SADAT-Asder-Assam tek bir örgüt
Silah satımında aracı şirket konumuna yükseldiler
İç içe geçmiş bir yapı var önümüzde. ASDER Adaleti Savunanlar Derneği, ASSAM Adaleti Savunanalar Stratejik Araştırmalar Derneği.. SADAT da bunların eylem için kurdukları şirket. İstanbul merkezli, şeriatla yönetilen İslam ülkeleri konfederasyonu hedeflerini gerçekleştirmek için, hem ideolojik - siyasi fikir ve yapılarıyla yol alıyorlar hem de bu amaçla kurdukları SADAT şirketi ile pratikte askeri iş yapıyorlar.
Yani bir fikir ve iş bütünlüğünde iç içe kuruluşlar.. O ayrı bu ayrı falan bir durum yok.
Adnan Tanrıverdi, SADAT’ın kuruluşunu kabul ettirmek için epey dil dökmüş devlete.
Dünyada 70 adet bu tür şirket var, demiş. Müslüman ülkelere de hizmet verdiklerini görüyoruz. Sömürüyorlar, emperyalistler. Bu hizmeti biz verelim, diye harekete geçmişler.
RTE “yasaların yasaklamadığı” bu hizmet biçimine evet deyince, devlete de kabul etmek düşmüş. Cumhurbaşkanı üstelik Tanrıverdi’ye kapılarını en üst düzeyde açmış.. Kendisine ideolojik, siyasi ve dışarıya vereceği hizmet olarak da ters, yabancı ve yanlış gelen bir durum görmemiş...
Kısaca SADAT’çılar, İslam dünyasında hem ideolojik hem de askeri hizmet için çalışıyorlar.
TÜRKİYE’Yİ NASIL DÖNÜŞTÜRECEK?
Bizi ilgilendiren tarafı, hedefleri arasında bulunan İstanbul başkentli İslam ülkeleri konfederasyonu gibi bir yapının olması. Bu Türkiye Cumhuriyeti’ni, anayasasını yapı olarak tamamen değiştirip yerine başka bir ülke-devlet, anayasa kurmak istemek demek.
Muhalif insanların, “vay bak devlete kurumlarına falan hakaret ettin” diyerek yıllarca hapis cezasına çarptırıldığı bu ülkede, iktidar yargısının, SADAT’çıların bu açıklamalarıyla, faaliyetleriyle ilgilenebilmesi şüphesiz ki mümkün değil. Adam tepelerde!
Türkiye’den nasıl bir şeriatla yönetilen İslam ülkesi konfederasyon üyesi yapacağı ve başkenti Ankara’dan İstanbul’a taşıyacağı merak konusu.
Çünkü bu iş bir eylem gerektirir.
Adamda açık ideoloji var, her türlü askeri uzman var, keskin nişancı yetiştirmekten tutun, terörist eğitimine kadar...
MEHDİ GELİNCE..
Zaten toplum da bu meraktan işin peşine düşmüş durumda.
Üstelik bu fikir, sahibiyle birlikte ülkeyi yöneten en üst düzeyde, Cumhurbaşkanlığı katında kabul görmüş, devletin en önemli zirve toplantılarında boy göstermiş.
Bu işi ancak AKP iktidarıyla, lideriyle birlikte, devleti, orduyu kurumlarını değiştirerek, adım adım ilerleyerek, Hz. Eyüp sabrı ile yapabiliriz, diye düşünmüş belli ki.
Ama ne zaman ki kafayı iyice yiyerek “Mehdi gelecek, biz ortamı hazırlıyoruz” dedi, ortalık yıkıldı, yahu bu iş bizim başımıza patlayacak iktidardan bir şekilde gidersek, endişesiyle kapının önüne konuldu.
‘SADAT’A BAŞVURUN’
Ama gitmedi, görünüşte cumhurbaşkanının resmi görevlerinden gitti, devletle iş tutmaya devam ediyor.
“Devletimizin kontrolünde, ülkemizin dış politikasının da bir enstrümanı” olarak hizmetini sürdürüyor.
Devlet silah satma işini de yavaş yavaş SADAT’a ve kurulduğunu açıkladıkları daha pek çok benzeri şirket devrediyor gibi! Baksanıza, oğul Tanrıverdi, Ukrayna doğrudan SADAT’tan silah, mühimmat vb. istemiş! (Saymaz’a açıklaması)
Demek Saray, devlet, ürettiği her türlü askeri malzemeyi almak isteyenlere adres olarak SADAT’ı göstermeye başladı. SADAT gibi kuruluşları, aracılık “hizmetleriyle” devlet eliyle zengin etmenin bir yolu da bu olmuş. İktidarın bildiği en iyi işlerin başlıcası..
***
Tamam da Türkiye Cumhuriyeti’nden, şeriatçı bir İslam ülkesi yaratma ve başkenti İstanbul’a taşıma işi konusunda neler yapıyorlar? Aldıkları aracılık ücretleriyle bu faaliyetlerini mi yönetiyorlar, nasıl, nerede ve kimlerle?
Açık kaynaklarda bu konuda somut bir bilgi yok.
Not: Yakın zamanda yayımlanan Caner Taşpınar ve Ersin Eroğlu’nun Gölge Ordu kitabı, (Kırmızı Kedi) meraklısına derli toplu bilgi sunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder