Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

20 Aralık 2017 Çarşamba

“Yalnız ve güzel ülkem”den, işbirliği ve dayanışmaya..

Yazı programımda bugün dünya üzerinde işbirliği ve dayanışmayı gündeme getireceğim ve AKP’nin yarattığı “yalnız ve güzel ülkem”i özellikle de Ortadoğu’da yıkacak “bir dayanışma ve işbirliği” düşüncesiyle sürdürüyorum.
Avrupa Birliği modelini, insanlığın ve ülkeler geleceğinin umutlu bir laboratuvarı olarak gördüm hep. Bu modele “barış içinde dönüşüm- evrimleşme” örneği gözüyle baktım..
Ortak bir gelecek.. Ortak bir refah.. Ve bir “Değerler Avrupası”.
Hâlâ öyle bakıyorum.
İtirazlarda bulunanlar var. Benim de itirazlarım var, ama bu yazıda amaç AB eleştirisi değil.
100 milyonu aşkın insanın öldürüldüğü iki dünya savaşı bu topraklarda çıktı. AB, üçüncü büyük savaşı önlemenin de adıdır. Savaş çıkartacak aşırı bir milliyetçiliği önleyecek bir yapı var orada. Belki bu doğrultuda yapının ve ortak değerlerin giderek güçlendirilmesi gerekir. Bugünkü “muhafazakar” dalganın güncel özel nedenleri var. Bir başka konu.

Üç önemli yaklaşım modeli

Bu yazı kapsamında vurgulamak istediğim, bir Avrupa dayanışması ve işbirliğidir. Bir ayağı önemli ölçüde Ortadoğu’da olan ve en çok oradaki gelişmelerden ulusal ölçekte en çok etkilenen Türkiye, bölgede nasıl bir politika izlemeli?
Temel soru budur ve “Reel politika”  açısından bir değerlendirme yapmak zorundasınız. Hayallerle değil, gerçeklerle ilgilenerek.
1) Bazı şeyler var, önüne geçemezsiniz.
2) Bazı şeyler ver size zarar vermeyecek şekilde etkileyebilirsiniz.
3) Bazı şeyleri de doğrudan tasarlayarak ve programlayarak eyleme döker ve hem ülke hem bölge için geniş bir yararlar zincirinin oluşmasına önayak olursunuz.

ABD parçalayıp ufalıyor bölgeyi

Burada üçüncüsü üzerinde duruyorum bir kaç yazıda.
Amerikan emperyalistlerinin Ortadoğu’da birbirine düşürüp parçalama politikasının bir ucunda hep İran var. (Merak etmeyin, bir ucunda da Türkiye var hep, ama biz şimdilik sonraki sıradayız! ABD’nin buna ömrü yeter mi bilmem!)
Anımsayın, yakın zamandan başlayalım: Saddam’ı İran üzerine kışkırttı ve bu iki ülkeni 10 yıl savaşmasına destek verdi. İki ülke de zayıfladı ve olası “ekonomik ve demokratik” gelişmesi geri tepki.
Sonra, ABD Irak’ı yalan üzerine kurulu alçakça küresel politikalarla parçalayıp dağıttı.
Sonra da Suriye’nin parçalanması için, Sünni topluluklara kışkırtıcı destek verdi.

IŞİD’i yarattı

Hem Irak hem Suriye’de IŞİD’in ortaya çıkması için gerekli koşulları sağlamış oldu.
Sonra Suriye’nin kalıcı parçalanmasının yolunu, PKK liderliğindeki Kürtlere verdiği destekle açtı.
Bunu da “yarattığı” IŞİD terör- katiller ordusuna karşı savaşta PKK’yı kullanarak ve onların yolunu açarak yapıyor.
İran var sırada. Suudileri kullanıyor. Bunu da Sünni ile Şii mezhep ayrımından yola çıkarak yapıyor. Kim mezhep üzerine bir politika izlerse bölgede İslam dünyasına en büyük ihaneti yapıyor demektir.
Zaten İsrail var İran’a karşı. Ve merak etmeyin, PKK’yı da cepheye sürer.

İran ile yararlar zinciri

Türkiye’nin baş çıkarı hem de vicdanı davranışı, ABD’nin bu poltikasını önleyici gelişmeler yaratmasında.
İran giderse, Türkiye de gider.
Bu iki ülke, bir dayanışma ve işbirliğine girmeli. Sıkı sıkıya.
Bilim ve teknolojide işbirliği, iki ülkeye de önemli katkılar sağlar. Bunu sonra yazacağım.
Bugün bir siyasi (hatta askeri) ilişkiler yumağı örülüyor. İyi bir şey. İlginç olan daha 5-6 ay öncesine kadar yandaş medyanın İran’a karşı kampanya açmasıydı. Hangi kör veya lanet art niyetli bu kampanyayı öne sürmüştü, araştırılması gerekir.
İran ile “Ortadoğu’da hakimiyet” üzerine bir rekabet düşüncesi, inanılabilecek gibi değil, düşüncesi bile kötü. İran açısından da bu böyle olmalı.
Tersine, uzun süreli bir yakınlaşma ve her alanda dayanışma esas alınmalı.
Bu iktidarın küçük günlük pratik yararlar politikasıyla gerçekleştirilebilecek bir iş değil.
Ulusal bir politika gerekli..
17 Aralık 2017 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder