Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

13 Mayıs 2016 Cuma

RTE büyük itibar kaybetti, onurla oynanmasını Konya affetmez

Kadıköy’den karşıya geçiyorum, karşıma Konyaspor tişörtlü ve atkılı 45 yaşlarında bir futbolsever oturdu. Siyasete ve ekranda tartışma programlarını izlemeye meraklı; Balık Pazarında dükkanı var. İşler, satışlar, turistler derken   hocam diye doğrudan konuya girdi.. Bekliyordum!
Bu kabul edilebilir şey mi.. İnsan harcama makinesi adam..   
Konya’dan göç edeli yıllar olmuş. O bir İstanbul’lu, Uğur Dündar’ın ve diğer ünlü müşterilerinin artık çarşıya uğramadığından yakındı!
Yol arkadaşım, Konyalıların duygu ve düşüncelerini ne kadar yansıtıyor diye düşündüm. Davutoğlu adeta “ortaya” alınmış, iktidarın modern cellatları tarafından iyice silkelenmiş sonra da kapının önüne konmuştu. Şok geçirmiş, sırılsıklam bir insan.

Vicdani sorunumuz var

Politikalarını yerden yere vuran kitap bile yazdım, bu anlamda 180 derece uzaklardayız. Ama Davutoğlu’nun uğradığı muameleyi, hazmedemem.. Çünkü bu konu Davutoğlu meselesi değil.
Bu konu, sahip olduğu iktidar gücüyle Türkiye’de neredeyse her türlü politikayı ve politikacıları adeta esir almış bir insanın, partisi içinde ve ülke yönetiminde tercih haklarını kullanarak siyaset yapan insanları, siyasi olarak hiç açıklanamayacak yol ve yöntemlerle, amansız harcamasını asla kabul etmeme meselesidir..
Görülmemiş bir aşağılama olayıyla, onur kırıcılıkla karşı karşıyayız. Partide ve yönetimde iktidar sahiplerinin, Davutoğlu’nu savunabilecek yürekleri ve vicdanları olduğunu düşünmeyin!
Bu mesele, ülkemizde temiz politika meselesidir.
Bu mesele, Can ve Erdem’i vatan haini, casus vb gösterilmesine ve mahkemelere emir verilmesine, toplumun katil tabakalarını – örgütlenmelerini kışkırtarak cinayet işlemelerine karşı çıkma meselesidir.
Bunların hepsi bir ve aynı konudur. Tek kişinin yönlendirdiği olaylar arasındaki güçlü bağlantıları kuramayanlara vah derim.
İktidar partisi yönetimlerinde oturanların, birer Fareli Köyün Kavalcıları rolünü nasıl üstlendiklerini acıyla seyretmeye isyan meselesidir. Otoriter siyaset, böyle güçlü boyun eğme üretir ve insanları birer robota döndürür.

İhtiyaçları bitmez politikacı tipi

İnsan denen yaratık, o sırada bulunduğu pozisyonu korumaya ve daha üst pozisyonlara tırmanmaya bakar. Bu kişisel hırsı için çok şeyi ateşe verebilir. Vicdanını da. “İhtiyaçlar Piramidi’nde artık “tamamen doymuştur”, orada kendine yeni bir yer açmak zorundadır. İktidar pozisyonundan asla düşmemek ve yukarılara tırmanmayı sürdürmek, böyle bir yer olabilir! Sürekli eleğin üzerinde kalmak.
Aman o duruma asla düşmemeliyim..” O, dediği Davutoğlu’dur.
Bunun için sonsuz mazeret üretir, her durumu aklileştirir, giderek insanlık için toplum için daha kötü olacak her şeye derece derece uyum sağlar.
Türkiye hallaç pamuğu gibi atılıyor, bir bilinmezlik ki nereye varacak ülke ve toplum, kestirmek mümkün değil.
Bu koşullarda, bir otoritenin, politikayı bu noktalara vardırmasından çıkartılabilecek tek sonuç, kişisel yararlarını koruma reflekslerini geliştirmek değil, tersine, toplumsal ve ülkesel refleksleri ön plana almaktır.
Çünkü ateş, içinde bulunduğumuz süreçte “aman Davutoğlu durumuna düşmemeyim” diyenlerin defterlerini dürmeye doğru ilerliyor..

Konya isyan halinde!

Evet Konyalı ne düşünüyor merakımı, Davutoğlu’nun hemen koştuğu Konya’daki içten karşılama giderdi.
Konyalı AKP’li olabilir, ama RTE’ye nefret içinde, bunu duyumsayabiliyorum.
Yozlaşmış, amansız bir politik güç, iddia ediyorum, Davutoğlu’nun katli ile baş aşağı gidiyor.

ÜÇ DEVRİM BİR ARADA

Herkese Bilim Teknoloji dergisinin bu sayısında Dr. Türker Kılıç’ın  önemli yazısını anımsatırım:
3 yılda 3 önemli bilimsel devrim: Son 3 yılda aynen Galilei’nin teleskobu, Gutenberg'in matbaası kadar önemli olduğuna inandığım, dünyaya bakışımızı yani yaşamımızı değiştirecek nitelikte önemli üç önemli bilimsel devrimin buluşları yapıldı. 
İlki "Laniakea": bütün evrenin tek bütünlük ve bağlantısallıkta enerji kümesi olduğunu ortaya koydu. Diğeri, "Epigenetik", zaten yıllardır literatürde var olan bir kavramdı, ancak son 3 senede ek bilgi ve sağlam kanıtlar elde edildi. Bir diğeri de "connectome", beyin ve zihin yapısının ne olduğuna dair bilgiler ortaya konmaya başladı.”  
Lanieakea, epigenetik ve  nörozihin: insanlar tek bir vücudun hücreleri gibi bütünlük ve bağlantısallık içinde varolur. Kooperasyonun ve işbirliği öndedir. “ Kaçırmayın derim.
 9  Mayıs Pazartesi / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet, Orhan Bursalı 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder