Feza Gürsey dünyaca ünlü bir teorik fizikçimiz. Adı da Türkiye’de Temel Bilimler
Araştırma Enstitüsü’ne veriliyor: Feza Gürsey Enstitüsü.. Burada teorik
matematik ve fizik araştırmaları, eğitimleri yapılır. Bunlar, temel bilimsel
araştırmalardır.. Bilimin anası budur. Sonuçları, teknoloji, mühendislik
ürünleri olarak ortaya çıkar.
Batının bütün teknolojileri, Batı temel biliminin devasa temelleri
üzerinde yükselir! Temel bilimlerde üstün çalışmalar yapamazsanız, önemli
ve belirleyici teknolojiler üretemezsiniz. Temel ve uygulamalı bilimler, bu
açıdan el ele gider… Teknolojisi güçlü ülkenin temel bilimleri de güçlüdür.
Ülkemizde yeni bir yapılanma gerçekleşti ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı kuruldu.. Çok da iyi oldu! Nihat Ergün de Bakanlığa
getirildi! TÜBİTAK ve bağlı kuruluşları ile TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi)
bakanlığa bağlandı.
Bakan henüz yeni koltuğuna ısınmamışken, TÜBİTAK karar alıyor ve
Feza Gürsey Enstitüsü’nü BİLGEM’e bağlıyor (Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri
Teknolojiler Araştırma Merkezi). 15 Temmuz’a kadar, Kandilli’deki yerlerinden
Gebze’ye, TÜBİTAK-MAM’a taşınmaları isteniyor.
BİLGEM çatısı altında şüphesiz iyi şeyler yapılıyor! Ancak orası bilgi ve
bilişim teknolojilerine, yani uygulamalı araştırmalara yönelik.
“Feza Gürsey”in böyle apar topar uygulamalı bilimlerin emri altına
kaydırılması, ülkemizde zaten pek önem verilmeyen temel bilimlere bir darbe mi
vuruluyor, sorusunu akla getiriyor.
***
TÜBİTAK Bilim Kurulu’nun kararına bakıyorum: Enstitü’nün, Temel
Bilimler Araştırma Enstitüsü Kuruluş ve İşletme Yönetmenliği’ni iptal ediyor. Ve
yeni görev belirliyor: “Bundan sonra da temel bilimler alanlarında insan kaynaklarının
gelişmesine yönelik eğitim çalışmalarına devam etmesi, ancak buna ilaveten
temel bilimler alanlarında temel ve uygulamalı araştırma sorunlarını ortaya
koyarak, çözümleyerek ve çözümlenmesine yardımcı olarak bizzat araştırma
yapması ve bilgi üretme misyonunu daha etkin olarak yapması bektenmektedir.”
Yorum: Temel bilimler insan kaynaklarını geliştir,
ama esas yapacağın iş, BİLGEM’de uygulamaya yönelik araştırmalara yardımcı
olmaktır… Oldun oldun, olmadın sana ihtiyacımız yok..
Tartışmasız, uygulamalı bilimler önemlidir.. Ancak bunları teorik matematik
ve fizik araştırmalarının sırtından, onları yokederek yapmaya çalışmak büyük
hata olur! Teorik fizik ve matematikçiye ne diyeceksiniz, “gel bakiim şu bilişim sorununu çöz” mü?
TÜBİTAK problemli bir alan yarattı!
***
Teorik matematik ve fizik araştırmaları yapan Feza Gürsey Enstitüsü,
zaten 4 kişi bırakılmıştı! 1997’de 29 tam zamanlı bilimciye sahipti! Ancak
sözleşmesi bitenlerin yerine yenilerini almadı TÜBİTAK ve Enstitüyü küçülte
küçülte 4 bilim kadrosuna indirdi büyük bir başarıyla! Şimdi de, öyle gözüküyor
ki, son darbeyi vuruyor!
Prof. Erdal İnönü’nün girişimiyle kurulan Enstitü, oysa yüksek bir
bilimsel başarıma sahip. 350 adet nitelikli araştırma makalesi burada üretildi
ve uluslararası bilim dünyası bunlara 2000 gibi yüksek sayıda referans verdi
(kendi araştırmalarında kullandı). Enstitü uluslararası bir saygınlığa sahip,
dünyada çok seçkin ve ünlü teorik fizik ve matematikçi Enstitü’ye geldi,
kurslar konferanslar verdi; uluslararası başarılı toplantılar yapıldı.
TÜBİTAK’ta araştırma yapan
2150 personelin bilimsel yayın etkinliği kişi başına 0,1 makale iken, Feza
Gürsey’de 2’dir!
Enstitü’de çalışan ünlü bilim insanları arasında, örneğin Erdal İnönü
(Wigner Madralyası aldı), Ayşe Erzan (L’Oreal ödülü), Nihat Berker,
Sabancı Üni. Rektörü, (Humbold Araştırma Ödülü) gibi önemli ve saygın ödül
sahipleri var.. Yavuz Nutku gibi uluslararası matematikçi ve fizikçimiz
da buranın müdürlüğünü yaptı! Çok sayıda TÜBA üyesi ve çeşitli ödüllerin sahibi
bilimciler, Feza Gürsey’de çalıştılar!
***
Feza Gürsey Enstitüsünün (FGE) bilimsel etkinlikleri, örneğin Güney
Kore’deki benzeri kuruluş olan KIAS (Korea Institute of Advanced Studies)
ile karşılaştırılmış. Her iki kurum da aynı yıl kurulmasına rağmen, FGE’nin tam
zamanlı bilimci sayısı 29’dan bugün 4’e düşerken, Kore’ninki 6’dan 120’ye
çıkmış! Buna rağmen, kişi başına düşen araştırma makalesi sayısı, FGE’nde daha
çok!
Diyeceğim şu ki: Temel bilimlere
kıymayın! Islam ülkeleri bilim üreticisi olamadı, hep batının ürettiği
teknolojilerin tüketicisi oldu ve bugün içinde bulunduğumuz ekonomik durum/cari
açığın temel nedeni de, bilim ve teknoloji üreticisi olamayışımızdır!
Temel bilimler işin
babasıdır! Bakanlık, umarım bunun bilincindedir!
-- 12 Temmuz 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder