Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

3 Ocak 2023 Salı

İmamoğlu alınacak, yerine rezil kukla atanacak

 obursali@cumhuriyet.com.tr


18 Aralık 2022 Pazar


Saray’ın başta gelen yazarları bile İmamoğlu’na verilen yoktan ceza karşısında “olamaz... yanlış... Cumhurbaşkanı da bu karardan memnun değildir...” gibi, meselenin zerresini kavramamış yazılar döktürür ve twit’ler atarken Saray bunları boşuna besliyor dedim...

Ama belki de haklarını yiyorum: İçlerinde kalmış insaf kırıntıları kendilerini de sessiz isyana sevk etmiş olabilir. Böyle bir cezanın anlamsızlığını görmüş olabilir. Yani bu kez bir artı puan verelim.

Oysa onlarda sınırlı olan politik derinlik, Saray’ın sahibinde alabildiğine var.

Karara sahip çıkmasın da kendini mi inkâr etsin!

Mahkeme kararını kestirdiği için (hadi biliyordu demeyeyim!), açıklandığında sevinemedi bile! Yahu insan kendini biraz heyecana sürprize açık tutar değil mi!

Hayır, kesinlikler önemli, seçime gidiliyor, hayat memat meselesi  ve hiçbir sürprize izin verilemez!

3 YIL ÖNCE EDİLMİŞ BİR LAF

Yahu tam 3 yıl önce!!! Karmaşık bir cinayet olayı değil. Bilinmezlikleri sıfır. Tek sözcük: Ahmak! Tek celsede bitecek bir dava iken...

Beklettiler beklettiler, seçime az kala talimatı verdiler: Hadi bitirin davayı..

Saray’ın şimdi vicdan yapmaya yeltenen kalemleri, bir süre önce, Samsun’dan bu mahkemeye atanan, ancak “Vicdanım ceza vermeye elverişli değil” diyerek baskıları dile getiren ve gerisi geriye Samsun’a gönderilen yargıç skandalı ortadayken davanın tamamen İmamoğlu’nun defterini dürmek için Cumhurbaşkanlığı HSK Sistemi tarafından güdüldüğünün farkında mı değillerdi?!

Yoksa, Saray yazarları ve adamlarının “Bu işin istinafı var, Yargıtay’ı var, yanlışlıktan dönülür” lafazanlıkları, Saray ile bu dava arasında hiçbir illiyet bağı olmadığı yalanını yaymak için mi? Evet, bu nedenle şimdi yukarıda verdiğim artı puanı çift eksiye çeviriyorum!.. Milleti yalan propaganda ile aldatmak suçundan!

Yahu Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın neden nasıl beş yıldır siyasi esir edildiği konusunda zerre tahmininiz de mi yoktu!

N’OLACAK ŞİMDİ?

Herkes yazıyor bir şeyler... Ben de yazayım: Bu esas olarak 2024 belediye seçimlerine yönelik atılmış bir adım.

İmamoğlu’nu oradan alacaklar. Yerine utanmaz bir kukla atayacaklar veya seçecekler. (Doğu’da HDP’nin belediyesi mi kaldı!)

Büyükşehir’in kaynaklarını seçimler için seferber edecekler... Yağma Hasan'ın börek talanı yeniden devreye girecek..

Yok halkın iradesini gaspmış, halkın vicdanı buna izin vermezmiş... Boş laflar bunlar. Dolu laf olması için, ülkeyi yöneten bir vicdan, millete saygı ve sevgisi olmalı. Zerresi yok. Demokrasi mi? Trenden ineli çok oldu. Artık totaliter yönetim var. Ne otokrasisi ayol! Totaliter yönetimin ana adı yargı! Bu aletle, tüm siyaseti tasarlıyorlar. Kendilerine de yargı ile “yasal olarak seçilmiş” yönetim süsünü veriyorlar.

HESAP, ‘KAZANACAĞIZ’ ÜZERİNE

Saray, hesabını cumhurbaşkanlığını kazanmak üzerine kurdu. Meclis’te muhalefete ne kadar izin verirler, seçim sürecinde olanlara bakacağız.

Bunu kazasız belasız atlatırlarsa, ertesi yıl, 2024’te yapılacak yerel seçimlere kadar, “İstanbul’u alır götürürüz” hesabı içindeler.

İstanbul onlar için her şey!

İmamoğlu’nun defterinin dürülmesinde öncü düşünceleri bu. Ekrem Bey’in Cumhurbaşkanlığı adaylığı olasılığının da bu arada gümbürtüye gitmesi, bir yan sonuç. “Kim aday olursa olsun kazanacağız” üzerine kurulu bir politik strateji var öncelikle.

Millet, demokrasi, halkın iradesi, Meclis falan filan, bunların hepsi vitrin için gerekli şartlar.

Ama zorunlu şartlar değil.

Günümüzün tek parti diktatörlükleri, tek adam otokratlıkları görünüşü altında işler böyle yürüyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder