Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

12 Ağustos 2014 Salı

3 Koltuk Boşalıyor – 4: Cemaat: Bedel Zamanı! Gül Cemaat İlişkisi

15 Aralık 2011 / Bilim ve Siyaset – Orhan Bursalı

3 Koltuk Boşalıyor – 4:
Cemaat: Bedel Zamanı!

3 koltuk sorunu, gelecek 2,5 yılı belirleyeceği için, analizi sürdürüyoruz.
3 koltukta gerçekleşecek büyük değişikliklerin salvo ateşlerini seyretmeye başladık. Şimdilik kesine yakın bir nokta var: Başbakan Erdoğan Köşke çıkmak istiyor, bunun için Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacak; seçilirse (bunu da tartışmalıyız, tüm muhalefet ortak aday çıkartırsa, eğlenceli bir seçim olabilir!) 5 yıl Cumhurbaşkanı olacak.
Başbakan’ın, Anayasa’yı da değiştirerek, Başkanlık Sistemi’nin ilk adayı olarak seçilmek istediğini biliyoruz. Eğer bu konuda kesin kararlıysa, yeni Anayasa uzlaşmalarında “müthiş açılımlar” görebiliriz: “Al sana Anayasa maddesi, ver bana Başkanlık sistemi”. Bu yolun da imkansızlıklarla dolu olduğu biliniyor. Büyük bir olasılıkla Erdoğan, Gül’ün kullandığı yetkilerle yetinecek!
Son yazıda, Başbakan’ın Köşk’e çıkmasıyla “siyasete ara verecek” olmasını, “topal ördek” olarak nitelendirmiştik. Başbakan, “topal ördek”liği engellemek için, Gül’ü “dışarıya” göndermek istiyor (Erdoğan topal ördekliğini, Parti ve Başbakanlığa getireceği “adamları” ile dengelemeye çalışacak). Bunun kamuoyunu yaratmak için, uşak-yalaka “renkli kalemler”in devreye girdiğini de görüyoruz.. Türkiye ne kadar itibarlıymış… büyükmüş… BM sekreterliği gerçekleşebilirmiş… bir dizi palavrayla Gül’ün eline “elma şekeri” verilmeye, parti liderliğine ve başbakanlığa yanaştırılmamaya çalışılıyor.
Öte yandan, sözde anketlerle, başbakanlığa ve parti liderliğine en çok kim isteniyor haberleri pompalanıyor.. Başbakanın anket, plan ve programında karanfil var, papatya var ama  “Gül” yok! Erken başlayan peşrev seyrediyoruz.
***
Gül, durumu değiştirebilir mi? Ancak Cemaat desteğiyle bunu deneyebilir! Şike yasasına veto, bu ittifakın provasıydı!
Cemaat’ın Erdoğan’a tavır alabilmesinin ve parti/iktidar içinde (ilk kez!!) başka ittifaklara girmeye cesaret edebilmesinin ardında, hem parti-iktidar-halk içindeki yuvalanmasının hacmi, hem de Erdoğan’ın Parti ve Başbakanlığı bırakarak “topal ördek” durumuna düşmesi var!
Yoksa Cemaat, her zaman (yükselen) bir iktidar kanadı altında kalmayı ana politika benimsemiş bir örgüttür (*). Erdoğan güç yitirmeseydi, Cemaat ona karşı çıkmaya cesaret edemeyecek ve verilenlerle yetinecekti!
Cemaat, üçüncü “eşit güç” olarak büyüdüğünü düşünmektedir! Dolayısıyla tepelerde 3 Koltuk için 3 Güç çarpışmaktadır!
Gül “iktidarı” altında, iktidar ortaklığı güçleneceği için Cemaat daha büyüyebilir.
Üçlü güç denemesinde hepsinin zayıf yönü bulunuyor: Erdoğan’ın “topal ördek”liği; Cemaat’in siyasi bir korumacılığa – siyasi iktidarın kanatları altına muhtaçlığı ve Gül’ün Parti içinde zayıflığı…
***
Ama şunu vurgulamalıyız: Ne Gül için ne de Cemaat için iktidar sorunu kolay değildir. Dahası, Erdoğan’ın topal ördekliğine rağmen, bu ittifakın kazanma şansı daha zayıf gözükmektedir! Cemaat, Erdoğan’ın otoriter ve güçlü kişiliğini görmemektedir! Hastalık ve nekahat zamanı, Erdoğan’a ortalığı gözleme ve gelecek stratejisini gözden geçirme zamanı tanımıştır.
Erdoğan ile Cemaat arasında, eski ittifakın yürüyeceğini artık sanmıyorum. Camlar kırılmıştır. Cemaat, varlığını, Erdoğan’ın iktidar ve gücüyle eşitlediği zamandan beri, bu böyle!
Erdoğan, bunu “haklı” olarak, kabul etmez, edemez. Çünkü, iktidarı milletin elinden çekip alan odur..
Daha zaman var. 2013’te, Gül ile Erdoğan arasında “eşit koşullarla” bir görev değişikliği olmazsa, sert çatışmalar yaşanabilir. Tabii, Gül’ün Parti’ye resmen üyeliği de gerekli, bu arada!
Erdoğan, işi kolaylaştırmak için Gül-Cemaat ittifakını engellemek isterse, Cemaat’e boyun eğmek durumuyla karşı karşıyadır: İsteklerini kabul edecek ve Cemaat’e devlette, hükümette ve toplumda daha geniş alanlar açacak!
Bu yol, Erdoğan için giderek cemaatin “siyasi kuklası” durumuna çıkar!
Erdoğan, böyle bir kuklalığı şüphesiz ki zul sayar!
Bazı yorumlara göre, Cemaat-AKP ittifakı bozulmaz. Tartıştığımız bu değil. Cemaat, kendisi için en uygun koşulları yaratmak için, liderlikte kimin olacağı konusuna ağırlık koyuyor. Cemaati AKP’siz düşünmek neredeyse olanaksızdır. Ama tersi için aynı şeyi söylemek, çok da doğru değildir!
Ama bu “politika oyunu”nu kaybetmesi durumumda, bir de bedeli olacaktır!
Cemaat, artık bir siyasi iktidar odağıdır! Bunun de bedelini er geç ödeyecektir!
(*) İsrail meselesinde Erdoğan’a karşı tavır alması, küresel olarak ABD’nin eteği altına sığınmasından ileri gelir.. Cemaat’in bu politikasını gelecek sayıda irdeleyeceğim.

---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder