Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

13 Mayıs 2016 Cuma


İki Kitap, gözden kaçmasın..

Bugün İlker Başbuğ’un yeni yayımlanan “Unutulmuş Ada: Kıbrıs” kitabı ile Mine Kırıkkanat’ın  Hiç Kimse” romanını anımsatacağım.
Ürüne hayal yerleştirilmiş kitap: Mine delidolu daldı Paris Cinayeti’nin içine.. Paris Cinayeti derken, 3 PKK’lı ve Alevi kadının, evlerine profesyonel bir baskınla yok edilmesinden bahsediyorum. Ve ilginçtir ki, Fransız Polisi gözünün önünde işlenen bu cinayeti aydınlatmakta aciz davranıyor.
İş karanlık; Türkiye – Fransız devletleri işin içinde mi, PKK liderlerinin emri ile mi gerçekleştirildi. Bu emir, İmralı’da MİT-Devlet, iktidar arasında süren ballı kadayıflı görüşmeler sürecinde işlendi. Söylentilere göre, Öcalan da işin içinde..
Polisiye öykülere olan derin merakı, ayrıca olayın Paris’te geçmesi ve Fransız Devletinin derinliğini de, küresel çıkar politikalarını da iyi bilmesi, üstelik cinayet kurbanlarının kadın olması, Mine’nin yaratıcılığını kışkırtmış.
Üstüne üstlük, devletlerin gizli örgütleri ve profesyonel katilleri /tetikçileri kullanmasının alabildiğine yürürlükte olması da, romana önemli bir güncellik kazandırıyor.
Roman romandır! Ama Mine romanını gerçek bir cinayet üzerine kurguluyor. Devletler var, 3 kadın var, gizli örgütler var, erkek egemenlik var, cinayet üzerinde devletlerin karanlıkta tutucu davranışları var.
Eh yani, daha ne olsun! Kitabının başına koyduğu sözcükler her şeyi açıklamış: Bu romanda ürüne hayal yerleştirme var!
Harika! Tıpkı tv’lerin canlı maç naklinde olduğu gibi, “stadyumda olmayan reklamları, ekrana yerleştirilmesi olayı gibi. Diyor ki, yüzde 80 gerçek yüzde 20 hayal. Yüzde 80’i başka türlü nasıl kurgulayacaksın!
Mine’nin PKK ve kadınlarla ilişkileri konusunda savları var. Cinayet’te PKK’nın gölgesini de görüyor. Olaya “kadınca yaklaştım” diyor.
Bu olay yaşanalı 3 yılı geçti, baştan beri şunu merak ettim: Bir gizli örgütün  3 önemli kadını birden yok ediliyor. Bunu en iyi araştırıp ortaya çkartacak olan, ne Fransız emniyeti ne de bir başka şey. Sadece PKK’lılar! Bunu neden yapmıyorlar da sadece bazı cılız sesler çıkarmakta yetiniyorlar?
Mine’nin kitabı çıkar çıkmaz ortalığı karıştırdı.. KırmızıKedi’den.

Unutulmuş Ada Kıbrıs

Başbuğ, bugün Kıbrıs’ta görüşmelerin sürdüğünü, ama kimsenin de neler olup bittiğinden hem haberi olmadığını hem de büyük bir umursamazlık olduğunu belirterek, bu kitabın gerekçesini açıklıyor.
Kıbrıs olmadan ülkeyi düşünmek mümkün mü? Hepimizin derin anıları var.. Ben gece karartmaları içinde İstanbul’da yaşadım. Işıklar sızmayacaktı camlardan, mavi kağıtlar veya sıkı sıkı perdeler ev içiyle dışarının ilişkisini kesecekti. Düşman uçakları İstanbul’u görüp vuramayacak mıydı, bilmiyorum. Bugünkü savaş uçaklarının hele karartma gibi önlemlerle sıfır derdi olur. Derin sığınaklara inmeniz gerekir.
Başbuğ, 6-7 Eylül 1955 olaylarında, henüz ilkokul öğrencisiyken Kuzguncuk’ta tanışıyor Kıbrıs’la, belli belirsiz.. Sonra askeri lisede iken, 1958’de.. Arkasından teğmen iken 1963’te Maltepe-Kartal 2.Zırhlı Tugay’da ve sık verilmeye başlanan alarmlarda.. Ve, 1973’te Genelkurmay’da Plan ve Hareket Dairesi Plan ve Prensipler Şubesi’nde Proje subayı, kurmay yüzbaşı olarak, 1974 Kıbrıs çıkartmasına yönelik çalışmaların içinde. 19 Temmuz’da ambifi konvoyunun Kıbrıs’a hareket etmesi mesaj emrini bizzat götürmüş.
Sonra, Genelkurmay İkinci Başkanlığı sırasında kendisini 2004’te o ünlü Annan Planı üzerinde aylar süren çalışmada bulmuş.
O sırada Annan Planı’na karşı bir tutum vardı. Başbuğ bu kitabı neden yazdığını da açıklarken, olayların içinde insan olarak “gördüğü ve tespit ettiği bazı noktaları okuyucuyla paylaşma”ya vurgu yapıyor.
Okura şu mesajı veriyor: “Kıbrıs sadece Kıbrıslı soydaşlarımızın meselesi değil. Türkiye’nin güvenliği bugün düne nazaran daha çok söz konusudur..”.

Başbuğ “tarihsel saptamalar” yaptığı ilk bölümden sonra, ikinci bölümde “1974 Kıbrıs Barış Harekatı Başarısının Temel Nedeni”  ve bugün ne yapılmalı sorularını ve önerilerini beş maddede tartışıyor.. Kitaba belgeler de eklemiş. Toplumca bilgimizi tazeleyeceğiz ve önerileri tartışacağız. KırmızıKedi.
10  Mayıs Salı / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder