Öne Çıkan Yayın 20 Mart 2012 yazım

Erdoğan’a Askeri Darbe?

Yoo hayır bu kez, başka bir “fantezi”i üzerinde düşünmeye çağırıyorum: Cemaat, denetlemeye başladığı TSK’yı, Erdoğan’a karşı kulla...

7 Haziran 2012 Perşembe

Kürt Meselesi Zirvesi: AKP ve MHP'yi Yutması


Henüz daha iki lider görüşme halindeyken, sonuçları üzerine yazı yazmak, kelle koltukta gitmek olur, ama ben olaya önümüzdeki iki yıl içinde yaşayacağımız başkanlık ve genel seçimler stratejisi açısından bakacağım için, görüşme sonucunu şimdilik önemsiz görüyorum..
Ama önce, zirve ile ilgili bir kaç söz söylemek gerekir: Kürt Meselesi, şu veya bu şekilde, ama ancak bir ulusal mutabakatla çözülebilir (iç çözüm!). Hiç bir partinin bu ulusal konunun üzerinden tek başına gelebileceğini düşünmüyorum. Kılıçdaroğlu’nun girişiminin yeni ve olumlu bir tartışma ortamı yaratmasını dilemeliyiz.. Ulusal birlik çerçevesinde çözümleri tartışmaktan başka bir çare de bulunmuyor. Dış iktidarların dayatmalarıyla, yararına ve güdümünde, tek başına hareket edecek bir iktidarın soluğu hızla kesilir!
Gelelim “Kürt Meselesi’ne Çözüm” zirvesine.. Kılıçdaroğlu’nun önerileri, AKP’de yankı bulur mu? AKP- CHP mutabakatı sağlanabilir mi?
***
Ummuyorum, çünkü AKP- Erdoğan’ın hem Cumhurbaşkanlığı ve Başkanlık hem genel seçimler yeni stratejisi, CHP ile Kürt meselesinin çözümünde bir mutabakata varmasına engel.. Açıklayayım..
Bir kaç aydır Erdoğan ile MHP arasında, özellikle sıkı bir diyalog ve ittifak kuruldu. Birbirlerine çiçek atıp duruyorlar! KCK operasyonları, MHP’den büyük destek gördü. MHP sanki varlığını Kürt meselesine bağlayan bir parti gibi!
Devlet Bahçeli AKP’ye şunu diyor, “Kürtlere taviz verme, boyun eğme, partim- varlığım sana kurban!”
Tam da Erdoğan’ın istediği de budur: Ver canını, ver partini, ver seçmenini!
Erdoğan yıllardır, MHP’yi istiyor!
***
MHP’yi 2010 Haziran seçiminden önce de istiyordu!
O zaman MHP’ye şantaj devredeydi! MHP yöneticileri seks kasetleriyle düşürüldü, MHP “ahlaksız parti” algısıyla seçmeninin AKP’ye yönelmesi sağlanmaya çalışıldı.. Ama bu siyasi çirkeflik seçmen nezdinde tutmadı...
Eğer seks kaseti kumpası tutsaydı, bugün AKP Anayasayı tek başına değiştirecek bir çoğunluğa sahip olurdu ve Başkanlık Sistemi de kurulmuş olurdu! Erdoğan yeni dönemin Padişahı olarak!
***
Sistem “seçim stratejileri” üzerinden çalışıyor! Bunu görmeden, AKP’nin Türkiye hedeflerini analizlerin temeline oturtmadan, bugünkü politik oyunları izleyemeyiz..
AKP’nin MHP Seçim Stratejisi sürüyor, çünkü AKP’nin seçimlerde oy potansiyelini arttırması, MHP’yi eritebilmesine bağlı.. Doğal büyümesinin sonuna geldi, CHP oyları bir duvar gibi önünde duruyor.
Bu nedenle eritebileceği tek parti MHP!
Geçen seçimdeki seks kaseti stratejisi, yerini milliyetçilik stratejisine bıraktı..
Geçen seçimde de, seks kasetlerinin yanında, MHP sloganlarını devralmıştı: Tek Devlet Tek Bayrak Tek Millet! Üstelik “ben olsaydım APO’yi asardım!” bile dedi!!!
Şimdiki stratejisi, MHP’yi işlevsizleştirerek etkisizleştirme..
Bir iktidar partisinin her zaman, MHP gibi bir partiyi, benzerlikleri kullanarak eritme olasılığı vardır.
İktidar zaten kendi başına bir çekim gücüdür. MHP’li yüzde 5 seçmen, yahu bunlar bizim partiden daha iyi, en azından benzer programda ve düşüncede derse ve AKP’ye kayarsa, olay biter..
MHP giderek fuzuli bir partiye dönüşüyor gibi.
***
Sonuç: Erdoğan, CHP ile Kürt Meselesi’nin çözümü üzerine işbirliğine, MHP ve seçmenini feda asla etmez.
Bir oyalamadır gider.
Nitekim, yazı biterken gelen ilk açıklamada, AKP, olumlu tespitler var, MHP ve BDP’yi ikne etsin CHP, biz varız, açıklamasını yaptı!
Burada AKP için kilit parti MHP’nin iknasıdır.. Bu konuda onsuz adım atmaz.. MHP’yi yiyecektir, gözleri onun üzerindedir, onu yiyemeden asla büyüyemeyeceğini görmektedir!
MHP ve Bahçeli de yenecek kıvama gelir, sanki başka bir seçenek önlerinde kalmayacak gibi.. Bu Kürt meselesinde MHP ya bitecek (AKP ile işbirliği) ya da büyüyecek (AKP-CHP işbirliği).. İkincisi olmayacağına göre!
Tabii, ulusal bir mutabak sağlanması Türkiye’yi kurtaracak bir çözümdür. Kürt Meselesi, Türkiye’nin önünü hem karartmakta hem de tıkamaktadır.
Ama... Amalar çok.
CHP şüphesiz iyi niyetle bir çözüm partisi rolüne geçti. Bu politika’nın CHP’ye büyük Kürt oyları getireceğini ise sanmamak gerek. CHP de öyle bir düşünceyle bir çözüm inisyatifi herhalde geliştirmedi, herhalde!!
--7 Haziran 2012 / Bilim ve Siyaset - Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder