Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

16 Kasım 2010 Salı

Büyük Dönüşüm'e Doğru-2 Açıklamanın Kodları


Başbakan ne diyordu türbanın ilkokulda yasaklanması konusunda, anımsayalım yeniden: Benim özgürlükler konusunda inancım farklı.. Kore'ye giderayak verdiği bir paragraflık demeçte, aslında plan ve programını bütün satır aralarında açıkladı. Bütünlüğünü bozmadan, cümle cümle ayırıp bu açıklamanın (Milliyet, 11 Kasım) içine bakacağız..
 - Bütün bu konularla ilgili olarak, özellikle milletvekili seçimlerinin sonrasını ben çok önemsiyorum.”
Soru, türbanın ilkokulda yasaklanmasını içeriyordu. Bütün bu konular derken, türban için bütünsel bir çözümü kastediyor. Üniversite, lise, ilkokul, okul öncesi okullar, devlet daireleri, resmi bütün yerler.. Toptancı bir çözüm getirecek.
- “Yeni Anayasayı çok önemsiyorum. Ve bu yeni anayasa ile birlikte aslında bu tür soru işaretlerinin netliğe kavuşacağı düşüncesindeyim.”
Anayasa ve Anayasa Mahkemesi türbanla ilgili devlet politikasında yasal durumlar yaratmıştır. YÖK başkanlığını yapan zatın çözümü, yasal değil, ancak iktidar desteğiyle yürütülebilir, siyasi ve baskıcı bir karardır. Başbakan, sorunu yeni anayasa ile kesin çözüme kavuşturma hedefini koyuyor kendine. Kendi özgürlük anlayışı ve inancı gereği, türban bütün alanlarda serbest bırakılacak.
- “Ve biz halkımızla bütünleşmek suretiyle inşallah bu soruları netliğe kavuşturmanın da mücadelesini vereceğiz.”
Başbakan, “milli irade”nin desteğini seçimlerde arkasına almaktan bahsediyor. Seçim konularından birinin türbana tam serbestlik olacağını sanmıyorum, çünkü bunu meydanlarda bağırmak, kendi özgürlük mezhebi dışında ürkütücü olabilir, ama seçimlerden sonra tek başına iktidar olursa, “artık millet bütün yapacaklarıma onay verdi” diyecek ve kolları sıvayacaktır!
- “Ben özgürlüklerin tanımı noktasında bireysel açıklama yapma noktasında değilim. Çünkü özgürlüklere olan inancım çok farklı.”
Burada, Çankaya'nın sakinleri Gül'lere yanıt veriyor. Hayrünnisa Hanım ve Abdullah Bey'in türban ilkokula giremez, cahillik olur açıklamasına, “bireysel çıkış” diyor. Onları biraz da “iktidardan, iktidardaki kollektiviteden ayrı fikir beyan etmekle” de suçluyor. Ve kendi planı olarak, seçim sonuçlarını ve yeni Anayasa da bu konu çözülecektir, diyor.
Burada bir parantez açalım: Başbakan'ın Gül'lerin bu açıklamasına karşı sert sayılabilecek bu tepkisinden sonra, birbir ardına iki olay oldu:
1) Cumhurbaşkanı, türban ve özgürlük anlayışları konusunda Başbakan'dan farklı düşünmediklerini söyledi! Bu, Başbakan'ın tepkisi (ve gücü!) karşısında bir geri çekiliştir (ricat!).
2) Hayrünnisa Hanım da bir islamcı yazara “Çok özel ortamda yapılan konuşmalar, gerçek çerçevesinden çıkartılarak medyaya yansımış ve hanımefendi hiç istemediği bir çerçevede polemik konusu olmuştur..” mesajını gönderdiği söyleniyor.
Başbakan'la aynı düşünüyoruz, geri çekilmesinin nedeni açık: Erdoğan, güçlü. Yeni Anayasa'da kendini Başkanlığa hazırlayacak. Yeni Anayasa'dan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Erdoğan Çankaya'ya çıkacak. Peki Başbakan kim olacak? Gül, geleceklerini tehlikeye atmak durumuyla karşı karşıya kaldıklarını mı gördü?
Şimdilik parantezi kapatıp, Erdoğan'ın çözümlemelerine dönelim:
***
- “Bunu da karar merciinde olan yargı kesimiyle paylaşmanın ne kadar zor olduğunu geçmişte te maalesef gördük. Onun için bu süreç milletvekili seçimlerinden sonra.. yeni anayasayı hazırlayacağız..
Yani, türban konusu yargının yorumuna bırakılmayacak kadar net olacak. Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştirdiler. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu kendi adamlarıyla doldurdular.. Ama yine de, türban ipini yargıya bırakmaya niyeti yok.. Anayasa kazığına bağlayacak, ne olur olmaz, yarın iktidardan düşer (öyle bir olayın rüyasını bile görmüyordur), yargıç da saf değiştirir!??
- “ve Meclis'te isteriz ki en geniş manada mutabakatla da bunu çıkardığımız takdirde artık bu tür açıklamalara da gerek kalmayacaktır...”
İşte bu kadar! Başbakan çoğunluğu şimdiden kazandı.. Yeni Anayasa'yı şimdiden hazırladı.. Meclis'teki diğer azınlık partileri, kendilerine katılır ve geniş bir mutabakat sağlanırsa, Yeni Anayasa geniş mutabakatla çıkar.
Yoksa?
Yoksa, bakınız Anayasa değişiklikleri referandumuna!
Yazının üçüncüsü gelecek...
Bu arada: İyi bayramlar diyelim! Gelecek yılrdan sonra bunu da diyemiyebiliriz! İstanbul'daysanız, Büyükada'ya çıkın, Büyük Tur Yolunda Kocayemiş toplayıp yiyin, eğlenceli oluyor... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder