Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

16 Eylül 2014 Salı

Çözüm Sürecine Gözü Kapalı Destek! İmralı Umutsuz mu?

Siz çözüm sürecinin neler üzerinde dolaştığı, çözümdeki alış-verişin içeriği, konusunda herhangi bir bilgi sahibi misiniz? Tamam hükümet durmadan yol haritaları açıklıyor da, bu haritaların arkasında ne var, bilen var mı? Gelin bu sürecin anatomisini ve gözü kapalı destek isteyenlerin niyetlerini anlamaya çalışalım..

Kılıçdaroğlu’nun CHP Olağanüstü Kurultayı’nda tekrarladığı “Avrupa Birliği Yerel Yönetim Şartı”nı kabul edeceğiz, ona konan çekinceleri kaldıracağız..” sözleri üzerine, RTE’nin Kürt yandaşlarından biri, “Oooo CHP hep geride kalıyor, Çözüm Süreci’nde alınan yola bakılacak olursa, bu yerel yönetim şartı çoktaaan aşıldı, CHP’nin çok daha ileri şeyler söylemesi gerekir ki, Kürtler kulak kabartsın..” anlamında konuştu...
Yani, AKP bir veriyorsa CHP iki hatta üç vermeli..
Şimdi Kılıçdaroğlu’nun tanıtım faaliyetinden sorumlu yardımcılığına getirilen Bekaroğlu da (yeni görevi hayırlı olsun, başarılar dilerim), CHP’nin çözüm sürecinde çok ileri adımlar atmasını istiyor.
TV’lerde açık oturumlarda CHP’li yetkililer sıkıştırılıyor: Çözüm sürecine niye katılmıyorsunuz? Tamam katılsın da, nedir o? Tamam ateşkesin sürmesi çok çok iyi de, sonrasındaç ne olacak?
Hükümet yetkilileri 2015’de çözüm tamam diye demeç veriyor.. Şunu bir de biz öğrensek! İnanırsak, ne güzel, sanki bugün nasılsa öyle olacak ve yaşayacak Türkiye.. Değişiklik yok.. öyle mi?
Öcalan ise “yeni hükümetin hiçbir mazerete sığınmadan anlamlı ve derinlikli müzakereleri başlatacak ilke ve mekanizmaları biran önce hayata geçirmesi gerektiği”ni söylüyor..

ÖCALAN UMUTSUZ GİBİ KONUŞUYOR
Hımmm.. demek ki ilke ve mekanizmalar belirlenmiş değil, anlamlı ve derin müzakereler yerine yüzeysel şeylerle eğleniyorlar..
HDP heyetine de son olarak şöyle demiş: "Çeşitli sıkıntı, engelleme, provokasyon, ağırdan alma ve tek yanlı dayatmalara rağmen yürüttüğümüz diyalog süreci yeni bir format altında ve yakın dönemde önemli bir pratikleşme aşamasına geldi, bu safha sadece ülkemizin değil, bölgemizin kaderini de belirleyecek, özellikle hükümetin bu ciddiyetle meseleye yaklaşması ve hız kazandırması hayati bir önemdedir."
Hükümet çözdük tamam çözülüyor, havasını pompalıyor. Öcalan ise adeta, uyutuluyorum burada anlamına gelecek demeçler veriyor ve hükümeti ciddi yaklaşıma davet ediyor… Gerisi lafı güzaf..
Peki alınan muazzam mesafeler olduğu söyleniyordu, nerelere gidildi? Yoksa herkes yerinde mi sayıyor?! Durum öyle gibi…
***
Büyük bilinmezlikler, uyutmalar, umutlar, görüşmeler, devasa laflar arasında geçen bir süreçle karşı karşıyayız.. AKP bir şeyler vereceğini söylüyor Öcalan’a da, tabii ne vereceği büyük bir sır...
Bir alış veriş yapılıyor olsa bile, Öcalan bile bunu ciddiye alamıyor, içerik İmralı-Hükümet MİT Müsteşarı arasında gizli tutuluyor. Öcalan tembihli, konuşma açıklama bir şey, bizi zor durumda bırakma diye..
İmralı’da Öcalan’ın verdiği demeçlerden bazı çıkarsamalar yapmaya, al-ver’in neler üzerinde döndüğünü anlamaya çalışıyoruz..
Mesela dünkü yazımda belirttiğim: “Siyasi özerklik yetmez, mali özerklik de istiyoruz” şeklindeki Kışanak’ın sözleri bir ipucu mu?
 Pek çok kişi, neden Çözüm Süreci’ne katılmıyorsunuz diye sopalıyor CHP ve diğerlerini.. Çözüm sürecinden artık geri dönülemez diyenler gırla.. CHP dışında kalırsa, kaybedecek ebedi olarak diyorlar!
Bilmedikleri bir süreci neden gözü kapalı destekliyorlar?

NASIL ÇÖZÜLÜRSE ÇÖZÜLSÜN’CÜLER
Çünkü çözüm süreci önemli değil, sonuçlanması önemli.. Nasıl sonuçlanmalı? Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın.. Hepsi kabulleri.. Bir engelleri yok, bir çizgileri ve dur’ları da yok.
En uç çözüm, diyelim mi Güneydoğu’da bir PKK devleti kurulması.. Kabulleri..Yoo hiç abartmıyorum.. Özerklik, federasyon, zaten kabulleri ve istekleri..
En açıksözlüsü Hasan Cemal, Filistinlilerin devlet kurma hakkı var da Kürtlerin neden yok diye soruyor. Diğerleri açık tutum almıyorlar veya alamıyorlar..
Şimdi işin bu boyutta çözülmesi için CHP’nin süreç içine çekilmesi gerekir.. Çünkü, AKP’ye yazık yahu, adamlar bu noktaya kadar getirdiler, şimdi okkanın altına onlar mı gidecek.. Onların yanına bir günah keçisi gerek.. Hatta halkın tepkisinin neler olacağının hiç bilinmediği bu süreçte, CHP’nin bu yükün altında yokolup gitmesi ile bir taşla iki kuş da vurulmuş olur..
Bu kadar önemli bir konuda Meclis’i ve milleti tamamen safdışı bırakan bir çözümün ne çözümü olacağını bilemeyeceğiz..
Ama hissettiğim, CHP üzerinden bir takım numaraların çevrileceği.. AKP’nin şiddetle buna ihtiyacı var..

---15 Eylül 2014 Pazartesi / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder