Rusya’nın bilerek, planlayarak El Bab’da
askerlerimizi vurduğu açık ve seçik. Gerisi eveleme – gevelemedir. Nitekim
Genelkurmay’ın açıklaması bunu kesinleştirdi. Kasım’da iki yazım, çatışmanın ve
gerilimin nedenini gösteriyordu ki, değişen bir şey yok. (*)
Rusya geçen 24 Kasım’da, yani Ankara’nın
sınırlarımızı ihlal etti bahanesiyle Rus uçağını düşürmesinin tam yıldönümünde,
muhtemelen Suriye pilotlarını kullanarak TSK karargahını bombalamıştı!
6 aydır temel soru şu: Ankara neden El
Bab’ta? PKK-ABD ittifakının Akdeniz’e uzanacak Kürt koridorunu engelleme
ötesindeki niyeti nedir? Ortadoğu’da kimse aptal değil.
Dünya
aptal mı?!
Mesela sormuştum: El Bab’ı neden kurtarmak istiyor Ankara? Şam’ın topraklarını bu
beladan kurtarmasına destek olmak için mi, yoksa ÖSO denen güruha Ankara
güdümünde bir kurtarılmış bölge oluşturmak ve dolayısıyla Suriye’nin parçalanmasını
sağlamak için mi? Kasım yazılarımda şunu da sormuştum: Suriye’de El Bab’da
ikisi de kente girdiklerinde veya kent çevresinde çatışacaklar mı, yoksa ne?
Ankara fetihten bahsedip durdu bu süre
içinde. Hatta lider, topraklar kanla
sulanmadıkça vatan toprağı olamaz, biçiminde bile konuştu. Şam’ı- Esad’ı
düşman bilmeyi sürdürdü! Dünya aptal mı? Ankara’nın, savaş masasında pay kapma
niyetini görmeyecek kadar!
Moskova’dan
iki büyük işaret
Şimdi Rusya TSK askerlerinin bulunduğu
binayı vurdu: 3 şehit.
Aynı günlerde başka bir işaret daha verdi
Moskova: PKK ve PYD bizim terör
örgütleri listemizde yok.. Bunu da mı anlamadınız!
Rusya diyor ki: Fırsatçı politikalara bu topraklarda yer yok, bu ilk işaret, arkası
gelir, vurur dağıtırım!
Suriye’deki
cepheleşme
O
tarafta
Suriye’nin birliğini isteyen: Esad + Rusya + İran
Bu
tarafta:
Ankara... ÖSO’yu kullanarak, oldu bittiler ve Esad’dan kurtarılmış bölgeler
yaratma peşinde.
Ankara’nın müttefiki var mı? Yok.. Pardon,
Amerikan emperyalistlerinin uydusu Körfez ve Suudi Arabistan var (Sünni kamp),
dahası onların parası var!
Ankara, Suriye’de Şam ile müttefik değil,
dolayısıyla İran ve Rusya ile de değil.. Niyetleri bu cephe için “karanlık”...
Gerilimlerin nedeni bu.
Suriye, Rusya’nın at koşturduğu alan.
Ankara’ya ancak, kendi politikaları çerçevesinde izin verir.
Rusya’nın Ankara’ya bağımlılığı sıfır. Ama
Türkiye’nin yüzde yüz!
Savaşta
ikircikli davranan, düşman algılanır!
Ankara’nın, Rusya’nın bu kez doğrudan
kendisinin TSK’yı vurmasına karşı verebileceği tek yanıt yok. Sadece sineye
çekebilir. Gerisi de gelebilir: Pardon
dostum çok özür dilerim, kaza oldu! Bu ikaz, sonra daha büyük ikazlara
dönüşür!
TSK’nın orada saldırıya uğramasının ve
askerlerimizin şehit olmasının tek nedeni, Ankara’nın Suriye’de ne yapmak
istediği konusunda net olmayan, dahası ‘karanlık” olarak algılanan politikasıdır.
Savaşta, ittifak politikasında yalpalama
olmaz, yoksa karşı taraf sana “düşman”
muamelesi yapar. Yaşadığımız budur!
Oysa Ankara’nın yapması gereken Şam ile
el sıkışmak, ÖSO gibi güruhları Şam’ın karşısına çıkarmadan, Suriye’nin toprak
bütünlüğünü garanti etmektir. Türkiye’nin sınır güvenliği çerçevesinde
kalmaktır.
Bunu yapmazsanız, yazık olacak
askerlerimize ve üstüne üstlük TSK’nın itibarına! Düşünün, Amerikalılar çuval
geçirir, Ruslar da istedikleri gibi, oynar durur!
Yeni
ittifak cephesi kurulur mu?
Gelelim ABD’ye.. Trump’ın Suriye
politikası açık değil. İlk zamanlarda politikası, sanki Rusya ile anlaşıp Suriye’nin
bütünlüğünü sağlayacağı yöndeydi. Obama’nın, IŞİD’in karargahı Rakka’yı PKK
güçleriyle fethetme politikasını da iptal etmişti.
Ama şimdi sanki “Suriye’yi parçalama”
isteği de var gibi. Ankara neden Rakka’yı bize bırak kurtaralım
diyor? Bu çok tehlikeli bir oyun. Milletçe buna karşı çıkmalıyız!
Ankara şuna inanıyor: Orada savaşıyorsak, sonunda mutlaka
Suriye’den bir pay da bize düşer: Boşuna mı savaştık!
Rakka’da ABD- Türkiye ittifakı, mutlaka
karşısında Şam- Moskova- Tahran ittifakını
bulacaktır!
Amerikalıların bölgeyi parçalama, Irak’ta
bir milyon insanı öldürme, Suriye’de iç savaşı kışkırtma politikası ve
sonuçları, Ankara için yeterli değil mi? Görüyor da imkansız bir “pay”
fırsatçılığı mı yapıyor!
Moskova
karşı kozunu sürdü hemen:
PKK ve PYD bizim terör listemizde yok!
O zaman bölgede bir ABD+Türkiye / Moskova+Şam+Tahran cepheleri mi oluşacak! Türkiye bir
adamın iki dudağı arasına sıkışmış, yüksek maceralı ve yıkımlı bu Ortadoğu
politikasıyla ancak felakete uğrar.
Ülkenin parçalanması bile gündeme gelir.
Masada ileri sürülen koz bizim Güneydoğu!
(*) (http://orhanbursali.blogspot.com.tr/2016/11/ankara-suriyede-uydu-devlet-bolge-mi.html)
ve (http://orhanbursali.blogspot.com.tr/2016/11/hukumet-icinde-ayrlk-gercek-iktidarn.html)
12 Şubat 2017 Pazar / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder