obursali@cumhuriyet.com.tr
Türkiye geriye düştü, İran bile öne geçti
Bugün size Bayram Ali Eşiyok’un çok önemli bir araştırmasını özetliyorum. (*)
“Türkiye’nin küresel ekonomideki göreli başarımı nasıl seyrediyor? Diğer ülkeler ile kıyaslandığında daha mı başarılı? Yoksa daha mı başarısız? Sorunun yanıtı için birçok gösterge kullanılabilir. Bu çalışmanın nesnesini dünyanın en büyük 20 ekonomisi oluşturduğu için biz GSYH göstergesinden yararlanacağız.
2015’te 16. Büyük Ekonomi olan Türkiye, 2020 yılında 20. sıraya geriledi. 2021 yılında ise 21. sıraya düşecek. Oysa 2015 yılında dünyanın en büyük 16. ekonomisi iken 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 19. ve 20. sıraya geriledik. 2021 yılında ise 21. sıraya gerileyerek 2003 yılındaki yerine geri döneceği tahmin edilmekte.
Ancak IMF’nin 2021 tahminini hazırlayıp yayımladığı “Dünya Ekonomik Görünüm Raporu”, 2021 yılının ekim ayına ilişkin. Türkiye’de aralıkta zirveye ulaşan kur şokunun etkilerini tam olarak içermiyor.
20 EKONOMİ İLE KIYASLAMA
Peki, Türkiye’nin küresel ekonomi içerisindeki yeri giderek aşınırken Türkiye ile aynı kategoride yer alan ülkelerin ya da “büyük çevre ekonomilerin” (Çin, Hindistan, Meksika, Güney Kore, Brezilya gibi) başarımı nasıl seyrediyor?
Büyük çevre ekonomiler arasında göreli başarımı en yüksek ülkelerin başında Çin geliyor. 1970’te 93 milyar dolar GSYH büyüklüğü ve yüzde 3.1 dünya GSYH payı ile 7. sırada yer alan Çin, 2000 yılında 6. sıraya, 2020 yılında ise 14.9 trilyon dolar GSYH değeri ve yüzde 17.4 dünya GSYH payı ile küresel ekonomi zirvesinin sadece bir basamak gerisinde bulunuyor.
Kuşkusuz dünya iktisat tarihinde istisnai bir başarı yakalayan, küresel ekonomi içerisindeki yerini önemli ölçüde değiştirerek birçok açıdan gelişmiş ülkelere yakınsayan ülkelerin başında Güney Kore geliyor. 1970 yılında 9 milyar dolar GSYH değeri ve binde üç GSYH dünya payı ile 31. sırada yer alan Kore, 2020 yılında 1.638 milyar dolar GSYH büyüklüğü ve yüzde 1.93 dünya GSYH payı ile 10. sıraya yükseldi.
1970’te Türkiye’nin yarısından biraz fazla (yüzde 52.7’si kadar) GSYH büyüklüğüne ve küresel sıralamada Türkiye’nin 12 basamak gerisinde bulunan Kore, 2020’de Türkiye’nin 10 basamak üzerine çıktı ve Türkiye’nin 2, 3 kat büyüklüğünde bir GSYH büyüklüğüne ulaştı.
İRAN TÜRKİYE’Yİ GEÇTİ
GSYH sıralamasına göre, 1970 yılında Türkiye’nin sekiz basamak gerisinde yer alarak 27. sırada konumlanan İran, 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 16. ve 18. sırada yer alarak Türkiye’nin üzerine yerleşmiş.
Rusya’nın kısa sayılabilecek bir dönemde gösterdiği gelişme de son derece parlak. 2000 yılında dünyanın 20. büyük ekonomisi olan Rusya, 2020 yılına gelindiğinde 11. sıraya kadar yükselmiş.
L. Amerika’da yer alan büyük çevre ekonomilerin (Brezilya, Meksika ve Arjantin) karneleri parlak değil. 2000 yılında 9. sırada yer alan Meksika, 2020 yılında 15. sıraya gerilemiş.
Brezilya ise 1970 yılındaki 10. büyük ekonomi olma niteliğini kaybederek 2020 yılında 12. sıraya düşmüş. Arjantin, artık ilk 20 içerisinde değil, 31. sırada. L. Amerika özel olarak da Arjantin deneyimi, finansal krizler ve IMF gözetiminde uygulanan istikrar ve yapısal uyum programlarının bir ülkeyi nasıl felakete sürüklediğine ilişkin derslerle dolu bir deneyimdir...
Asya ülkeleri finansal liberalizasyon ve neoliberal yeniden yapılanma politikalarına kayıtsız şartsız teslim olmadan uluslararası ekonomideki başarımlarını daha iyi bir noktaya taşımış.
Bundan sonra ne olacak?
Türkiye’nin uluslararası ekonomide göreli başarımında son yıllarda belirgin bir aşınma izleniyor. 2015 yılına göre 2020 yılındaki küresel ekonomideki yeri dört basamak geriledi. IMF’nin GSYH tahminlerini kullanarak yaptığımız sıralamaya göre ise 2021 yılında 21. sıraya, 2022 yılında ise 22. sıraya düşmesi beklenmekte.
Türkiye’nin kişi başına gelir (KBG) sıralamasındaki yeri de aşındı. 2003’te 67. sıradan 2020’de 75. sıraya geriledi ve göreli olarak yoksullaştı.
Çin ise 2003’te 119. sıradan 2020’de 64. sıraya yükseltti. 2003’te 2.257 KBG ile Türkiye’nin 31 basamak altında (98. sırada) bulunan İran, 2020’de 9.928 dolar ile Türkiye’nin yedi basamak üzerinde yer alarak 68. sıraya yükseldi. Başka söze gerek var mı?
Sonuç olarak Türkiye’nin uluslararası ekonomideki başarımını yükseltmesi finansal birikime ve krizlere dayalı mevcut politikalarla yüzleşmesine, eğitim ve hukuk başta olmak üzere üstyapıda gerçekleştireceği köklü değişikliklere ve yeni bir kalkınma stratejisi çerçevesinde üretimin yapısını hızla dönüştürerek yoksullaştıran uzmanlaşma sorununu aşmasına bağlı gözükmekte.
Peki, kalkınmacı devlet ve planlama olmadan, salt piyasa sinyallerine dayalı bir kaynak tahsis süreci ve günübirlik politikalarla bu hedeflere ulaşmak mümkün mü?”
(*) Yazının tamamı Herkese Bilim Teknoloji dergisinin hâlâ satışta olan 306. sayısında. Orijinal yazıda grafikleri de göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder