Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

12 Eylül 2014 Cuma

İktidar Çözüm Süreci’nde Açmazda.. CHP ve Kürdistan

IŞİD’e neden tetörist diyemiyor RTE ve Davutoğlu? IŞİD’in varlığını sürdürmesini niye istiyorlar? IŞİD ile Kürt meselesi arasındaki ilişki ne? PKK+Peşmerge nasıl “yükselen yıldız” oldu? CHP Kürdistan kurulmasında öncü mü olmalı?!

Erdoğan ve Davutoğlu, ABD’nin, Suriye ve Irak’ta sünni –selefi kafa kesenler devletine karşı alınacak önlemlerle ilgili “dayatması” karşısında iki arada bir derede kaldılar.. Hayır, zorlukları, 49 Musul Büyükelçilik personelinin IŞİD’in elinde esir veya rehine olmasından kaynaklanmıyor. (Bu konuda yazılıp çizilememesi, iktidarın mahkeme yasağı koyması ve bu yasağa uyulması.. bunların hepsi Türkiye ve hepimiz açısından utanılacak bir durum..)
Sorunları, IŞİD’in Obama’nın açıkladığı askeri önlemler ve kurulan askeri koalisyon sonucu geriletilmesi veya parçalanıp yokedilmesi durumunda, Çözüm Sürecinde, içeride ve Orta Doğu’da izledikleri Kürt politikalarının tamamen kendi denetimlerinden çıkacak olmasından kaynaklanıyor.
Yarım ağızla, o da son zamanlarda IŞİD MIŞİD demelerine bakmayın, terör örgütü deyimini bile kullanmadıkları ve iktidarın kendisine hem politik hem dini ideolojik yakın hissettiği bir örgütten/devletten bahsediyoruz.
Neden kendilerine yakın hissediyorlar, diyorum, uyduruyor muyum?
***
Zerre kadar hayır... 49 yurttaşımızın IŞİD’in elinde esir/rehin olması, iktidarın bugün için sadece bir bahanesi.. Yurttaşlarımızın esir/rehin alınmasından önce de, ne RTE’nin ne de Davutoğlu’nun söylem olarak IŞİD’den terör örgütü diye bahsettikleri görülmedi. Davutoğlu 7 Ağustos’da en çok şunu dedi:
IŞİD dediğimiz yapı radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir, ama oraya katılanlyar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır. Oradaki yapı daha önceki hoşnutsuzluklar öfkelere büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu.. IŞİD öfkeyle büyüyen bir tehdit, ama işin özünü unutmamalı..” İşin özü olarak da Irak’da sünnilerin dışlanmasını ve Suriye’de Esad rejimini gösteriyordu..
Öfkeliler topluluğu” diyor. Uluslararası teröristleri de unutmuş. Sünnilerin Irak’ta dışlanması ve IŞİD’e destek vermesi ne kadar doğruysa, kurulan halifeli- köktendinci İslam Devleti’nin tamamen terör yöntemleriyle kitlesel katliam yaptıkları da o kadar doğru. Karşımızda aynı zamanda bölgeyi köktendinci islamize etmeye yeminli bir yapı var. Afganistan’daki yapılanma, IŞİD yanında zavallı kalır. Yanıbaşımızda bize büyük tehdit, ülkemizde örgütlü ve büyük destek alıyor. Petrol bölgeleri üzerinde hak talebi ile uluslararası petrol yollarını tehdit ediyor..
Ama Davutoğlu, RTE ile paralel görüşte, IŞİD’in niteliği ve bölgede üstlendiği işlev konusunda, sus pus.. Terör devleti değil, Öfkeli İnsanlar Topluluğu..
***
Davutoğlu ve RTE neden IŞİD’e bu yaklaşım içinde ve neden ABD’nin IŞİD dayatması ve politikası karşısında derin rahatsızlık ve açmaz içinde??
1)                IŞİD’in bir devlet olarak kesin ve sürekli bir nitelik kazanması, iktidarın işine geliyor. Düşünsenize, artık ebedi ve ezeli düşmanlarına dönüşen Esad’ı altedecek tek yapı IŞİD orada oldukça ne Suriye yeniden eski Suriye olarak kurulabilir ne de Esad orada rahat oturabilir.. Ama ABD şimdi Esad ile yeniden ilişkiye geçti ve bizimkilerin politikasını yerle bir eden süreci başlattı.. Bu yapının kesin sonu gözüktü.. İki arada bir deredeler..
2)                IŞID devleti, RTE+Davutoğlu’nun elinde Kürt politikası ve “Çözüm Süreci”nde müthiş bir koza dönüşmüştü. IŞİD oradan Kürtleri de sıkıştırıyorlardı, dolayısıyla Kürtlerin RTE’ye muhtaç durumları artıyordu ve iktidar pazarlıklarda önemli bir koza sahipti..
3)                Peşmerge+PKK, IŞİD karşısında tutunamayarak, aslında bir “bağımsız devlet” olarak varolmaktan ne kadar uzak olduklarını gösterdi.. ABD günlerdir havadan IŞİD’i bombalayarak, Peşmerge-PKK’ya nefes aldırdı ve ayakta tuttu. ABD bunca zamandır geliştirdiği planını da kurtarmışs oldu. Bazı yazarların “Kürtler bölgenin kazananı ve yükselen yıldızı” sözlerinin ardındaki gerçek de bu. Öyle bir noktaya geldi ki durum, Demirtaş, Türkiye’nin PKK’ı IŞİD’e karşı silahlandırması gerektiğini bile söyledi! Öyle ya “çözüm ortağı” değiller mi?! İnsan ortağını ortalıkta yalnız ve üstelik Amerikan emperyalistlerine muhtaç bırakır mı?!
4)                Evet, IŞİD’e askeri müdahale ve Türkiye’nin de buraya katılması, RTE+Davutoğlu’nun tüm plan ve programını yerle bir etmiş durumda. Çözüm Süreci artık nasıl seyreder, hep beraber göreceğiz..
5)                Ortada, Çözüm Sürecine dahil olmak için çırpınan üstelik hem de televizyon tartışma moderatörlerince bile pata küte o sürece itilmeye çalışılan CHP var ortada... “AKP’nin ne planladığını bırak. Onu bile aşarak sürece sahip çık..” CHP’ye Kürdistan kurduracaklar.. Sana yakışır diyorlar.. RTE ise “Tek millet tek vatan, tek bayrak, tek dil” diyor..
6)                Bu süreç CHP’yi belki de Meclis’te bile safdışı bırakma sürecine dönüşme potansiyeline sahip... Yoo hayır, ben sadece durum analizi yapıyorum.. Çözüm Süreci’ni diğer yönleriyle bakmayı sürdüreceğim. Bu süreç şüphesiz ki Türkiye’nin çözmesi gereken en temel meselesi..  Ama nasıl?!

---11 Eylül 2014 Perşembe / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder