Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

7 Ocak 2014 Salı

Savaş Hızlanıyor

İktidar, gemleri çekiyor... Medyasını kurmuş durumda. Gazeteci “özel istihbaratçılarını” alana saldı. İnternet siteleri, gazeteleri ve televizyonları,  yaylım ateşe aldı cemaat örgütlenmesini.. “Amiral gemileri” Sabah.. Orada yakında “Ordu içinde cemaat örgütlenmesi” üzerine dizi yayına başlayacaklarını duyuruyorlar. Ordu’dan sorumlu “imamlar” güya saptanmış. Ordu içinde cemaat örgütlenmesinin yüzde 10 olduğu anonsunu yapıyorlar..
Önceki yazımda bu konuya işaret etmiş ve Ordu’nun imamı kim, diye sormuştum. Bir yazımda da “Cemaat RTE’ye Ordu üzerinden darbe yapar mı” diye sormuştum. Amaç, iktidar savaşının salt emniyet ve yargı içinde değil, aslında ve aynı zamanda Orduyu da kapsadığını belirtmekti. Şimdi görüyoruz ki, Ordu’da da bir tasfiye söz konusu.
Cemaatin daha ilk zamanlardan beri Ordu içinde örgütlenmeye çok özel önem verdiği biliniyor. Bunun ödülünü mutlaka görmüştür! Ordu’da özellikle Deniz Kuvvetleri’nde, çok değerli albay, kurbay albay ve general- amiral budamalarının çok önemli bir nedeni de, alttaki kendi adamlarına hızla yukarıya doğru yükselme koşullarını yaratmaktır...
Tabii, savaşın diğeri boyutu eğitimdir. Dershaneleri kapatmak, imam hatipler i parlatmak ve Bilal Erdoğan’a vakıf kurdurmak, RTE’nin Cemaate eğitim konusunda yanıtlarıdır.. Vakfa kısa sürede yüzmilyonlarca varlık aktarımı ve bu alanda yolsuzluk iddialarıhı gündeme getirmek de, bu kez Cemaat’in Erdoğan’a eğitim alanındaki karşı yanıtı oldu!
***
Pazar yazımda “Erdoğan Silivri’de yeniden yargılamanın önünü açmak isterken, rüşvet ve yolsuzluğun da önünü kesmek istiyor, takas yok” biçiminde saptadığım olgunun, Kılıçdaroğlu ve Rıza Türmen önemle altını çiziyorlar. Haklılar, Erdoğan ve adamları, Cemaat yapılanmasını çözmek isterken, rüşvet ve yolsuzluğu, “bakın işte bu sahtekarlar Ordu’ya kurdukları kumpası şimdi de bize karşı yapıyorlar” denklemi içinde, safdışı bırakmak istiyorlar.
Ama yeniden yargılama yolunun açılması için çalışmaları, “rüşvet ve yolsuzluğu örtüyor” diyerek önemsizleştirmek doğru değildir. Her kim en iyi neyi yapabiliyorsa, onu yapsın.
Benim gördüğüm şudur: Silivri’de yargılamaların yolu, özel yetkili mahkemeleri tamamen ortadan kaldırarak, açılmalıdır. Burada tek yanlı bir yargılama yapılmış ve savunmanın hiç bir delili, iddia çürütmeleri, bilirkişi raporları asla dikkate alınmamıştır. İddialar gerçekmiş gibi onaylanmıştır.. Yeniden yargılamada, işte eksik kalan savunma dikkate alınacaktır. Bunun yolu açılırsa, zaten çok hızlı bir şekilde davalar çökerek biter..
Bu olay af ile çözülemez, insan için, haklılığını mahkemede kanıtlamak kadar doğal bir istek olamaz. Bazı okumuşlarımız, “ama orada ağır cezalıklar da var” diye ahkam kesiyor, ama ağır cezalık olan nediri hukuki olarak bir türlü dile getirmiyorlar.. O zaman sussunlar! (Bknz, dünkü Hürriyet’te Pazartesi söyleşisi)
***
Silivri yargılamaları, bir dönemin tüm ahlaksızlıkarın ipliğini pazara çıkartacaktır. Bu davalar, bir dönemi çökertecektir. Şüphesiz bundan AKP, Erdoğan da payını alacaktır. Ama dünkü yazımda belirttiğim gibi, Erdoğan bunu göze almış gözüküyor.
Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvet olayının üzerini örtmek istemesi yeni değildir. Başından beri öyle. Ama bu olayın Deniz Feneri gibi kapanması imkansızdır. CHP ve herkes, rüşvet ve yolsuzluğun  alabildiğine üzerine gitmeli.. Zaten Kılıçdaroğlu da bunu yapıyor..
Ama bu konuda büyük bir halk aydınlatılmasının örgütlenmesi gerekir. Bu iş tepeden nutuk atarak eksik kalır, dahası olmaz. Esas mücadele, tabanda halkın aydınrlatılması ve bilgilendirilmesidir.. Oyunu almaya çalıştığınız seçmenin...
CHP ve diğer bütün muhalif güçlerin, basit bilgilendirme formatları hazırlayarak, ellere tutuşturarak ve konuşarak, ev ev, esnaf esnaf, sokak sokak seçmen aydınlatma toplantıları yapmalıdır.
AKP’den hala öğrenemiyor musunuz?
Mart kapıya dayandı, umarım size kazma kürek yaktırmaz..

--- 7 Ocak 2014 / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder