olmasa başka şeyler bulunurdu.
Hukuk, insan hak ve özgürlükleri önemli
değildir; solcuları ezeceksen, yasal veya hukuki olması gerekmez, solcuları
içine sokacakları bir şeyleri mutlaka bulup çıkartırlar!
Solcular partiler olarak anayasal koruma altında faaliyet
gösterseler bile, önemli değil, onlar her zaman yasa dışıdır! Bu nedenle ki
Zaman adlı iktidar gazetesi, yasal bir partiyi, “Üniversitelerdeki kulüpler aracılığıyla eylemlerini yasal faaliyet
üzerinde temellendirmeye çalışan” olarak niteleyebiliyor. Yani partiyi
meşru, yasal görmüyor! Partinin üye kaydetmek, panel düzenlemek vb bütün
faaliyetlerini yasa dışı olarak nitelendiriyor.. İşçi Partisi de yine Ergenekon
hortumunda, yokedilmek isteniyor.b
Sahi, iktidarda “gelmiş geçmiş en büyük demokrasi” var, değil mi!!
***
Muhalif ve aktif eylem halinde olan (yazı yazan,
haber yapan, kitap yazan, yorumda bulunan, HES’lere karşı çıkan, halkı
örgütleyen, iktidarın kararlarını protesto eden..) herkes, teröristtir ve başı
ezilmelidir!
Hopa’da, insanlar, doğa
katliamını protesto ettikleri için “gizli- terörist örgüt” mensubu diye 100
günü aşkın zamandır içeridedir. Onlar bizzat iktidar başı tarafından eşkiya
olarak nitelendirildi! İktidarın olağanüstü savcıları, bugüne kadar görülmemiş
bir hukuksuzluk içinde, sınır tanımaz dokunulmazlıkları ve hukuk
pervasızlıkları içinde, insanlara eziyet etmekle meşgüller..
Bu konuyu ayrıca yazacağım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder