Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Kabak AKP’nin Başına Patlar: MHP ve Komplo


İktidar, seçim stratejisini en az bir yıl önce MHP’nin çökertilmesi üzerine kurdu! Bir kaç kez belirttiğim gibi, iktidarın Kürt Açılımı politikasını bitirip artık Kürt Sorunu yoktur noktasına gelmesiyle, MHP’yi avlamaya yönelmesi, bu değişikliğin iki dramatik ucudur.. Daha önce yazdığımız gibi, Kürt oylarından alabileceğinin sınırlarına dayanmış, Kürt Açılımı’nda gidebileceği bir yer de zaten kalmamıştı!
Kürt sorunu yoktur, politikası KCK tutuklamalarıyla başladı! Bu, Aralık 2009’dur, dava da Ekim 2010’da açıldı! Bu zaman aralığı içinde Anayasa değişikliği Meclis’te tezgahlandı, ve evet oyu çıkması için ana güç olarak MHP’ye yüklenildi... MHP, esas referandumda (12 Eylül 2010) çökertildi önemli ölçüde!
Seçimlerde yeniden çoğunluğu sağlaması, dahası, Meclis’te Anayasa değişikliğini referanduma götürebilecek bir çoğunluk elde edebilmesi için bile, MHP’nin milletvekillerinin AKP’ye devşirilmesi gerekiyordu.. Seks ve kadın tezgahından daha kolay ne olabilirdi! İktidarın adamlarının üzerindeki büyük siyah örtüyü de bir el kaldırsa, altından sodom ve gomorra görüntüleri çıkacaktır!
Ama mitingi alanlarında hepsi sapına kadar en ahlakçı yaratıklardır!
AKP seçim öncesi son kozlarını MHP üzerinde oynuyor.. Başbakanın miting alanında oy almak için söyleyeceği hiç bir şey yoktur! Oy avcılığı yeraltı/belaltı vuruşlarla sürdürülüyor!
MHP bundan güçlü çıkar ve Meclis’te kalırsa, AKP 300’ün altına düşecektir!
Olasılık içindeki bir sürpriz de, AKP’nin tek başına iktidar olabilmesinin bile zora girmesidir!

“Muhalefete Çeki Düzen”miş!
 Kaset tuzakları”nın amacı konusunda ortalığa “büyük birader”e ilişkin komplo teorileri sürülüyor. Buna göre bir “mutlak otorite”, muhalefeti güçlendirmek ve AKP karşısında doğru dürüst bir muhalefet yaratmak için, hem CHP hem de MHP’nin “değişmez, yeteneksiz ve yetersiz” liderlerini devirmeye bu partileri yenileştirmeye girişti!
Bunu ciddi ciddi ortaya süren, ciddi ciddi insanlar var! “Muhalefetin, muhalefet partilerinin ‘iyiliğini isteyen’ bu mutlak güç, önce kasetle Deniz Baykal’ı devirdi ve CHP’de değişiklik ‘kumpası’ tıkır tıkır gerçekleşti, yeni bir CHP yaratıldı! Şimdi aynı şey MHP üzerinde gerçekleştiriliyor!
Komplo teorileri, kolaycı açıklamalardır,
a) süreçleri iyi analiz etmeyenler veya bunun zorluğuna katlanamayanlar, olayları bir büyük gücün tezgahladığını ileri sürer;
b) veya bazı hınzıroğlu hınzırlar; tezgahı kuranları gözlerden saklamak için, bu komplo teorilerini piyasaya sürer ve kafa karışıklığı yaratmaya çalışır..
MHP içindeki iktidarın elini görmemek için ya aptal ya da çok saf olmak gerekir! MHP içinden kaset olayı tezgahına, Devlet Bahçeli ve ekibini devirmek amacıyla katılanlar olabilir. Ama bunların da iktidar ve yeraltı örgütüyle birlikte içinde hareket ettikleri kesindir!
Prof. Sencer Ayata, CHP Başkan Yardımcısı ve üretilen sosyal demokrat projelerin başındaki adam, MHP komplosu üzerine bir sohbette yaklaşık şöyle dedi:
Dünyada MHP gibi partilerin niteliği üzerine uzman bir Amerikalı’ya göre, bu tür olaylar ve yıpratılan kişiler, MHP üzerinde fazla etki yapmaz. Yeter ki parti liderine, Devlet Bahçeli’nin başına bir şey gelmesin! Kamu oyu anketlerinde de MHP’nin gerçek oyunu yakalamakta zorlanırsınız, anketler genellikle, iki puan kadar düşükmüş gibi çıkar..”
Anketlerde de MHP’nin Meclis’e girmekte bir sorunu gözükmüyor!
Olayın, AKP’nin başına patlama olasılığı epey yüksek!
Haydi hayırlısı!

Akıl Tutulması mı Yalakalığın Körlüğü mü?
İktidar liboşluğu nasıl da akıl tutulması yaratıyor! Türk kürtçülerden iki mümtaz yazar, AKP’nin Kürtlerin üzerine yürüdüğüne inanmak istemiyor! Tunceli ve diğer yerlerdeki çatışmaların, iktidarın bilgisi içinde değil de, Ordu’nun kendi başına, iktidara rağmen ve iktidarı zor duruma düşürmek için gerçekleştirdiği görüşünde!
“Sayın Başbakan eğer istikrarı gerçekten önemsiyorsa, Türkiye’de ‘sivil otorite’nin başı olarak, ‘askeri otorite’ye operasyonlar konusunda söyleyeceği bir şeyler olmalıdır bu kritik dönemde...” diyorlar biribirlerine!
Pöh pöh pöh!!
Pöh pöhe bile gerek yok: Başbakan onları yalanlamakta gecikmeyecek ve Ankara Ticaret Odası’nda:
“Kuzey Irak’tan, sınırdan, Türkiye’ye ağır silahlarla girmek isteyen terörist gruplara karşı, benim askerim, sınırları korumakla görevli. Askerim mücadelesini vermeyecek mi? Bunun neticesinde orada teröristler öldürülüyor.” diyecekti!
Yani asker Başbakanın emir ve talimatları çerçevesinde hareket ediyor!
Ama onlar “Ordunun yine kendi başına haltlar karıştırdığı” görüşünde!
 --22 Mayıs 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder