Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

7 Şubat 2012 Salı

Korkulu Günlere Doğru: Kaç Suriyeli Ölmeli?


Haberleri dinliyorum, “sınırımıza yakın bölgede çatışma, köylerimize mermiler düşüyor..” Mermilerin İran’a düşecek hali yok tabii ki, çünkü Ankara’nın destek verdiği, topraklarında barındırıp bağrına bastığı, ABD ve CİA’nın örgütlediği Hür Suriye Ordusu’nun elemanları, Suriye Ordusu kovalayınca bize kaçıyorlar! Onları kovalayan mermilerle birlikte!
Biz içe döndük, ama hemen yanıbaşımızda korku dolu gelişmeler var. ABD (ve Batı) Ortadoğu ve İslam ülkeleri arasından 2 “diken”i “temizlemeye” çalışıyor: Suriye ve İran..
Tıpkı Irak işgali döneminde olduğu gibi, batının kara propagandası dünyayı ve dolayısıyla Türkiye’yi sardı: Kanlı Suriye yönetimi.. Yaz yazabildiğin kadar..
Ankara, tam angajman oldu, Fransa- ABD ve İngiltere’nin öncelikle Suriye’ye yönelik operasyonlarına.. Soykırım konusunda Fransa ile çatışıyor Ankara, ama Suriye’ye karşı kankalar! Ankara diyor ki: Nasıl Libya’yı kararlılıkla devirdiler ve biz geç uyandık, bu kez de Suriye’ye devirecekler, bu kez zamanında pozisyon alalım!
Bütün o büyük hacimli insan hakları vb gibi açıklamalarının ardında yatan, basit politik düşünce şeması budur..
***
Güvenlik Konseyi’nde Suriye’yi işgale yol açacak yaptırımlara Çin ve Rusya hayır dediler. Ankara hemen “bu soğuk dönem poltikası” açıklamasını yaptı!
Büyük ulus devletlerin küresel çıkar çatışmasıyla karşı karşıyayız bölgemizde.. Tıpkı eskisi gibi! Değişen bir şey yok!
Petrol bölgelerini denetime.. iç pazarlarına ve siyasal yönetimlerine yeteri kadar nüfuz edemedikleri ülke rejimlerini devirip yerlerine kendi adamlarını getirme politikalarına karşı çıkarsanız… soğuk savaş politikacısı olursunuz!! Davutoğlu için ne kadar şanssız bir açıklama!
***
Kim önce acaba, sorusunu tartışıyorduk.. Suriye mi İran mı?
Suriye daha kolay bir yem, önce onu haklayıp İran’ı yalnızlaştırma politikası öncelik kazanır derken.. Birdenbire “İsrail 6 ay içinde İran’ı vurabilir” kehaneti başımıza düştü. İsrail’in İran’a saldırı planları yeni değil, dünya bu hazırlığı biliyor, ama takvimi veren Washington Post’un ünlü yazarı David Ignatius..
Bu kişiyi Davos’ta Başbakan Erdoğan’ın “one minute” dediği toplantıdan anımsayacaksınız.. Oturumu yönetiyordu ve Başbakanın hışmına da uğramıştı!
Şimdi öyle görünüyor ki, sanki “iki takvim” çakıştırıldı.
İkisinin de birden “halledileceği” bir süreç işlemeye başladı sanki..
Bu bir yeni Ortadoğu Savaşı demektir. Kanlı, büyük bombaların sivil halkları dövdüğü bir savaş..
Ortadoğu’nun bitmeyen kaderi, savaşlar altında ezilip yokolmak… hep yoksul, hep başı ezilmiş, hep esir..
***
İran’in nükleer tesisleri yerin altında olduğu için, imha edilmesi zor, diyor Amerikan kaynakları: Eldeki hazır bombaları, o kadar da diplere işlemiyormuş.. Ama kısa zamanda o tür bombaları imal edebilecek duruma geleceklermiş..
İran’a karşı küçük çaplı, etkileri sınırlı, atom bombaları kullanabilirler mi?
Ama her durumda, İran’a karşı bir uyduruk senaryo ile, önce İsrail’in saldırısı tartışılıyor. Bunu izleyen anlarda da, Obama’nın saldırısı devreye girecek.. Bu adam dünyaya, İslam dünyasına ne vaadlerle gelmişti, şimdi ise, Bush’larla aynı mevzide dünyaya ateş ediyor!
***
Suriye’ye müdahale için, Batının ağır savaş güçlerini cepheye sürmesi için, her türlü düzenbazlık, her türlü kirli propaganda, her türlü kışkırcılık yapılıyor. Bunların en büyüğü de, şimdilik, Güvenlik Konseyi’ndeki oylamadan hemen önce sahneye kondu ve ellerindeki çapulcu ordusunu Suriye kentlerine ve Suriye’nin üzerine saldırttılar..
Ki, çok insan ölsün!
Suriye’de ne kadar çok katliam olursa, yaparlarsa, Esad ile kendi çapulcu ordularını kışkırtılarsa, ülkeye müdahaleleri o kadar “meşruluk” kazanacak!
O nedenle, 100-200 yetmez…
500’er - 1000’er desteler halinde ölmeli Suriyeliler..
5000’er … 10.000’er ölmeliler!!!
---7 Şubat 2012 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder