Şüphesiz taa 1950 seçimlerinden itibaren, seçim sonuçlarını etkiyen büyük dinamikleri ortaya koyan bir araştırma yapılabilir, ama bu, köşe yazısının amacını aşar. Mesela 1950 seçimlerinde, DP’nin oyların yüzde 52.67’sini alarak (CHP 39.45), iktidarı İnönü’den devralmasına yolaçan temel dinamiğin, 1938-1950 arası yaşanan savaşın kabuslu yılları ve günlük hayat üzerindeki derin etkileridir, denebilir. Bütün seçimleri incelerseniz, merkez sağ, dinci, ırkçı, sağ-liberal gibi sağ cenah oyların her zaman yüzde 60-70 arasında oya sahip olduğu görülür.
Sağ oylar bazen bir partide birleşmiş, bazen de yine sağ partiler arasında dağılmıştır.. Mesela 1965 seçimlerinde sağ oylar yüzde 52.87 ile Adalet Partisi’nde (Demirel) birleşti (CHP 28.74). Diğer sağ partiler yüzde 2-3 oranlarında oy aldı.. Seçimlerde ABD, NATO, Komünizm düşmanlığı dinamikleri, yani anti komünist/sağ birlikteliği etkili oldu. Bu, Demirel çevresinde ilk büyük toplanmaydı. Sağ kanat, politikalarıyla ve krizleriyle 1971; sonra da 1980 askeri darbelerini çağırdı. Her önemli krizde sağ parçalandı, AP’si, DP’si, Güven P.si, MSP ve MHP’si...
1971 askeri darbesi sonrası seçimlerde (1973), sağ cephe parçalanacak (AP 29.82; DP 11.89; MSP 11.80; CGP 5.26..) ve CHP Bülent Ecevit rüzgarıyla 33.29’a çıkacaktı! CHP/Ecevit rüzgarı, sağın krizci yapısı ve Kıbrıs müdahalesiyle 1977 seçimlerinde %41.38’i bulacaktı! Bu, CHP ve solun (iktidar getirmeyen) zirvesidir..
Milliyetçi cephe hükümetlerinin kurulduğu, petrol, döviz, işsizlik bütün krizlerin birbirardına yaşandığı dönem 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle bitecekti..
1983 seçimlerinde ise, Özal’ın Anavatanını görüyoruz başrolde! (45.14 oy; Halkçı P. 30.46 ve askerci MDP 23.26..) Seçimin dinamizmi, askerler, ABD, yeni liberalizmin Türkiyeye dayatılmasıydı..
***
Demirel’in yeniden sahneye çıkması ile sağ 1987 seçimlerinde yeniden parçalanıyor: Anavatan 36.31; DYP 19.13, Refah 7.16.. SDHP (E.İnönü) 24.74 ve DSP/Ecevit 8.52. Bu seçimlerin dinamizmi, Anavatan’ın inişe geçmesi ve Demirel oldu. Bu sayede E. İnönü Demirel’le koalisyon kurdu..
1991 seçimlerinde DYP çıkışını (27.03) ve Anavatan da inişini sürdürecek (23.01), Erbakan (RP) 16.87 ile sağ oylara ciddi ortak olacaktı (SDHP 20.75; DSP 10.74).. Seçimlerin belirleyicisi, sağın başarısızlıkları sonucu parçalanışı, (Özal Cumhurbaşkanı, PKK)..
Dikkat ederseniz, her zaman sağ oylar birleşiyor veya parçalanıyor.. Ancak CHP/sol oyların toplamı bir kez yüzde 41’i ancak ulaşıyor. Ortalama yüzde 30 civarında ve çoğu zaman da altında kalıyor.
Seçmen’in 1995 seçimlerinde Refah’ı en tepeye tırmandırdığını görüyoruz (21.37). Anavatan (19.65), DYP (19.18), MHP 8.18.. Sağ içinde en ciddi dönüşüm.. (DSP 14.64; CHP / Baykal 10.70) Seçimin dinamizmi, 1994 krizi, Körfez savaşı, PKK terörü, MHP’nin yükselmeye başlaması, Kürtler -HDP 4.16- siyaset sahnesinde). “Sol” oylardan kopuş, Refah’a olabilir..
Seçmen seçimlerde başrolu iyice oynuyor... başarısız ve krizli bir dönemden sonra denenmemiş iki partiye yöneliyor: 1999’da DSP 22.18; MHP 17.97 oy alıyor. (Fazilet 15.40; Anavatan 13.22, DYP 12.01; CHP 8.70)..
2001 krize ile koalisyon hükümeti devrilince, seçmenin 2002’de büyük oyununu görüyoruz, Anavatanı (5.13, DSP’yi (1.21) hatta DYP’yi (9.54) tarihe gömüyor, sağ oyları AKP’de birleşme sürecini başlatıyor.
MHP de 8.35 ile Meclis dışında.
CHP’de birleşme var, ama topu topu 19.39 olarak.
Seçimlerin dinamiği, eski merkez sağ partilerin silinmesi ve sağdaki bu birleşmedir
2007 seçimlerinde AKP’de birleşme 46.58 ve 2011’de 49.9’a ulaşıyor.
***
AKP, sağda en büyük birleşme denemesini, her türlü etik ve iman dışı araçları kullanarak MHP’ye çökerterek gerçekleştirmeye çalıştı bu seçimlerde!
2007 ve 2011 seçimlerin ana dinamiği, göreceli ekonomik ve siyasi istikrar oldu.
MHP’yi Kürt ayrılıkçılığı ve iktidar ortaklarının şantajları ayakta tuttu.
Seçmen, ender bir istikrarlı dönemin sürmesini istedi, sağın minik partilerini eriterek ve en aza indirerek..
2007’nin Genç Parti'si (3.03) DP'si (5.41) biraz da Saadet’i (2.34) AKP bünyesinde birleştirdi!
CHP’nin oyları nereden arttı derseniz, sağ oyların dışında kalan ve AKP’den hoşnut olmayan kesimlerin oylarıyla arttı, diyebiliriz..
Emre Kongar, hafta başında, sağ oyları birleştirme çalışmaları üzerine iyi bir analiz yapmıştı.
Ama ben bu süreci, göreceli ekonomik ve siyasi istikrarlı ortamın sürmesini isteyen seçmenin, oylarını sağın bugünkü büyük partisi AKP’de (Erdoğan’da) birleştirmeyi tercih ettiği biçiminde değerlendiriyorum...
Sağda başka doğru dürüst lider ve parti kalmadı çünkü..
***
AKP’da birleşme, görecelidir, istikrara bağımlıdır.. Geçmiş böyle söylüyor.
Sağ her zaman yüzde 60-70 arasındadır..
AKP’nin 49,9 ve MHP’nin 13 civarındaki oylarını toplarsanız aynı sonuca varırsınız!
Yani ortada, sağ oyların istikrar için AKP’de birleşmesi vardır..
Bir süre için..
----19 Haziran 2011 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder