Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

8 Temmuz 2013 Pazartesi

RTE’ye 4 Dur.. Eğri Hızla Aşağıya


İktidarda olmanın sonsuz yaptırım gücüyle hareket eden Başbakan’a ilk kez “sınırlama” geldi. Bir iktidar düşünün, “seçildim, artık bir dahaki seçimlere kadar herşeyi yaparım” düşüncesiyle ve rahatlığıyla hareket etsin… Dünyanın hiç bir “demokratik” ülkesinde seçilmiş bir iktidar böyle hareket etmez, zaten edemez de..
Eğer ülkenin temel siyasal ve toplumsal özelliğini “Hz Eyüp sabrı” ile adım adım 11 yılda tamamen değiştirmeye, ülkenin temel kurucu referanslarını kaldırmaya ve yerlerine, mensup olduğun siyasal islamın referanslarını (veya başka bir şeyi) koymaya başladın mı… hangi ülkede olursa olsun büyük bir direnişle karşılaşırsın..
Türkiye, bu konuda geç bile kaldı! Çok geç uyandı!
***
Bunun bir kaç nedeni var:
* Korku toplumu yaratıldı.. Bizzat RTE’nin iş dünyasından tutun bütün kesimlere, iradesine karşı çıkıldığında “hesap sorabileceği”ni fiiliyatta göstermesi ve durmadan da ikaz etmesi! Böylece toplumun her kesiminde bu iktidarın her kötülüğü yapabileceği sanısı veya inancı yaygınlaştı..
* 5 yıl boyunca Ergenekon ve darbe masallarıyla ülkenin düşünme iradesi üzerine adeta tam ipotek kondu.. insanlar suçsuz yere 5 yılı aşkın süredir içerde tutuluyor ve Balyoz gibi baştan sona yalan dolan davada ağır mahkumiyetler verildi.. Yargı, adalet siyasetin kılıcı gibi hareket ediyor…
*Herkesin dinlendiği inancı yaygınlaştırıldı.. Fiiliyatta da dinleniyoruz.. her an polisin kapınıza dayanabileceği, tutuklanabileceğiniz duygusu yaratıldı. Medyadaki tetikçi kalemler, şunlar neden hala dışarıda diye yazdı çizdi..
Alabildiğine bir korku toplumu..
*Medya satın alındı, çökertildi, korkutuldu, baskılandı… Televizyon haber kanallarında iktidarın hoşlanmayacağı bir önemli olayı izleyemezsiniz.. milletin en çok izlediği sanılan kanallar bir bir iktidar yanlısı yapıldı. En son Karamehmet medyası, inanılmaz kabul edilemez bir şekilde ve tmsf denilen iktidar aracıyla hükümetleştirildi.. hey bunu nasıl kabul eder bu toplum! NTV medyası çökertildi, patronu tirtir titriyor mu yoksa tamamen tayyipleşti de seve seve mi yapıyor, belirsiz… Şunu kalkıp desin: Kusura bakmayın bu devirde gazetecilik yapılamaz.. Patronun keskin kılıç oarak kullandığı adamı da hiç unutmayalım!
***
Taksim/Gezi Direnişi, RTE’nin bu alabildiğine diktatörlüğüne ilk dur haykırışı oldu. Bedeli ağırdı, ama diktatörlere karşı bedel ödemeden özgürlük elde edilemiyor.. DirenTaksim tüm Türkiye’de daha da bedel ödemeye hazır olduğunu gösterdi.. Bu tavır çok önemlidir! İktidar, sen öldürmeyi çok iyi bilirsin noktasına geldi..
Bu birinci “dur”du..
***
İkinci büyük “dur”, Erdoğan’ın dışarıdaki destekçisi ABD ve AB’den geldi!
RTE’den bir “Ilımlı İslam” örnek iktidarı ve ülkesi yaratabileceklerini sanan bu güçler, gemi azıya almış bir iktidarın epey köktendinci gidişatı ve Ortadoğu politikaları karşısında kaygılandılar.. Taksim Direnişi ve Erdoğan’ın alabildiğine polis şiddeti karşısında iktidarın diktatör yüzünü gördüler.. Batı dünyasındaki haberlerin yorumların manşetlerini yer olsa da sıralasam, karikatürlerini bassam..
***
Üçüncü “Dur”, Mısır’dan geldi.. 
Mursi, Tayyipleşme yolunda ilerlerken, birinci yılında onmilyonları karşısında buldu. Seçimlere gitmeyi kabul etse, demokratik bir insan olurdu! Acaba Ankara’dan da birileri ona DayanMursi mi dedi?!
Tahrir, iki yıl önceki büyük direnişin veya baharın tam devamıdır! Mısır halkı, demokrasi, hak ve özgürlükler yolunda hiç durmadan yürüyor.. RTE’nin Mursi ana ayağı, ittifakı tam çöktü! Çökerten Tahrir’dir, ayaklanan 16 milyon örgütlü halktır.. bunu unutmayalım… Konuyu “ordu”ya indirgemekle, 16 milyonun direnişine büyük haksızlık yaparsınız! Zaten Tahrir alanı da hiç öyle düşünmüyor. Dedikodusu bize kalıyor!
İsyancılar Mursi’nin sarayını bassalardı, iktidarı ele geçirselerdi, Ordu tarafsız kalsaydı.. Buna ne diyecektiniz? Halk darbe yaptı, bu olmaz, yasalara aykırı, 3 yıl daha beklesin sandığa gitsin mi!
Burada sosyolojik büyük olaylardan bahsediyoruz, hey duyuyor musunuz sayın ve sevgili kanaat liderlerim, ahkam kesenlerim!..
İsyanın, orduyu da gerektiğinde inine tıkayacak güçte olduğunu düşünüyorum.
***
Bir dördüncü “Dur” daha var: Batının Türkiye modeliyle Ortadoğu’ya “ılımlı islam” modelleri yaratmak projesinin tam çöküşü..
İki önemli “ılımlı islam” iktidarı yaratma projesi, büyük bir başarısızlıkla son buldu.. Evet, Türkiye ve Mısır’dan bahsediyorum…

Her ikisi de “köktenciliğe” giden bir Siyasal İslam olarak kimliklerini ortaya koydular.. Her ikisi de kendine oy verenleri, diğer kesime karşı koydular.. Ülkenin ve milletin bütünlüğünü gözardı ettiler… 
Bütün davranışları “biz ebedi olarak burada kalacağız”a işaret ediyordu..
Her iki proje de, Siyasal islam’dan “demokrasi çıkmaz” düşüncesini güçlendiren sonuçlar üretti, üretiyor..
Tekrar söylüyorum: Laikliğin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, laikçilik diye küçümsendiği ve yokedilmeye çalışıldığı hiç bir yerde demokrasi gelişmez, gelişemez…
Bizim gibi ülkelerde, ancak diktatörlükler, bütün dinci totaliterliği ile yeşerir, gelişir..
Geldik bu temel tartışma konumuzaa..
Özetle: RTE iktidarı, sınırlarına dayandığı gibi, şimdi oradan gerilemeye başladı.. hem de önemli bir hız ile..
---7 Temmuz 2013 / Bilim ve Siyaset – Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder